KARAYOLLARI TAŞERON İŞÇİLERİ! OYUNA GELMEYİN!
Taşeron işçileri mevcut haklan konusunda uyandıkça, bilgilendikçe ve haklarını arama yoluna yöneldikçe, hükümetin ve hükümet yandaşı yapıların işçileri yanütmayı amaçlayan girişimleri de yoğunlaştı.
Taşeron işçileri mevcut haklan konusunda uyandıkça, bilgilendikçe ve haklarını arama yoluna yöneldikçe, hükümetin ve hükümet yandaşı yapıların işçileri yanütmayı amaçlayan girişimleri de yoğunlaştı.
Tekrar tekrar yazmakta yarar var. Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarında ciddi bir personel sıkıntısı yaşanıyor. Hükümet, kamu kurum ve kuruluşlardan ayrılan işçilerin yerine işçi alınmasında yıllardır kısıntıya gitti. İşleri yürütmek zorunda olan kamu kurum ve kuruluşları da, bizim geleneğimizde yerleşmiş yol ve yöntem arayışlarına girdi. Kanunların açıklarından yararlanılarak personel temin edüdi. örneğin, bir hastanenin laboratuarında personel yetmiyorsa, temizlik ihalesi açıldı.
Temizlik ihalesini kazanan şirkete, sağlanacak işçilerin bir bölümünün laborant olması koşulu kondu. Böylece laboratuarın personel ihtiyacı, temizlik ihalesiyle karşılandı. Hastanelerde hastabakıcı kadroları verilmediğinde, temizlik ihalesiyle . hastabakıcı temin edildi. Ancak mevzuatımız buna izin vermiyor.
Taşeron sistemi çöküyor Mevzuatımıza göre işçi temini ihalesi açmak mümkün’ değil. Bu gerçek ortaya çıktıkça, taşeron işçileri, geçmişe dönük hak talebinde bulunmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Yol-Iş Sendikası Bursa 1 No’lu Şube Başkanı telefonla aradı. Karayolları’nda bir taşeron işçisinin açtığı davada Karayolları’nın işçisi olarak kabul edildiği ve geçrrüşe dönük alacağının da 83 bin lira olarak belirlendiğini söyledi. Benim tahminim bu rakamın daha da yukarılarda olduğu biçiminde. Şimdi Türkiye’nin dört bir tarafından on binlerce taşeron işçisi, gerçekte taşeron işçisi değil de asıl işverenin işçisi olduklarını tespit ettiriyorlar ve geriye dönük beş yıllık süre içinde on binlerce lira alacak tespiti yaptı rtıyorlar. Taşeron sistemi çöküyor. Hükümet, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi vererek bu çıkmazdan kurtulmaya çalışıyor. Ancak bugün bunu yapsa bile, geçmiş yılların alacaklarını ortadan kaldıramıyor. O zaman devreye yandaş sendikalar giriyor. Karayolları işçisi Cengiz Topel Dikbaş’ın 11 Kasım 2013 günü sosyal paylaşım sitesinde benim sayfama eklediği yazı, bu konuda son derece öğretici. Yol-îİ yöneticilerinin yandaşlığı Yol-lş genel merkez yöneticilerinin imzasıyla sendikanın şubelerine gönderilen bir yazıyla, Karayolları’nm taşeron işçilerine aşağıdaki yazı imzalatılmak isteniyormuş. İmzalanması ve Başbakanlığa fakslanması istenen aşağıdaki yazıda, taşeron işçileri, alacaklarından vazgeçtiklerini ve bunun karşdığında kadroya geçirilmelerini istiyorlar. "Başbakanım, "Bizler Karayolları Genel Müdürlüğü’nde uzun yıllardır taşeron şirketler aracıhğıyla çalıştırılan işçileriz. Türkiye Yol-lş Sendikası’nm bizi temsilen açtığı davalar 2011 yılında sonuçlanmış ve Karayollarında bizim gibi çalışan 9 bin işçinin bu şekilde çahşmaya başladığı ilk günden beri Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduğu yargı kararlarıyla kesinleşmiştir. Takiben talimatınız da olduğu üzere, Sayın Binali Yıldırım tarafından MALİye Bakanhğı’ndan kadro talep edilmesine rağmen atama işlemimiz bugüne kadar- yapılmamıştır. "Çok yüklü miktarları bulan birikmiş alacaklarımızdan sulh yoluyla vazgeçmemiz koşuluyla kadroya atanmamıza MALİye Bakanlığı’nın da olumlu yaklaştığını sendikamızdan öğrendik. Buna karşın durumumuzdaki belirsizlik devam etmektedir. Bu belirsizliğin sona erdirilmesi ve böylece istihdam güvencesine sahip olarak huzurlu bir yaşama kavuşabilmemiz için, talimatınızla kadroya aündığını duyduğumuz birçok personel gibi bizlere de el uzatacağınızı, desteğinizi sürdüreceğinizi umuyor, size güveniyoruz. "Saygı ve sevgilerimizle arz ederim." Karayolları taşeron işçileri! Oyuna gelmeyin! Haklarınızı büilerine yedirmeyin! Kanuni hakkınız, hem 80-90 bin lirayı almak, hem de kadroya geçmek.