Her türlü eylem ve gösterinin valilik kararıyla yasaklandığı Atatürk Havalimanında direnişteki THY işçilerine destek eylemi yapıldı. Eylemde grev yasakları ve sendikalara yönelik baskılar protesto edildi.

Her türlü eylem ve gösterinin valilik kararıyla yasaklandığı Atatürk Havalimanında direnişteki THY işçilerine destek eylemi yapıldı. Eylemde grev yasakları ve sendikalara yönelik baskılar protesto edildi.

TÜRKİYE işçi sınıfının şanlı direnişi 15-16 Haziran’in yıl dönümünde Atatürk Havaalanı ‘anlamlı’ bir eyleme ev sahipliği yaptı. Farklı konfederasyonlara üye işçi ve emekçiler havacılık sektörü çalışanlarına getirilen grev yasağına, havaalanında her türlü eylemin yasaklanmasına ve 305 THY çalışanının işten atılmasına tepki gösterdiler.

Atatürk Havaalanı girişinde bulunan THY Başmüdürlüğü önünde toplanarak havalimanına görkemli bir giriş yapan emekçiler direnişteki hava yolları çalışanları tarafından coşkuyla karşılandı.

DİRENİŞ yerine "Grev Yasağına Karşı 15-16 Haziran Direniş Ruhuyla Birleşik Mücadeleye" ortak pankartı arkasında" kortej oluşturularak yüründü. Destek eylemi yapanlar adına açıklama yapan Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkam Hasan Gülüm şunları söyledi: THY’de kazanılmış hakları ve sendikal örgütlülüğü bitirmeye yönelik ciddi bir saldın olduğunun farkındayız. Sıra başkalarına gelmeden bu saldırıyı durdurmalıyız" dedi. Eyleme HDK milletvekilleri Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ile İTO Başkanı Taner Gören ve çok sayıda kişi ve kurum da destek verdi,

Her türlü eylem ve gösterinin valilik kararıyla yasaklandığı Atatürk Havalimanı’da direnişte olan THY işçilerine destek eylemi yapıldı. Eylemde grev yasakları ve sendikalara yönelik baskılar protesto edildi. Türkiye işçi sınıfının şanlı direnişi 15-16 Haziran’ın yıldönümünde Atatürk Havalimanı ‘anlamlı’ bir eyleme ev sahipliği yaptı.

Farklı konfederasyonlara üye işçi ve emekçiler havacılık sektörü çalışanlarına getirilen grev yasağına ve 305 THY çalışanın işten atılmasına tepki gösterdi. Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, KESK İstanbul Şubeler Platformu DİSK İstanbul Temsilciliği, TTB, TMMOB ile siyasi partilerin düzenlediği eylem Atatürk Hava Alanı Girişinde bulunan THY Başmüdürlüğü önünde başladı

. Atatürk Havalimanı giriş noktasında bir araya gelen binlerce kişi "Grev yasağına karşı, 15-16 Haziran direniş ruhuyla birleşik mücadeleye" pankartı arkasında kortej oluşturarak direniş yerine yürüdü. Yol boyunca, "Hava işçisi yalnız değildir", "Uçma uçtukça sıra sana gelecek", "Yaşasın sınıf dayanışması" ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarının abldığı eyleme, Emek Partisi eski Genel Başkanı ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, ‘BDP istanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İTO başkanı Taner Gören ve çok sayıda kişi ve kurum da destek verdi.

15-16 HAZİRAN’DAN ÖĞRENMEK
Direniş yerindeki işçiler tarafından coşkuyla karşılanan binlerce kişi adma ortak açıklamayı Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm yaptı. 15-16 Haziran’ın direniş ruhuyla güçlerini birleştirdiklerini söyleyen Gülüm, Hükümetin çalışma yaşamı ve sendikal hakların kısıtlanmasına yönelik yasalarına karşı, tüm emekçilerin 15-16 Haziran ruhuyla mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

Büyük işçi direnişinin tarihsel önemine vurgu yapan Gülüm, bugün 15-16 Haziran’dan öğrenme ve direniş ruhunu yaşatma görevlerinin olduğunu ifade etti. AKP Hükümetinin krizi bahane ederek, sermayenin talepleri doğrultusunda işçi sınıfı ve emekçilere saldırılarının ayyuka çıktığını söyleyen Gülüm, THY’de kazanılmış haklan ve sendikal örgütlülüğü bitirmeye yönelik ciddi bir saldın olduğunu dile getirdi.

