SENDİKALI OLDUK DİRENDİK ÇALIŞMA SAATİ SEKİZE DÜŞTÜ MAAŞLAR ARTTI
On iki saat çalışıyorlardı, haftalık izinleri yoktu. Sendikalı oldular. Sekiz saat çalışma talebiyle direnişe geçtiler. Çalışma saatleri 8’e indirildi. Ancak bu sefer de işveren işyükünü yüzde 50 artırdı. Bunu kabul etmeyince işten çıkarılan işçiler bayramı direnişle karşıladı.
On iki saat çalışıyorlardı, haftalık izinleri yoktu. Sendikalı oldular. Sekiz saat çalışma talebiyle direnişe geçtiler. Çalışma saatleri 8’e indirildi. Ancak bu sefer de işveren işyükünü yüzde 50 artırdı. Bunu kabul etmeyince işten çıkarılan işçiler bayramı direnişle karşıladı.
Bundan tam 3 yıl önce çalışma koşullarına ve düşük maaşlara isyan ederek ilk direnişlerine başlamışlardı. Aralarında iki bayramı direnişle geçirenler de var, eşine ve çocuğuna üzüntüsünü yansıtmamak için köye göndereni de. Direndiler, başardılar. 12 saatlik çalışma sürelerini 8 saate, aldıkları 900 lira maaşı 1100 liraya çıkardılar. Çocuklarına zaman ayıracak haftasonu tatilleri de yoktu, 1 günlük iznide direnişleriyle kazandılar.
İşçiler, bunu Türk-İş’e bağlı Teksif Sendikası’na borçlu olduklarını söyledi. İstanbul Merter’de bulunan Texim Giyim Fabrikası’nda çalışan işçilerden bahsediyorum. Temmuz ayında işverenin işyükünü yüzde 50 artırmasına karşı çıkan işçilerden 36’sı bayram öncesi kapı önüne kondular. 6 Ağustos’tan beri fabrika önünde direnişteler. İşçilerle, neden sendikalı olduklarını, taleplerini ve bayrama direnişle girmenin nasıl bir duygu olduğunu konuştuk.
8 saatten sonra işbaşı yapmadılar
Evli ve iki çocuk babası olan Ali Bircan, fabrikanın 5 yıllık çalışanlarından. 8 saat çalışma taleplerini içeren direnişlerini şöyle anlattı:
“Fabrikada 12 saat çalışıyorduk. Çalışma koşulları ağırdı. Sendikaya üye olduk. İki kişiyle örgütlenmeye başladık. Daha sonra sendikalı olduğumuzu öğrendiler. Bu nedenle şefler tarafından hakaretlere mahruz kaldık. Haftada iki vardiya değiştirilirdi, bizi sürekli geceye yazdılar. Bunlara yılmadık, yıkılmadık. 8 saat talebinde bulunduk. Sabah 8’de kartı basıp akşam 18.30’da çıkıyorduk. Bu 10 gün sürdü. İşveren işin içinden çıkamadığı için talebimizi kabul etti. Bu 10 günlük direnişte 4 arkadaşımız işten çıkarıldı.
Bizde bu arkadaşları işe geri aldırmak için direnişi sürdürdük. İşveren bunu kabul etmek zorunda kaldı. Arkadaşları, başka bölüme verdiler, işçiler kabul etmeyince haklarını alarak işten ayrıldılar.”
‘İnsan olduğumuzu anladık’
Anayasal haklarını kullanarak sendikalı olduklarının altını çizen Bircan, neden sendikalı olduklarını şu sözlerle anlatıyor: “Anayasal hakkımızı kullanıp insan gibi yaşamak için sendikalı olduk. Çalışma saatlerimiz 8 saate inince insan olduğumuzu anladık.” Hem 8 saat çalışma talebiyle yürüttükleri direnişle hem de işyüküne karşı çıktıkları için iki bayramı direnişle geçiren Bircan’a “Çocuklarınıza bayramlık alabildiniz mi?” diye sorduğumuzda, buruk bir sesle “Ne diyebilirim ki” yanıtı verdi.