Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
24 Haziran 2013
ŞİMDİ DE EKONOMİ ÇATLADI, SIK BAKALIM

Kendisini siyaseten “ileri demokrat”, ekonomik olarak da “yükselen yıldız” olarak yutturan AKP rejiminin, halkın özgürlük mücadelesi karşısında maskesi Gezi direnişi ile düştü.

ŞİMDİ DE EKONOMİ ÇATLADI, SIK BAKALIM

Kendisini siyaseten “ileri demokrat”, ekonomik olarak da “yükselen yıldız” olarak yutturan AKP rejiminin, halkın özgürlük mücadelesi karşısında maskesi Gezi direnişi ile düştü. Şimdi de ekonomidekifoyası kapıya dayanan krizle ortaya çıkmaya başlıyor.

Tüm Avrupa’yı ve dünyayı ayağa kaldıran polis şiddeti ile toplanma, gösteri, ifade özgürlüğünü gasp eden AKP rejiminin ipliği pazara çıkıyor. Dünyada büyük itibar kaybediyor ve şimdi de rejimi ağır bir ekonomik kaos bekliyor. Rejim, yabancı kaynak kullanarak, döviz üretmekten çok, tüketerek, bunu da ağırlıkla İstanbul kent rantına dönük yatırımları özendirerek “ekonomik mucize” gerçekleştirdiğini sanıyor. Şimdi bu dış kaynağa dayalı inşaat-beton odaklı büyümenin sonu göründü ve FED fırtınası üstüne üstüne geliyor.

 FED, PARTİYİ BİTİRİYOR

“Helikopter” lakaplı ABD’nin para otoritesi FED’in başkanı Ben Bernanke  beklenen düdüğü çaldı ve partiyi bitirdiğini ilan etti. Ekonomik krizi para basarak, atlatma politikasını bir süredir sürdüren FED, sıfıra yakın faizle saçtığı paraları şimdi cazip bir faizle toplayacak. Bu kokuyu alan ve bugüne kadar Türkiye gibi ülkelerle idare eden para baronları hemen rotayı ABD’ye çevirdiler. Türkiye’de Gezi gerilimi ile çıkışlar başlamıştı ama FED kararı, büsbütün hızlandırdı. Gelişen borsalar çakıldı. Dört haftalık düşüşte başı Türkiye yüzde 22, Brezilya yüzde 21’ile çekti. 

Türkiye’nin, çıkan sermaye için “çıksın, ne olacak, yine gelirler” diyebilecek hali yok. Toplamda 340 milyar dolarlık dış borç yükü var. Önümüzdeki 12 ayda geri ödenecek borç, 155 milyar dolar. Ayrıca, döviz dengesindeki açık(cari açık) yıl sonuna kadar 45 milyar dolar bulmayı gerektiriyor.Yani para çıkarken Türkiye’nin bulması gereken taze para 200 milyar dolara yakın. Döviz haznesinde ise yangına karşı kullanılacak ancak130 milyar dolar var, hem de borç-harçla biriktirilmiş bir su tankı bu.Sık bakalım!..

 

 ŞİMDİ NE OLACAK?

Dolar bir anda “ampul gibi” 1.95 TL’nin üstüne çıktı. Oradan inmesi söz konusu olmadığı gibi, daha da çıkması muhtemel. Oysa, AKP rejimi, bu yıl Orta Vadeli Program’da yüzde 4 büyüme için ortalama 1.83 TL’lik bir dolar kuru öngördü. Bu ne demek? Evdeki hesap çarşıya uymayınca, budöviz şoku  ile ortalık buz kesecek. Özel sektörün 226 milyar dolar borcu var. Yükselen kur, borcun TL karşılığında büyük maliyet artışı demek. Fırlayan kur, ithalatın pahalanması ve içeriye maliyet enflasyonu demek. Dövizi kontrol için döviz rezervinden satış kâr etmez. Merkez, faizi yükseltmekte bulacak çareyi. Bu da ekonomide küçülme demek. Artan döviz fiyatı, panzehir olarak yükseltilen faiz, iç talebi düşürür. Bu da  birçok firma için kötü haber.

