Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Eylül 2012
ZAMLAR VE BÜTÇELER

2012 bütçesi, ilk 8 ayda 8.5 milyar açık verdi ve 2012 sonunda bütçe açığının 14 milyar TL´ye ulaşması bekleniyor. Bütçe açığını kapatmak için vergi oranları arttırılarak resmen bir zam dalgası başlatıldı.

ZAMLAR VE BÜTÇELER

2012 bütçesi, ilk 8 ayda 8.5 milyar açık verdi ve 2012 sonunda bütçe açığının 14 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Bütçe açığını kapatmak için vergi oranları arttırılarak resmen bir "zam dalgası" başlatıldı. Üstelik söz konusu "dalga" sadece zamlarla sınırlı kalmadı. Hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı yaşanan vergi artışları ve zamları, vatandaşın "huzur ortamının bozulmaması için yapılan ayarlamalar" olarak görmek gerektiğini belirterek, bir avuç "tuzu kuru" dışında halkın büyük bir bölümüyle resmen dalga geçti.

AKP Hükümeti halkın, toplumun örgütlü güçlerinin zamlara karşı yeterince tepki göstermemesini fırsat bilerek, neredeyse soluduğumuz havaya bile vergi salacak politikaları 10 yıldır kararlılıkla hayata geçiriyor. Özellikle yıl sonlarına doğru içinde bulunulan yılın bütçe rakamlarının netleşmeye başlaması ve bir sonraki yılın bütçe hazırlıklarının yapıldığı hatırlandığında, yapılan vergi artışları ve zamlar, bin bir zorlukla geçimlerini sağlayan yoksul emekçi aileleri başta olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşamını alt üst ederken, halkın karşısına çıkıp resmen alay eden bakanların olduğu başka bir ülke var mıdır acaba?

5 milyon asgari ücretli, 9.5 milyon emekli ve 2 milyonu aşkın kamu emekçisinin ücret artışları, halkın en temel ekonomik, sosyal talepleri söz konusu olduğunda bin dereden su getirenler, "Bütçe kaynakları sınırlı" diyenler, sermayeye kaynak aktarmaya sıra gelince bütün muslukları ardına kadar açıyorlar. Ancak bütçe açığı söz konusu olunca, zenginlerin aldığı faize bile dokunmayanlar, en kolay yol olarak vergileri arttırma yoluna gidiyorlar. Öncesi bir tarafa, 24 Ocak 1980 kararlarının hayata geçirilme sürecinden bu yana kurulan bütün hükümetler, ülke ekonomisinin yıllık gelir ve harcamalarını gösteren bütçeleri oluştururken hep uluslararası finans kuruluşlarının, yerli ve yabancı sermaye örgütlerinin "öneri" ve "beklentileri" doğrultusunda hareket ettiler.

Bu anlamıyla bütçeler, ülke ekonomisinin, hatta siyaset mekanizmasının temel yönelimlerini ve kimlerin milli gelirden ne kadar pay alacağını önceden belirleyen belgeler olarak, hükümetin siyasal ve sınıfsal tercihlerini en somut olarak yansıtan metinler olarak hazırlandı. Tıpkı 2012 bütçesi gibi, 2013 bütçesi de aynı mantık çerçevesinde hazırlanacak ve önümüzdeki yılın gelir ve harcamaları, kimden ne kadar vergi alınacağı bütün ayrıntıları ile 2013 bütçesi içinde yer alacak. AKP’nin 10 yıllık iktidarı döneminde bütçeler üzerinden gittikçe yoksullaşan halkın sırtına yüklenen dolaylı vergiler sürekli arttı. Buna karşın özel sektöre "teşvik" adı altında yapılan kaynak transferleri, vergi indirimleri, faiz ödemelerinde sermayeye sağlanan avantajlar, sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi istikrarlı bir şekilde sürüyor.

2012 bütçesi beklentileri iki katı açıkla tamamlanmak üzereyken, 17 Ekimde TBMM’ye gelecek olan ve 2013 yılına ait gelir ve harcamaların yer alacağı "yeni" bütçenin nasıl bir içerikte hazırlanacağının ipuçlarını son olarak yapılan vergi artışları ve daha da sürmesi beklenen zamlarla görmek mümkün.

Dolayısıyla son vergi artışları ve önümüzdeki ay doğal gaz ve elektrik zammı ile sürecek yeni zam dalgası, 2013 bütçe hazırlıkları ile birlikte değerlendirilmeli. Eğer bir tepki gösteri lecekse de, bu iki somut gelişme arasındaki somut bağlar dikkate alınarak gösterilmeli.

Bugüne kadar sendikalar cephesinden ne zamlarla, ne de 2013 bütçesi hazırlıkları ile ilgili en küçük bir itiraz ya da eleştirinin çıkmamış olması, elbette anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değil. Bu konuda sendikalar cephesindeki anlaşılmaz sessizlik ve tepkisizlik durumu, emekçilerin içine itildiği karamsarlığı daha da arttırırken, hükümeti ve sermaye çevrelerini yeni zamlar ve hak gaspları için daha da cesaretlendiriyor.

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliğinin daha da derinleşmesi ve bölüşüm politikalarının sürekli olarak emekçiler aleyhinde biçimlendirilmesi gibi en temel sorunlara ilişkin politika geliştirilmeyecekse örgütlenmenin, en temel haklar ve talepler için mücadele etmenin ne anlamı var? Son yıllarda özellikle örgütsüz işçiler tarafından sıkça dillendirilen "Sendikalar ne işe yarar?" sorusuna pratikte nasıl biryanıt verileceğini önümüzdeki günlerde sanırız daha net görme imkanı bulacağız.

DİĞER HABERLER
SİREN İŞBAŞINA DEĞİL, GREVE ÇAĞIRDI
SİREN İŞBAŞINA DEĞİL, GREVE ÇAĞIRDI

Ülkenin dört bir yanında hakları için mücadele eden işçilerin direnişleri kararlılıkla sürüyor. Birçok kentte greve çıkan işçiler hakları için geri adım atmayacaklarını vurguladı.

SENDİKA EKER SÜT’Ü FABRİKA ÖNÜNDEN UYARDI
SENDİKA EKER SÜT’Ü FABRİKA ÖNÜNDEN UYARDI

Sendikalı 3 işçinin çıkarılmasının ardından fabrika önünde açıklama yapan Tekgıda-İş, üyelerinin işe iadesini ve işverenin sendikal haklara saygı duymasını istedi. Sendika pazartesi gününden itibaren fabrika önünde direniş çadırı kuracak.

POLONEZ İŞÇİLERİ YERİNİ SÖKE SÖKE GERİ ALDI
POLONEZ İŞÇİLERİ YERİNİ SÖKE SÖKE GERİ ALDI

İstanbul Çatalca’da iki ayı aşkın süredir Ürdün sermayeli Polonez iş yerinde sendikal mücadele veren 146 Tekgıda-İş üyesi işçi, fabrika önündeki direniş alanlarını yeniden aldı.

“DİRENİYORUZ AMA POLİS MÜDAHALESİ ÇOK AĞIR OLUYOR. “
“DİRENİYORUZ AMA POLİS MÜDAHALESİ ÇOK AĞIR OLUYOR. “

Sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez gıda fabrikası işçilerinin direnişinde iki ay geride kaldı.