GÜN YENİDEN MÜCADELE GÜNÜDÜR
Türk-İş Konfederasyonu içinde başla yan ve olağanüstü genel kurul yapılmasına kadar uzanan tartışmalar, Yönetim kurulu içerisindeki ayrışmalarla sürüyor.
Yol-İş Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel EĞİTİM SEKRETERİ Ramazan Ağar, Türk-İş’in sendikal anlayışını eleştirerek aynı isimlerle olağanüstü genel kurula gitmeyeceğini açıkladı. Ağar’ın sözlerini Hava-İş Sendikası Genel Başkam Atilay Ayçin değerlendirdi. Ayçin, yeni bir anlayışa vurgu yaptığı açıklamasında, mücadele etme zamanının geldiğini ifade etti. Ramazan Ağar’ın sözlerini, Türk-İş yönetimi olarak içinde bulundukları aczin dile getirilmesi olarak yorumladı.
Bir yıl önceki Türk-İş Genel Kurulu’nda Ağar’ın bugün yaptığı eleştirileri Sendikal Güçbirliği Platformu olarak dile getirdiklerini hatırlatan Ayçin, "Ne acıdır ki o gün bizler Türk-iş’i bölmekle suçlanmış, genel kurula gelen delegelerin bizlerle görüşmemeleri için olağan üstü önlemler alınmıştı. Gelinen nokta bizi haklı çıkarmıştır." dedi. Türk-İş Genel EĞİTİM SEKRETERİ, Yol-İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar Cumhuriyet Gazetesine yaptığı açıklamada; geceleri uykularının kaçtığını belirtmiş, çalışma yaşamının hızla geriye gittiğini, ancak Türk-İş olarak hiçbir şey yapmadıklarım söylemişti. Ağar, olağanüstü genel kurulun gündeme geldiğini, kendisinin de "Eğer eski yönetimle olağanüstü genel kurula gidilecekse ben yokum" diyerek şerh koyacağını ifade etmişti.
‘Ağar’ın açıklaması gecikmiş ikrar’
Yıllardan beri genel kurulların siyasi iktidarların gölgesi altında yapıldığını ve onların siyasi amaçlarına uygun olarak şekillendirilen kadrolarla seçimlerin kazanıldığını belirten Ayçin, "İşçi sendikalarının bağlı olduğu bir konfederasyonda egemen kılman bu anlayış, çağdışı ilkel bir anlayıştır ve yüz karasıdır.
Bu karayı Türk-iş konfederasyonuna sürenler ve sürülmesine aracılık edenler işçilere en büyük kötülüğü yapmışlar, mücadele ile elde edilen kazanımlarm kaybedilmesine sessiz kalarak suç işlemişlerdir." dedi. Ağar’ın açıklamasını bu suça ortak olanların gecikmiş bir ikrarı olarak değerlendiren Ayçin sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu açıklamadan sonra yapılacak olan şu olmalıdır; suçu işleyenler onurlu bir davranışta bulunur, kenara çekilirler veya işçilerin keseceği cezayı kabullenirler."
‘Bahar eylemleri başlatılmalıdır’
İşçilerin yeni haklar almak yerine kazanılmış haklarını hızla kaybettiğini ifade eden Ayçin, işçilerin güçlü, kararlı ve güven veren önderlik ve kararlı bir çıkış beklediğinin altını çizdi. Ayçin’in açıklaması şöyle devam etti: "Zaman geçmişe dönük yapılmış hataların masumane açıklamalarıyla boşa harcanacak zaman değildir. Türk-iş Genel EĞİTİM SEKRETERİ’nin yapmış olduğu bu açıklamanın üzerine; 21 Şubat günü yapılan başkanlar kurulu toplantısında, 2013 yılında kamuya ait iş yerlerinde yapılacak ve yaklaşık 200 bin işçiyi ilgilendirecek toplu sözleşme görüşmeleri için, kendi içlerinde beş parçaya bölünmüş Türk-iş yönetimiyle birlikte T.İ.S yürütülmesi için koordinasyon kurulu oluşturmak büyük bir çelişkidir, yanlıştır.
Süreci başlamadan bitirmek, hükümetin ve tek belirleyici Başbakanın hareket alanını genişletmektir. Bu hata affedilmez, işçiler buna sessiz kalmamalı ve gerekiyorsa, yeni bir 89 bahar eylemliliklerini başlatmalıdır."