‘HAYDARPAŞA YAĞMASINI GÜNDEMDE TUTMAK’
Yurt Gazetesi yazarı Atilla Özsever´in bugünkü köşe yazısı..
Haydarpaşa Garı ve çevresindeki bir milyon metre karelik kamusal ve kentsel tarihi sit alanının AKP tarafından bir ticaret ve iş merkezine dönüştürülmek istenmesi, tepkiyi de beraberinde getirdi.
Haydarpaşa Dayanışması adlı grup, 45 haftadır her pazar günü saat 13.00 ile 14.00 arasında gar merdivenlerinde nöbete geliyor, bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyor. Önceki gün de (16 Aralık Pazar) sınırlı sayıda da olsa bir grup insan, yine nöbet tutmaya, oradan geçen halkı bilgilendirmeye gelmişti. Slogan attılar, şarkı söylediler, iki genç de gitarlarıyla bu gruba eşlik etti. İlginçtir, bu kış gününde yeni evlenecek çiftler de gelinlikleri ve damatlık kıyafetleriyle orada resim çektiriyorlardı. Kendileriyle sohbet ederken bu mutlu günlerinde İstanbulu simgeleyen bu tarihi bina önünde birer hatıra fotoğrafı çektirmek istediklerini söylediler.
Ancak Haydarpaşa Gan ve civarının otele, alışveriş merkezine dönüştürüleceğinden haberleri yoktu. Daha sonra eylemin de fotoğrafını çektiler. Bilindiği gibi bundan iki yıl önce Haydarpaşa Gan’nın çatısında bir yangın çıktı. Neden çıktığı tam bilinmez. Ardından TCDD, yani Demiryollan Genel Müdürlüğü, Hızlı Tren projesi çalışmalannı gerekçe göstererek 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren Haydarpaşa Garına gelen ve giden tüm ana hat trenlerinin seferlerini sonlandırdı.
İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi de, Haydarpaşa Gar binasında kültür ve konaklama (otel) hizmetinin verilebileceği yönünde bir karar aldı. Buna gerekçe olarak da, "Marmaray projesi ile Haydarpaşa Gan zaten işlevsiz kalacak" şeklinde bir görüş belirtildi. TCDD Yönetim Kurulu da, bu bölgenin değerlendirilmesi için 18 Eylül 2012’de Özelleştirme İdaresi’ne başvurdu.
Demiryolu hizmetlerindeki kamu çalışanlannın örgütlendiği KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Başkanı Yavuz Demirkol ise, bu gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Yaklaşık bir milyon metrekarelik alanla birlikte Haydarpaşa Gan, ‘ticaret ve turizm merkezi’ adı altında rantsal bir alana dönüştürülerek ulusal ve uluslararası sermayenin emrine verilmek isteniyor. Demiryolu işletmeciliğini esas alması gereken TCDD yönetimi ise, gar ve çevresini rant alanına dönüştürme çabası içindedir.
Ayrıca ‘Haydarpaşa Gan’na artık ihtiyaç kalmayacak’ yalanıyla da kamuoyu yanıltılıyor. Oysa İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı olan Haydarpaşa Gan’nın asıl işlevini bir tarafa bırakarak trenlere ve halka kapatılması asla düşünülmemeli, Marmaray Projesi kapsamında yapılacak bir düzenleme ile tren hatları varlığını ve tarihsel sürekliliğini koruyabilmelidir". Öte yandan demiryollannın özelleştirilmesi ile ilgili yasa tasarısı da, demiryolu alt yapısını inşa etmek ve işletmek amacıyla bu hizmetlerin kullanım hakkının 49 yıllığına yerli ve yabancı şirketlere ücretsiz olarak verilmesini öngörüyor.
Yani iki türlü yağma var, hem Haydarpaşa Gan ve çevresi yağmalanacak, hem de demiryollan yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekilecek. Bu yağmaya daha yüksek sesle ve daha güçlü bir katılımla "dur" demek lazım…