Tıpkı 2008’in sonunda yaşadıklarımıza benzer bir konjonktüre giriyoruz.Tarih tekerrür ediyor. Ama Marks’ın dediği gibi, ilkinde dram olarak yaşanan bu kez trajediye döneceğe benziyor. İlkinde teğet geçti diye sevinilen sürecin bu kez öyle olacağını söylemek çok zor…Bakın neden…

 

 

Kaynak:TÜİK,TCMB veri tabanı

 

 

Küresel krizin patlak verdiği 2008 sonbaharında da bugün olduğu gibidöviz şoku yaşanmıştı. Sermaye kaçmış, 2008 Ağustos’unda 1,11 TL olan dolar, yılı 1,54 TL ile kapamış, 2009 kışında 1.70 TL’ye fırlamıştı. Hükümet ne yaptı? Elinde uygun bir bütçe vardı. Bütçeden vergi teşviki, ucuz kredi, kurtarma simidi için harcamalar yaptı. İşsizlik Fonu’nu bile tırtıkladı. Sonuçta, 2009’da bütçe açığını milli gelirin yüzde 5,5’una çıkarma pahasına kamu kaynaklarını, devrilen arabayı yola koymak için harcadı. Patronlar ücretleri kıstı, çıkardıkları işçinin işini ötekilere yaptırdı. Sömürüyü koyulttu… Kaçmış sermaye, bunu görünce ve dışarıda gidecek fazla emin bir liman göremeyince, geri döndü ve 2009’un sonbaharından itibaren ekonomi yeniden büyümeye başladı. 2010 ve 2011’de ortalama yüzde 9 büyüme “mucizesi” gerçekleştirilmiş göründü, dış kaynak girişi ile. Büyüme yaşandı ama, inşaat odaklı, iç pazara dönüktü ve dış borç, dış kaynak ihtiyacını daha da büyüttü, kırılganlığı artırdı, 2012’den itibaren de ancak dizlerinin üstünde ilerlemeye çalıştı.  

 

 ÇEKİRGE SIÇRAR MI?

Bugün aynı şeyler yapılabilir mi? Elde yine kullanılabilecekmiş gibi görünen bir bütçe, devletin biraz daha borçlanma barutu ve birazdöviz rezervi var. Ama bu kez bir şey çok farklı. Birincisi, dış itibar Gezi zulmü ile yerlerde. RTE’nin  2014’te 3 seçimi de toplumu kutuplaştırarak, gererek yapma yaklaşımı, sermayeyi daha çok kaçırıyor. AB ile ilişkilerparamparça, bu sermaye dönüşünü zorlaştırır. En önemlisi, kaçan sermaye için 2009’da olduğu gibi seçeneksizlik yok. Tersine ABD’nin mis gibi güvenli faizi var. Dış kaynak geri dönmez, yenisi bulunamaz ise – çok muhtemel bulunamayacak- yandı keten helva…Sık bakalım!…

DİĞER HABERLER
TEKGIDA-İŞ EKER’E SÜRE VERDİ ”23 EYLÜL’DE DİRENİŞ BAŞLAR”
TEKGIDA-İŞ EKER’E SÜRE VERDİ ”23 EYLÜL’DE DİRENİŞ BAŞLAR”

Tekgıda-İş Sendikası Eker Fabrikası’nda sendikalı oldukları için işten çıkarılan ve çalışanların sendikaya üye olmaması için baskı yapan Eker yönetimini uyardı.

SİREN İŞBAŞINA DEĞİL, GREVE ÇAĞIRDI
SİREN İŞBAŞINA DEĞİL, GREVE ÇAĞIRDI

Ülkenin dört bir yanında hakları için mücadele eden işçilerin direnişleri kararlılıkla sürüyor. Birçok kentte greve çıkan işçiler hakları için geri adım atmayacaklarını vurguladı.

SENDİKA EKER SÜT’Ü FABRİKA ÖNÜNDEN UYARDI
SENDİKA EKER SÜT’Ü FABRİKA ÖNÜNDEN UYARDI

Sendikalı 3 işçinin çıkarılmasının ardından fabrika önünde açıklama yapan Tekgıda-İş, üyelerinin işe iadesini ve işverenin sendikal haklara saygı duymasını istedi. Sendika pazartesi gününden itibaren fabrika önünde direniş çadırı kuracak.

POLONEZ İŞÇİLERİ YERİNİ SÖKE SÖKE GERİ ALDI
POLONEZ İŞÇİLERİ YERİNİ SÖKE SÖKE GERİ ALDI

İstanbul Çatalca’da iki ayı aşkın süredir Ürdün sermayeli Polonez iş yerinde sendikal mücadele veren 146 Tekgıda-İş üyesi işçi, fabrika önündeki direniş alanlarını yeniden aldı.