KIDEM TAZMİNATINDA ASIL TEHLİKE BU
Hükümet, kıdem tazminatlarını fona devrederek, patronları bu büyük yükten kurtarmaya çalışıyor. Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Hak kaybı olmayacak diyor ama rakamlar Çelik´i yalanlıyor.
Kıdem tazminatlarının fona devredilip devredilmeyeceği konusunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, birkaç günde bir yeni açıklamalar yapıyor. Bugüne kadar onlarca fon taslağının çıkarıldığı kıdem tazminatı konusunda ilk çalışmalar, 1954 yılındaki 2. Çalışma Meclisi’ne kadar dayanıyor. Son dönemde yeni bir taslak ya da tasarı sendikalara ulaştırılmasa da bugüne kadarki iktidarların kaldırmayı başaramadığı bu önemli hakka yönelik en kapsamlı saldırı, AKP iktidarı tarafından, üstelik "taşeron işçilere yeni haklar veriyoruz" adı altında yapılıyor. Kıdem tazminatlarının fona devri, yalnızca alınacak kıdem tazminatı miktarını azaltacağı için değil, bu tazminatın "iş güvencesi" işlevini üstlenmesi nedeniyle de büyük bir sıkıntı yaratıyor.
KİMLER KIDEM TAZMİNATI ALABİLİYOR?
Mevcut durumda, işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi, patronun işçiyi haksız nedenle çıkarması, erkeklerin askere gitmesi, kadın işçinin evlenmesi ve emeklilik durumlarında, çalışılan her bir tam yıl için brüt, giydirilmiş (yemek, yol gibi tüm ek ödemeler eklenmiş) 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödeniyor.
FONLA BİRLİKTE NE OLACAK?
Fon uygulamasının gelmesi halinde, bugüne kadar tartışılanlara göre, şöyle bir tabloyla karşı karşıya kalacağız: İşçi emekli olduğunda ya da fona 10-15 yıl para yatırdıktan sonra fondaki parasını çekebilecek.
Fonda birikecek paranın ne kadar olacağı, kaç yıl sonra çekilebileceği, patronlardan fon için her ay ne kadar prim kesileceği ise belirsizliğini koruyor. Ancak daha önceki tasarıların çoğunda, prim oranı yüzde 3 olarak belirlenmişti.
Tazminat tartışmalarının genellikle gözden kaçan bir diğer başlığı da hükümetin belirli süreli hizmet akdinin yaygınlaştırılması yönündeki planları. Mevcut durumda, belirli süreli hizmet akdiyle çalışanlar ne kıdem tazminatı hakkından ne de iş güvencesinden yararlanabiliyor. Patronlar, uzun yıllardır, işçilere çok sınırlı da olsa iş güvencesi ve kıdem tazminatı hakkı tanıyan belirsiz süreli iş sözleşmesinin "yükünden" şikayet ediyor.
"Belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılması" hedefi, hem Ulusal İstihdam Stratejisi’nde gündeme getirildi hem de yeni pakete dair demeçlerde yer alıyor. Bu hedefin gerçekleştirilmesi de işçilerin büyük çoğunluğunun kıdem tazminatı ve iş güvencesi hakkının elinden alınması anlamına geliyor.