PATRONLAR SALDIRI İÇİN NABIZ YOKLUYOR
Gün aşırı gazetelere demeç veren ve gerek patron örgütleriyle, gerekse yandaş sendikalarla görüşmeye hız veren Çalışma Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatının tasfiyesi, esnekleştirme gibi başlıklarda ilişkin kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yapmayı sürdürüyor.
Gün aşırı gazetelere demeç veren ve gerek patron örgütleriyle, gerekse yandaş sendikalarla görüşmeye hız veren Çalışma Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatının tasfiyesi, esnekleştirme gibi başlıklarda ilişkin kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yapmayı sürdürüyor.
Kıdem tazminatı, taşeronluk, esnek çalışma ve kadın istihdamı gibi kritik başlıkları kapsayan paketin, Ekim ayının son haftasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulması bekleniyor. Çalışma yaşamına ilişkin, AKP’li yılların en kapsamlı saldırılarını içeren düzenlemeler, günlerdir medyada "Çalışanlara müjde" tadında başlıklarla sunuluyor. Dokuz yıl aradan sonra 26-27 Eylül günlerinde toplanan Çalışma Meclisi’nden bir uzlaşma çıkmazken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Meclis’i, paketi meşrulaştırmanın bir aracı olarak kullanıyor. "Çalışma Meclisi’nde bunlar tartışıldı. İşçi ve işveren taraftarıyla tekrar görüşeceğiz" diyen Çelik, yapılacak değişiklikleri bir "demokrasi oyunu" ile maskelemeye çalışmayı sürdürüyor.
ÇELİK, KAMUOYUNU HAZIRLIYOR
Hükümetin 2010 yılında hazırlıklarına başladığı Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS), 8 Şubat 2012’de sendikalara sunulmuştu. Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisinin verilmesi, kıdem tazminatının tasfiyesi gibi başlıkları içeren UİS, işçi sendikalarının tepkisiyle karşılanmıştı. Bu başlıklara ilişkin düzenlemeleri giderayak hayata geçirmeye çalışan AKP iktidarının elinde kapsamlı bir paket olduğu da şüpheli. Gazetelere gün aşırı verdiği demeçlerle saldırıları kamuoyu gözünde meşru hale getirmeye çalışan ve nabız yokladığı anlaşılan Çelik, emekçilerin kıdem tazminatı ve taşeron işçilik konularının içeriğini bilmeden, bu başlıklara itiraz ettiğini iddia ediyor.
DERTLERİ ÖDEMEMEK DEĞİL!
"Bugün bana işverenler geldi, ‘Ne olur, o kıdem tazminatından bizi kurtarın’ dedi. Nive? Ödememek için Heöil. İsçiler de aynı şeyi söylüyor. Sürdürülebilirliği kalmayan bir sistemle karşı karşıyayız" diyen Çelik, fon sistemine geçişle birlikte, herkesin kıdem tazminatı alacağım ve yaşanan "haksızlığın" giderileceğini savunuyor. Oysa herkesin kıdem tazminatı alması için, çalışma yasamında denetimlerin sağlam yapılması ve kıdem tazminatı alma koşullarının hafifletilmesi yetiyor.
Paketin içinde yer alan diğer başlıklardan biri olan esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılmasını "istihdamı arnrıcı" düzenleme olarak özetleyen, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesini ise "kayıtdışım azaltma" konusunda mucize çözüm gibi sunan Çelik’in açıklamalarının aksine, her iki başlık da ucuz ve güvencesiz işgücünü artırmayı hedefleyen düzenlemeleri içeriyor.
Önceki gün Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci’yle görüşen Bakan Faruk Çelik, düzenlemelere ilişkin oluşan tepkilere vurgu yaparak, "Yeni uygulamanın bir kayıp getirmediğini anlamakta birileri zorlanıyor. Uzlaşı konusunda dilenilmeye devam edilirse yazık ederiz" ifadelerini kullandı.
Çelik’in uzlaşma ısrarı ve işçiler arasındaki "haksızlığı giderme" amacı, şu ana kadar basma düşen açıklamalara bakıldığında, işçileri "hak"sızlıkta eşitleme anlamına geliyor.
AKP’li yıllarda 3 ayrı tasarı
1950’li yıllardan bu yana, çeşitli dönemlerde, ısıtılıp ısıtılıp sofraya getirilen ve AKP’li yıllarda da konuyla ilgili üç ayrı tasarının hazırlandığı kıdem tazminatı fonu, hem işçilerin aldığı kıdem tazminatının miktarını düşürecek olmasından hem de kıdem tazminatının işten çıkarmadaki caydırıcı etkisini ortadan kaldırmasından dolayı, işçi sendikaları tarafından genel grev nedeni olarak kabul ediliyor.