SAĞLIK MEZBAHADA KURBAN EDİLDİ
15 şehir hastanesiyle ilgili imzalar dün atıldı. Başbakan´ın ve sağlık alanındaki tekellerin hayali olan projeye ilişkin açıklama yapan TTB, sağlığın, uluslararası şirketlerce yönetileceğine dikkat çekerek, şirketlere kurban edildiğini açıkladı.
Sağlık alanında kamu-özel ortaklığı olarak propaganda edilen şehir hastaneleriyle ilgili imza töreni dün yapıldı. Başbakan Erdoğan’ın da konuştuğu imza töreniyle aynı saatlerde Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada, projeyle ilgili gerçelder haürlatıldı. Açıklamada, AKP hükümetine "Kamu-özel ortaklığı adı altında ‘torunlarımızın bile ödeyemeyeceği’ katrilyonlarca liralık borçların altına imza atıp sağlığı uluslararası konsorsiyumlara kurban ederek kime hizmet ediyorsunuz" sorusu yöneltildi.
TÜM HİZMETLER TAŞERONA
12 Eylül darbesinin otuz üçüncü yıldönümünde, AKP hükümetinin tam da 12 Eylül’cülerin açtığı yolda önemli bir adım arttığına dikkat çeken TTB, şehir hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı’nın 25 yıllığına hem şirketlerin kiracısı olması hem de tüm hizmetleri taşerona devretmesinin alüna imza atıldığına dikkat çekti.
DARBEYLE UYGULANDI
Kamu-özel ortaklığı teorisinin müellifi Milton Friedman’ın, ’70 Ti yıllarda olgunlaşürdığı bu yapının "hızla" ve "kitleler uyanmadan" gerçekleştirilmesi gerektiğini savunduğunu hatırlatan TTB, "Friedman’ın ilk laboratuvarı ise 11 Eylül 1973’te darbe yapılan Şili oldu. Askeri diktatör Pinochet’nin danışmanı olarak ilk elden uygulamayı denetledi" dendi.
SUÇ İŞLENİYOR
20 yıldan fazla zamandır bu yöntemi uygulayan İngiltere’de şu an itibariyle 7 hastanenin resmen iflas ettiği ve tüm sağlık sisteminin mali krize girdiği bilgisine verilen açıklamada, Türkiye’de ise ilk ihalenin 2011 yılı Nisan ayında, Kayseri için yapıldığı hatırlatıldı.
TTB’nin açtığı davalarda Ankara-Etlik, Ankara-Bilkent ve Elazığ şehir hastanelerinin ihalelerinin yürütmesinin durdurulduğunu, itiraz eden Sağlık Bakanlığı’nın itirazının da reddedildiğinin bildirildiği açıklamada, "Bu üç ihaleye ilişkin Danıştay’ın yürütmeyi durdurma gerekçesine uygun yeni bir ihale yapmadan sözleşme imzalanması yargı kararına uymamak, suç işlemek anlamına gelecek" dendi
Neler olacak?
TTB projenin anlamı ve yol açacağı sorunlardan bazılarını şöyle sıraladı:
Kamu-özel ortaklığı bir özelleştirme yöntemidir.
Bu tesislerden vatandaşlar ancak çok yüksek ücretler ödeyerek yararlanabilecek.
Hekimler-sağlık çalışanları güvencesiz taşeron işçisi haline getirilecek.
Katrilyonlarca liralık kamu kaynağı sadece bina yenileme adı altında şirketlere dağıtılacak.
Başbakan: Şifa Olacak!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, imza töreninde yaptığı konuşmada, 18 Eylülde Ankara Bilkent’te ilk şehir hastanesinin temelini atacaklarını belirterek, "Türkiye, sağlık alanında Cumhuriyet tarihinin en köklü dönüşümünü yaşadı" iddiasında bulundu. Erdoğan, "Bu hayalimizin gerçeğe dönüştüğünü inşallah görecek, her adımda, her kademede bu yatırımların takipçisi olacağız" dedi. 2 yıl önce temeli atılan ancak henüz hiçbir ilerleme olmayan Kaysendekı hastanenin temelini kendisinin attığını hatırlatan Erdoğan, "Bu hastaneler tamamlandığında, gerek bulundukları şehirde gerek yakın şehirlerde hastalarımız kampüse girecek, eden Sağlık Bakanlığı’nın itirazının da reddedildiğinin bildirildiği açıklamada, "Bu üç ihaleye ilişkin Danıştay’ın yürütmeyi durdurma konforlu şekilde, huzur veren bir ortamda, kaliteli bir hizmet anlayışıyla şifa bularak evlerine döneceklerdir" diye konuştu. Erdoğan, projelerdeki gecikmelerin yargıdan kaynaklandığını savundu. Engel olanları havale edilmesi gereken en yüce makama zaten havale ettiklerini belirten Erdoğan, bundan sonraki süreçte, buna benzer engellerle karşı karşıya kalmamayı ve süratle yola devam edilmesini diledi. Erdoğan, hastane kavramına artık yeni bir boyut kazandırdıklarını öne sürdü. Erdoğan, daha da ileri giderek, aynı yöntemi okullarda da uygulamak istediklerini ancak başaramadıklarını belirtti.