TEKGIDA-İŞ GENEL KURULU ÖNCESİ AYKIRI SORULAR
Son birkaç ay içinde Türk-lş´e bağlı Haber-iş Sendikası, DİSK ve Geneliş Sendikası olağanüstü genel kurul yaptı. Türk-İş Olağanüstü Genel Kurulu ise Başbakanın araya girmesiyle şimdilik rafa kalkmış bulunuyor. Bu hafta sonu da Tekgıda-iş Olağanüstü Genel Kurul gerçekleştirecek.
Tekgıda-iş’te genel kurul kararı ÇAYKUR’da başlamadan biten grevin ardından başlayan tartışmaların sonucunda ortaya çıktı. Görünen gerekçesi Başbakanın "Türkel giderse sözleşmeyi imzalarım" sözü olan tartışmalar, şubelerin de devreye girmesi üzerine olağanüstü kararı alınmasıyla sonuçlandı. Böylece üç dönemdir birlikte olan Mustafa Türkel ve Mecit Amaç yollarını ayırmış oldu. Öncelikle Başbakanın ve hükümetin ne gerekçeyle olursa olsun sendikalara ve sendikacılara müdahalesine karşı olmanın olmazsa olmaz olduğunu vurgulamak gerekir.
Tekgıda-iş Sendikası üyesi ya da yöneticisi olan herkesin buna karşı çıkması bir zorunluluktur. Sadece Tekgıdaiş değil tüm sendikal camia ve sendikacıların buna karşı çıkması gerekir. Eğer bir değişim olacaksa bu işçilerin ve sendika üyelerinin iradesiyle gerçekleşmelidir. Bu arada ÇAYKUR’da kağıt üstünde de olsa grev devam ediyor. Bir yandan Öz Gıda-İş Sendikası örgütlenme çalışmalarına başladı. Yani seçilecek yönetimi bir çok sorun beklemekte.
Tüm bunlara rağmen her genel kurul aynı zamanda bir yenilenme ve arınma vesilesidir.
Aksi ise var olan politikaların yeni seçilenlerce devamından başka bir şey olamaz. Sendikal hareketin çokça sorunla uğraştığı ve değişim tartışmalarının yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönemden geçmekteyiz. Üstelik Tekgıda-iş Sendikası hem TEKEL gibi bir direnişi gerçekleştirmiş, hem de Türk-İş merkezinin politikalarına karşı oluşan Sendikal Güç Birliği Platformu üyesi bir sendika olarak ayrıca önem taşımaktadır. Bu nedenle bazı soruların muhatabı olmayı hak etmektedir.
Sendikal hareketin içinde bulunduğu zaaflar ve problemler bu genel kurulda nasıl tartışılacak?
işçi sınıfı ve sendikal hareket adına nasıl kararlar alınacak?
Sendikal bürokrasiye karşı savaş açılacak mı, yoksa bizim işimiz değil mi denecek? Sendika yönetimlerine tanınan imtiyazlar ortadan kaldırılacak mı, yoksa üzerine yenileri mi eklenecek?
Örneğin sendikacıyı bürokrat, sendikayı bürokratik bir aygıta dönüştüren sorunlara karşı nasıl bir mücadele verilecek?
Genel kurulda sendikacı maaşları iş kolundaki işçilerle eşitlenecek bir karar çıkarılacak mı?
Açıkçası işçi ücretleri 1500 TL olan iş kolunda sendikacılar 2 bin 500 TL ya da tüm işçilerin ulaşamadığı yoksulluk ücretine razı olurlar mı?
Yöneticiler sendikanın her türlü olanağını özel mülkiyetleri gibi kullanmayı nasıl önleyecekler?
Sendikanın gelir gider tüm mali hesapları şeffaf bir şekilde tüm üyelerin ulaşacağı bir sistemle mi ortaya konacak yoksa bunlar işçileri ilgilendirmiyor mu elenecek?
iş kolundaki sendikalarla dayanışma içinde mi olacak, yoksa rakip mi görecek?
Özetle genel kurulda işçi sınıfa adına bir gelişme olacak mı, sendikal hareketin içinde bulunduğu zaafları aşmasına hizmet edecek bir yola girilecek mi?
Soruları, sorunun farklı yönlerini ortaya koyarak çoğaltabiliriz. Ancak bilinmesi gereken Tekgıda-iş Olağanüstü Genel Kurulu vesilesiyle sorduğumuz soruların sadece bu sendikayı ilgilendirmediğidir. Bir bütün olarak tüm sendikal camiayı ilgilendirdiği gibi, tek tek tüm sendikacıları ilgilendirmektedir. Yeni bir çıkış için geçmişteki hata ve zaafların açık biçimde ortaya konması, bu hata ve zaafları ortadan kaldıracak bir yola girilmesi gerekir.
Bu kadar tartışmanın ve olağanüstü bir genel kurul toplanmasının bir anlamı ancak böyle olabilir. Aksi sadece kişilerin değiştiği, bürokrasinin ağırlaşarak devam ettiği bir sürecin yinelenmesinden başka bir şey olmayacaktır.