TEK Gıda İş Sendikası, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ile Öz Gıda-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin hukuksuz olduğunu ileri sürerek Ankara 6. İş Mahkemesi´ne başvuruda bulundu. Toplu İş Sözleşmesi´nin iptalinin istendiği dava önümüzdeki günlerde görüşülmeye başlanacak.
TEK Gıda İş Sendikası, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü ile Öz Gıda-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin hukuksuz olduğunu ileri sürerek Ankara 6. İş Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Toplu İş Sözleşmesi’nin iptalinin istendiği dava önümüzdeki günlerde görüşülmeye başlanacak.
Tek Gıda İş Sendikası Rize Şube Başkanı Ziya Aksoy Öz Gıda İş Sendikası ile Çaykur’un kanunun arka bahçesinden dolaşıp kanuna aykırı bir işlem yaptığını belirterek, "Biz de toplu iş sözleşmesinin iptali için gerekli müracaatımızı yaptık. Ankara 6. İş Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk. İş Kur ile kayıt altına aldırdık. Bunu yok saydılar. Grevi yok saydılar. Kanuna göre grev kağıt üzerinde devam ediyor. İşçilerin dörtte 3 bölümünü almak zorundaydılar, bunu alamadılar. 5119 kişiyle müracaat ettiler. Sözleşme imzaladılar" dedi.
TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sonunda kendini aştığını belirterek, yargı erkinin gücünü de eline aldığını kaydetti. Türkel, "ÇAYKUR Öz Gıda-İş Sendikasına yetki belgesini verdi. Ancak mahkeme kararıyla kaldırılabilecek grev kararını mahkeme yerine geçerek hükümsüz saydı. Yanı yetki gaspı yaptı.Devam etmekte olan bir toplu sözleşme sürecini kendiliğinden yok saydı. Böylece anayasal tarafsızlık ve objektiflik sorumluluğunu ayaklar altına aldı. Yani açıkça suç işledi" dedi.
HÜKÜMSÜZ BİR TOPLU SÖZLEŞMEDİR
Türkel açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Hukuken hiçbir geçerliliği olmayan yetki bölgesine hukuki geçerlilik kazandırarak ÖZ Gıda-İş’in hükümsüz bir sözleşme imzalamasının yolunu açtı. Kısacası hukuksuzluğun dibine vuruldu: Artık tuz koktu. TEK GIDA-İŞ Sendikası olarak kanundan ve meşruiyetten asla sapmayan tutumumuzla, bu yaşananları ve bize yaşatılanları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Elbette haklarımızı sonuna kadar kullanıp, mücadelemizi vereceğiz. Ama kamu adına yetki ve sorumluluk üstlenmiş makamların, kişilerin bu denli pervasızca Anayasayı, kanunları, yargıyı ayaklar altına almalarını, bu inanılmaz cüretlerini anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Asıl acı olan ise bu açık kanunsuzluk için Öz Gıda-İş yetkilisi televizyon kanallarından Sn. Başbakan’a ve Sn. Bakan’a teşekkürlerini iletmesidir. Öyle anlaşılıyor ki, en üst düzey icra makamının bilgici ve iradesi doğrultusunda bu iş yürütmüştür. Yine açıklamalarda TEKGIDA-İş’in "tedbir koydurma" ihtimaline karşılık sözleşme imzalanmasında acele edildiği söylenmiştir, işte asıl suç itirafı da budur. Yaptıklarının kanunsuzluğundan o kadar eminler ki, yargının müdahalesine engel olmak için yangından mal kaçırmışlardır. Her halde gün dönecektir. Bu açık hukuk ihlallerinin, bu korkunç haksızlıkların da hesabı sorulacaktır. Çağrımız Çaykur işçisinedir. Yalanlara ve vaatlere kanma. Sözleşmeden yararlanamazsın lafı yalan. Dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma hakkın var. Maksatları senin gözünü korkutmak, sendikandan istifa ettirmek. Ama asıl saldırdıkları senin onurun. Senin özgür iraden. Onlara direndiğin sendikana sahip çıktığın sürece, gelecek için umudun olacak. Kararını ver. Ya sendikanı terk edip, özgürlüğünü ve onurunu da terk edeceksin. Ya da gururla mücadelene devam edeceksin"