MÜJDELER OLSUN İŞSİZLERİMİZE!
TÜİK´ten kağıt üstünde çözüm… Memlekette gerçek işsizlik artar ve bu konuda yeterli bir çözüm geliştirilmezken, çare verileri ´düzeltmekte´ bulundu. TÜİK anket sorusunu değiştirerek on binlerce işsizi, işsiz saymaktan vazgeçiyor.
TÜİK işsizlikle mücadelede yeni bir ‘sürece’ girdi. Memlekette gerçek işsizlik artarken, bu konuda yeterli bir çözüm bulamazken çare verileri ‘düzeltmekte’ bulundu. TÜİK’ün işsizlik hesabında yapacağı revizyonla işsizlik oranımız azalacak.
Hanehalkı anketinde kişiye sorulan "Son 3 ayda iş aradınız mı" sorusu TÜİK revizyonuyla birlikte değiştirilerek, "Son 1 ayda iş aradınız mı" soruna dönüştürülüyor. Bunun anlamı şu: "Son 3 ayda iş aradınız mı" sorusuna olumlu yanıt veren ‘işsiz’, işsiz olmanın temel şartlarından birisi olan ‘iş arama’ eylemini gerçekleştirdiği için resmi olarak işsiz sayılıyor ve hesaplara girmeyi başarıyordu. Olumsuz yanıt veren ‘işsiz’ ise resmi olarak işsiz kabul edilmiyor.
Bu sorudaki sürenin bir aya indirilmesi ise işsiz sayısını oldukça azaltacak bir düzenleme. Zaten TÜİK Başkanı Birol Aydemir, revizyonun işsizlik verilerine "olumlu" yansıyacağını, verilerde aşağı yönlü bir hareketlilik görülebileceğini açıkça ifade etti. Aydemir haklı. Soru "Son 1 ayda iş aradınız mı" olarak değiştirilince; örneğin 2 ay önce iş aramış olan ve eski yönteme göre resmi olarak işsiz sayılan bir ‘işsiz’; yeni düzenlemeyle birlikte "1 ay" sorusuna olumsuz cevap verecek ve işsiz sayılmayacak.
ONBİNLERCE İŞSİZ DİKKATE ALINMAYACAK
İşsizlik hesabımızda, maalesef, çalışma gücü ve isteği olup iş sahibi olamayanlar dikkate alınmıyor. Son düzenlemeyle birlikte sadece son 1 ay içinde yasal olarak iş arama yollarını kullanmış olan ‘işsizler’ hesaplamalarda işsiz olarak kabul edilecek. Böylece revizyonla birlikte 3 ayın 2 aylık diliminde iş aramış olup, son verilerde işsiz olarak kabul edilen onbinlerce belki de yüzbinlerce ‘işsiz’, yasal olarak işsiz olmaktan çıkacak. Müjdeler olsun işsizlerimize!
DÜNYADA işsizlik verileri hep tartışmalı olmuştur. Resmi istatistik kurumlarında işsizlerin, işsiz kabul edilmek için birçok şartı sağlaması gerekmiş, bu koşulları sağlayamayanlar işsiz sayılmamış, dolayısıyla işsizlik rakamları da gerçek durumun çok altında açıklanmıştır. Türkiye’de de durum farklı değil. Ancak Türkiye’deki hesaplamalar, örneğin Batı Avrupa ülkelerine göre; yanlış bilgilendirmeye çok daha açık. Çünkü Avrupa’da halkın çok büyük bir bölümünün çalışma yaşamına katılımı ya da katılım isteği kayıt altında. Mesela ispanya’da işsizlik oranı yüzde 27 civarında. Türkiye’de ispanya’daki gibi bir ‘işgücüne katılım oranı’, işsizlik oranını yüzde 30’un üstüne çıkartıyor. Ama Türkiye’de ‘ev kadınları’ başta olmak üzere önemli bir nüfus zaten çalışma hayatının dışında görülüp işsizlik hesabına katılmıyor. Bir de iş aramaktan canı çıkmış ve artık durumu ‘Allah’a havale etmiş’ olan ‘işsizler de işsiz sayılmayınca… İşsizlerin neredeyse yarısı ‘işsiz’ kabul edilmiyor. Peki, çalışıyor mu? Yoo, çalışmıyor da.
İŞSİZLİĞE KESİN ÇÖZÜM ÖNERİSİ!
İŞSİZLİK sorununa dair köklü çözüm önerilerimiz de var. Mesela; işsizlikten bunalmış bir ülkede işsizlik oranlan bir anda tek haneli rakamlara, yüzde İlere, belki de sıfıra düşürülebilir. Örneğin anketlerde revizyon biraz daha genişletilip "Son 1 ayda iş aradınız mı" sorusu "son 1 saatte ya da son bir dakikada iş aradınız mı" sorusuna dönüştürülürse; cevap çok büyük oranda olumsuz olacaktır, iş aramayan da resmen işsiz kabul edilmeyeceğinden memleketimizde tek bir işsize bile rastlamayacağız. TÜİK’ten böyle bir atılım beklemek hakkımız!