ORTAK MÜCADELE
Hükümetin sadece havacılık iş koluyla yetinmeyeceğine dikkat çeken Gülüm, "Sesini çıkaran, muhalif, mücadeleci tüm sendikalar başta olmak üzere, işçi sınıfının kazanımlanna yönelik saldırılarım sürdürecektir" diye konuştu.

"Hem grev hakkım sahiplenmek hem de mücadele ettiği için işten ablan 305 Hava-Iş üyesinin onurlu direnimini büyütmek için 15-16 Haziran’ın ruhuyla direnişi güçlendirmek bugün omuzlanmızdadır" diyen Gülüm, grev hakkının kaldırılmasına karşı sendikal bürokrasideki sessizliğe de tepki gösterdi.

İşçi sınıfı mücadelesinin büyütülmesi ve saldırının geri püskürtülmesinin yolunun birleşik mücadelenin yaygınlaştırılmasıyla aşılacağını vurgulayan Gülüm, ortak mücadele çağrısı yapü. Son dönemde tüm muhalif kesimlerin AKP tarafından sindirilmeye ve susturulmaya çalışıldığım belirten Gülüm, "Kürt halkının demokratik ve meşru taleplerine kitlesel gözaltılarla tutuklamalarla ve şiddetle yanıt verilirken, aydınlara akademisyenlere sendikacılara öğrencilere gazetecilere hapis yolu gösterilirken, ABD’nin yedeğinde Suriye halkları başta olmak üzere kardeş bölge halklarına yönelik düşmanca tutumlar geliştirilmekte savaş çığırtkanlığı yapılmaktadır" diye konuştu. Gülüm, bu saldınlann sona ermesinin tek yolunun ortak mücadele olduğunu dile getirdi.

‘AKP’YE 15 HAZİRAN RUHUYLA CEVAP’
Gülüm’ün ardından söz alan Emek Partisi eski Genel Başkam ve İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de direnişteki işçileri selamlayarak konuşmasına başladı. AKFnin emek düşmanı politikalar yürüttüğünü belirten Tüzel, "Emek düşmanlığına 42 yıl önce olduğu şimdi de direnişimizle yanıt vereceğiz" dedi.

Tüzel, AKP’nin politikalannı her yerde teşhir edeceklerini belirtti. "Egemenler işçilerin ve emekçilerin ekmeğine göz koymuştur. Ama buna direnenler var" diyen BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de, AKP’nin muhalif tüm kesimlere dönük saldırılarım arttırdığını söyledi. Sonuna kadar THY işçilerinin yanında olacaklarım belirten Tuncel, "Bundan sonra birlikte omuz omuza hareket edeceğiz. Egemenler biz birleşirsek yenilecektir" diye konuştu.

‘BİZİM KAVGAMIZ PARA KAVGASI DEĞİL’
Tuncel’in ardından söz alan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, grev yasağı kalkana ve işten atılanlar geri alınana kadar direnişlerinin devam edeceğini vurguladı. Elinden grev hakkı alman bir sendikanın toplusözleşme yapmasının da anlammı yitirdiğini belirten Ayçin, böylelikle THY patronlarının işçilerin kazanılmış haklarını kolayca gasp edeceğini dile getirdi. Sendika olarak hiçbir zaman iktidara biat ermediklerini söyleyen Ayçin, "Biz hiçbir zaman bir partinin ne yanında ne de arkasında olduk. Biz işçi sınıfının yaranda olduk" dedi. Ayçin, "Bedeli ne olursa oİsun geri dönmeyeceğiz. Çağrımız bütün iş yerlerini fiili eylem alanına çevirmektir" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)