Sağlıkta limit dönemiyle, tahlilleri 55 lirayı aşan hastalar, limitlerini aştıkları için 11 gün sonra yeniden hasta girişi yaptırmak zorunda.
Sağlık ve Sosyal Güvenlik Kurumu yaptığı her uygulamayla hastaları ve sağlık emekçilerini mağdur ediyor. Bir süredir uygulamaya başlanan ‘sağlıkta limit dönemi’, hastaları daha çok ‘hasta’ etmeye başladı.
SGK’nın üniversite ve devlet hastanelerine ödenek limiti getirmesi, muayenelerin yarım kalmasına neden oldu. Bu uygulamadan en çok zarar gören ise üniversite hastanelerine giden hastalar. Çünkü tedavisi yapılamayan ya da teşhis konulamayan hastalıklar için üniversite hastanesine başvuran hastalar, SGK’nın 55 lira limitine takılıyor. Muayene olduktan sonra tahlillerini yaptırmak isteyen hastalar, tahlilleri 55 lirayı aşınca, “Limitinizi aştınız. O yüzden bütün tahlilleri yaptıramıyoruz” yanıtıyla karşılaşıyor. Eksik kalan tahliller için hastanın 11 gün sonra yeniden hasta girişi yapması gerekiyor. Tabi ikinci kez gidildiğinde yine limit aşımı olabilir.
Bu yüzden doktorlar da çözümü tahlilleri limite uydurmakta buldu. Acil olan tahliller ya öne alınıyor ya da doktor hastası için özel yazı yazıyor. Ancak bu çözümler yaşanan mağduriyetin ortadan kalkmasına yetmiyor. Çünkü bu yüzden ameliyatlar gecikiyor. Eksik tahlilden dolayı hastaya teşhis zamınında konulamıyor. Hastalar her muayenede 8 liralık katkı payını ödemek zorunda kalıyor.
Cerrahpaşa’da kulak ameliyatı olan Mustafa Mayda da limit mağdurlarından. Ameliyat için gerekli iki tahlili limit aşımına takılan Mayda, bu yüzden 20 gün gecikmeli ameliyat oldu. Hem sağlık Bakanlığına hem de SGK’ya tepki gösteren Mayda, “Üniversite hastanesinde daha iyi muayene ediliriz diye gidiyoruz. Tahlillerimizi bile tam olarak yaptıramadan nasıl iyi bir sağlık hizmeti alabiliriz” diye soruyor.
TAHLİLLERE SGK KARAR VERİYOR
Konuyla ilgili gazetemize konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, bu uygulamayla hem hastanın hem de doktorun mağdur edildiğini belirtti. SGK’nın doktorun özgür iradesiyle hekimlik yapmasını engellediğini ifade eden Gören, “Hangi tetkikin yapılacağına doktor değil SGK karar veriyor” dedi. Bu uygulamanın Tamamlayıcı Sigorta düzenlemesinin ön adımı olduğuna da vurgu yapan Gören, “GSS primleri, poliçe kapsamının dışına taşan tedavilere yetmeyen hastalar, giderleri cebinden ödeyecek. Bu giderleri karşılayamayan vatandaş ise GSS’yle yetinmek zorunda kalacak” bilgisini verdi.
GSS’Lİ OLMAK YETMİYOR
“Paran kadar sağlık” dönemini başlatan Tamamlayıcı sigorta düzenlemesi SGK tarafından, 28 haziran 2012 tarihinde yayınlanan bir genelgeyle ilan edildi. Buna göre GSS’li olup da SGK tarafından finansmanı sağlanmayan ya da kısmen ödenen sağlık hizmetini almak isteyen vatandaşlar, özel sigorta şirketlerinden tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırarak hizmet giderlerini karşılayacak. Parası olmayan vatandaş ise, GSS’yle yetinmek zorunda kalacak. Özel hastanelerde alınan ilave ücret tutarlarını da içine alan düzenlemede, hasta katılım payları ise sigorta kapsamı dışında tutuluyor. Tartışmalara neden olan düzenleme, en çok yoksulları, yaşlıları ve kronik hastalığı olanları mağdur edecek.
SGK’NIN ELİ HASTANIN CEBİNDE
Bu uygulamanın sağlıkta dönüşümle geldiğini belirten SES Aksaray Şube Başkanı Ersoy Adıgüzel de, “Üniversite hastanelerinde daha önce limit diye bir şey yoktu. Çünkü üniversite hastaneleri bir hasta için en son aşama. O yüzden böyle bir sınırlama olamaz” dedi. Hem doktorların hem de hastaların mağdur olduğuna da vurgu yapan Adıgüzel, “Doktor teşhis koyamıyor. Hastanın tedavisi gecikiyor. Hastalar bir kez daha hastaneye gelerek yol parası, katkı katılım payı ödüyor” diye konuştu.