ÖZELLEŞTİRMEDE SON VURGUN SANTRALLERE
AKP hükümetinin özelleştirme kapsamına aldığı Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralleri ile bu santrallere bağlı kömür ocakları Türkiye´nin hem elektrik üretimi için hem de ekonomisi için büyük değerler. Bu üç santralin 2012 yılındaki kârı 70 milyon TL.
AKP hükümetinin özelleştirme kapsamına aldığı Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralleri ile bu santrallere bağlı kömür ocakları Türkiye’nin hem elektrik üretimi için hem de ekonomisi için büyük değerler.
Bu üç santralin 2012 yılındaki kârı 70 milyon TL. Termik Santrallere kömür üretimi sağlayan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ise 2011 yılında 514 milyar TL’lik kâr elde etti. İlk 500 büyük sanayii kuruluşu arasında bu kârla 10. oldu. 35 yıllık kömür rezervi Yıllardır kurumlar vergi rekortmeni olan TKİ’ye bağlı Güney Ege Linyit (GELİ) Kömür Ocağı’nın 2012 yılı kârı 244 milyon TL.
AKP hükümetinin özelleştirmek istediği TKİ’ye bağlı Yatağan ve Milas’taki ocakların kömür rezerv ömrü 35 yıl. Bölgede 500 milyon ton linyit kömürü rezervi bulunuyor. Bu miktarda bir linyit rezervi bile özelleştirmenin ülke ekonomisine vereceği zararı göstermeye yeterli. Çünkü bu kaynaklar santrallerin varlığı sayılarak birlikte satılacak.
Yatağan Termik Santrali 1984 yılında, Yeniköy Termik Santrali 1986 yılında, Kemerköy Termik Santrali de 1993 yılında kuruldu.
Üç santralin yıllık elektrik üretimi üretimi 1680 megawatt (mw). Türkiye’de linyite dayalı elektrik üretimi yapılan santrallerde yılda 8 bin 300 mw elektrik üretiliyor. Bunun 4 bin 209 mw’lik kısmı TKİ’nin linyit kömürüyle üretiliyor. Kamunun kârı satılıyor TKİ, 26 liraya mal ettiği linyit kömürünü, Elektrik Üretim A.Ş’ye (EÜAŞ) 50 TL’ye satıyor. Bu alışverişte her iki kurumda üretimlerinden kâr ediyor ve üretilen elektriğin 1 kw’ı 5-6 cente mal ediliyor.
Bu santrallerin özelleştirilmesi durumunda sanayicinin daha ucuza elektriği mal etmek isteyeceğini ve bunun için de kömür kullanımından vazgeçeceğini söyleyen Türkiye Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, bu kurumların devlete ödediği verginin özel sektör tarafından ödenmek istemeyeceğine de vurgu yapıyor.
Bu santrallerin baca gazlarının çevreye zarar vermemesi için çalıştırılan arıtma tesisinin santralin ürettiği elektriğin yüzde 10’unu kullandığını belirten Girgin, "Tamamen kâr odaklı çalıştırılan bir kurum baca gazını arıtmak için bu kadar elektrik harcar mı?" diye soruyor. Özelleştirilen Seyitömer Santrali’nin üretiminin yılda 600 mw olduğunu ifade eden Girgin, tıpkı Sümerbank’lar gibi EÜAŞ’m da tarihten silineceğini vurguladı. Elektriğin öneminin bir ülke için tartışılmaz olduğunu söyleyen Girgin, "Sanayileşmek için elektriğin sürekli olması gerekli" dedi. Bugün üretilen elektriğin yarısının ithal olduğunu vurgulayan Girgin, "Bizim, yerli, güvenilir, sürekli ve ucuz enerjiye ihtiyacımız var. Kamuya ait santraller, kamunun çıkarını esas alır. Bu enerjiyi kullanan sanayici için de, bağımsızlık için de önemli."