40 YILDIR KOKUNUZU ÇEKİYORUZ, BARİ SİZ YAPMAYIN!
En son CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar sorunu Meclis´e taşıyarak, Pakmaya işçisinin durumunu gündem getirdi. Konuyu ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK´e de ak tardı; çözüm için müfettiş görevlendirileceğine dair söz aldı.
Türkiye’de alanında tekel ve üretim kapasitesiyle de dünyanın sayılı üreticilerinden biri olarak anılıyor. Sahip olduğu tek fabrika Kocaeli’de değil… İzmir’de. Düzce’de ve Romanya’da da tesisleri var. Bünyesinde yaklaşık bin kişi çalışıyor. Anlayacağınız, Pakmaya’nın yönetim kademesi 1923 yılından beri süren bu istikrarlı büyümeyle ne kadar övünse az. Ancak iş, işçi çalıştırmaya geldiğinde Pakmaya’nın pek de parlak bir sicili yok. Şirket sık sık çalışanlarıyla sorun yaşıyor.
Sorunun sebebi ne derseniz, bunun da uzunca bir hikayesi var. … Pakmaya. ticari başarısı kadar işçile? rine ödediği düşük ücretle de tanınıyor. Şirket içinde örgütlenmiş bir sendika olmadığından, işçiler bugüne kadar maaş konusunda hep ezildi. Yıllar içinde arada sırada sesini çıkaranlar ve sendikaya üye olanlar da fabrika ortamından itinayla temizlendi. insanlar işini kaybetmemek uğruna, kendilerine verilene razı olmaya mecbur kaldı.
Gel gelelim, bir süre önce işler değişmeye başladı. Bu sene maaşlarına sadece 30 TL zam alan işçilere, bir de "Bu kadarına dua edin, seneye o da yok" denilince; Buna sebep olarak da fabrikanın içinde bulunduğu ekonomik sorunlar gösterilince ipler gerildi. , Dolgun maaşlarıyla villa şeklindeki ‘ lojmanlarda oturan; Altlarında araba, ellerinde şirket telefonları varken bu raconu kesen üst düzey yöneticilerle çalışanlar arasında sürtüşme başlaması uzun sürmedi.
Üstelik fabrikanın stok bile tutmadan çalıştığını, üretilen malın anında satıldığını en iyi işçiler biliyordu. . .. Ne yaptılarsa olmadı… Pakmaya çalışanı sesini duyurmak, hakkını aramak istedi ama ne yazık ki karşısında kendisini dinleyecek muhatap bile bulamadı. Bir çıkış yolu arayıp sesini her yükselttiğinde işten atılmakla tehdit edildi. Ve nihayet, anayasal haklarını kullanmaya karar verip bir ay önce sendika kurmak İçin örgütlenmeye başladılar. Ama böyle bir işe soyunmak kolay değildi. i İşveren kendilerine, ‘aferin, iyi edıS» yorsunuz’ demedi: Bunun yerine sendikaya üye olanları işten attı. Pakmaya çalışanlarının Tek-Gıda İş sendikasıyla yaptığı görüşmeler sürerken; Köseköy’deki fabrikadan 6, Düzce ve izmir’den de 4’er kişi ‘İş yerindeki huzuru bozdukları’ gerekçesiyle kapının önüne konuldu. … Anayasa’nın kendilerine tanıdığı haktan yararlanmak istemiş ve sırf bu yüzden işlerinden olmuşlardı.
Yılmadılar, eylemler başladı. Arkalarına sadece Tekgıda-İş’in değil, diğer pek çok sendikanın da desteğini alarak direnişe başladılar. Fabrikanın önüne çadır kurdular; işten çıkarılan kişilerin geri alınması için Pakmaya yöneticile’rrne çağrıda bulundular. Ama patronlar hem kör hem de sağır olmuştu. Geri adım atılmadı, uzlaşmaya varılamadı. Bu arada, ekonomik durumunu gerekçe göstererek işçisine 30 lira zam yapan Pakmaya: Bir kaç gün önce çalışanlarına ’40. yıl paketi’ni açıkladı.
Arkadaşları-işten atılan, kendisi de her gün baskı altında çalışan Pakmaya işçisi, paketten çıkanları görünce çok şaşırdı. . .. Maaş zammı verirken eli titreyen yönetim; Kapının önündeki direnişe inat, kesenin ağzını açmıştı. İşçinin ağzına çaldığı bal. bu sefer ‘bir parmaktan biraz fazlacaydı. İlk müjde cumhuriyet altını oldu… Nisan ayında bütün işçilere 2’şer adet altın verilecekti.
Yakacak yardımı da 1 ton kömür parasına denk gelecek şekilde yeniden düzenlenmişti. Üstelik, o güne kadar yüzde 50 olan mesai ücreti, bundan böyle yüzde 100’e yükseltilecekti. Bu muhteşem paketin olsa olsa iki anlamı olabilirdi. Ya ekonomik zorluk yaşayan ‘Pakmaya’ya sayısal loto vurmuştu. Ya da içerideki işçilere, Alın şu paraları da sesinizi çıkarmayın; siz sakın dışarıdakilere uymayın’ denilmek isteniyordu. Teklifi kabul eden olmadı. . .. Tüm bunlara dışarıdan bakınca insan merak ediyor…
Pakmaya’ya sormak lazım; İşçiye hakkı olanı verdiniz de üstünü mü istedi? Bu ülkede sendika kurmak, bir sendikaya üye olmak suç mu? Hak aramak yasak mı? İnsanlar sizin verdiğinizle yetinmek zorunda mı? i Sesini çıkaranı, daha iyi şartlarda yaşamak isteyeni çoluğunun çocuğunun rızkıyla cezalandırmak hangi iş ahlakına, hangi insanlığa sığıyor? Bu neyin inadı, neyin korkusu? Ayrıca, bu kentin insanları tam 40 yıldır sizin yaydığınız leş gibi kokunun içinde yaşıyor; Bunca yıldır Kocaeli’nin ekmeğini yiyorsunuz; helai-i hoş olsun, Allah dahs çok versin… Ama siz de. hiç olmazsa çalışanınıza biraz sahip çıkın.
Lütfen bırakın da, bu kentin insanları refah içinde yaşamalarına yetecek kadar para kazansın. Biraz vefanız olsun: bari siz yapmayın. … Son duruma gelince… İşçi bu kez örgütlenmekte kararlı, yö netim ise geri adım atmıyor. Eylemin boyutu büyüdükçe, aldıkları destek de artıyor.
En son CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar sorunu Meclis’e taşıyarak, Pakmaya işçisinin durumunu gündem getirdi. Konuyu ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’e de ak tardı; çözüm için müfettiş görevlendirileceğine dair söz aldı.
Şimdi bekleyip göreceğiz… Bakalım önümüzdeki günler Pakmaya işçisi için ne gösterecek.