YATAĞAN İŞÇİLERİ DİRENİYOR
Muğla´da Yatağan Termik Santrali´nin özelleştirilmesine karşı 82 gündür direnen işçiler, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir ülke bırakma mücadelesi verdiklerini söylediler. Santral önüne kurulan direniş çadırında BirGün´ün sorularını yanıtlayan işçiler, tüm baskılara rağmen 82 gündür direndiklerini, özelleştirmeye karşı bedenlerini siper etmeye dahi hazır olduklarını ifade ettiler.
Muğla’da Yatağan Termik Santrali’nin özelleştirilmesine karşı 82 gündür direnen işçiler, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir ülke bırakma mücadelesi verdiklerini söylediler. Santral önüne kurulan direniş çadırında BirGün’ün sorularını yanıtlayan işçiler, tüm baskılara rağmen 82 gündür direndiklerini, özelleştirmeye karşı bedenlerini siper etmeye dahi hazır olduklarını ifade ettiler.
AÇLIK GREVİ BAŞLIYOR
25 yıllık termik santral işçisi Hikmet Turan, "Yatağan’ı sattırmayacağız" diyerek şu bilgileri verdi: "Yaklaşık 82 gündür süren bir eylem içerisindeyiz. Bugün 48 saatlik açlık grevine başlayacağız. Sonrasında Milas’da ve Ankara’da büyük mitingler yapacağız. Bu mitinglere çocuklarımızla birlikte katılacağız. Çünkü zaten onların geleceği için mücadele ediyoruz. Buradan Ankara’ya yürüyeceğiz. Daha önce de benzer eylemler gerçeldeştirmiştik ama hükümet bizi görmedi, onlar bizi görene dek mücadele edeceğiz. Üzerimizdeki direniş yelekleri bizim kefenizimdir, Yatağan’ı sattırmayacağız. Buranın özelleştirmesi 2000 yılında başladı. O dönem biz yine mücadele ettik ve sattırmadık. O zaman da polisi, askeri karşımıza dikilmişti, o dönem santral Çalık grubuna satılacaktı ama başaramadılar.
Hükümeti, özelleştirmenin geri alınması için uyardık. Özelleştirme demek insanlan felakete sürüklemek demektir. Biz de dedik ki Türkiye’de zaten yoğun bir işsizlik, burada çalışansa 5 bin işçi ve onların aileleri var. Toplamda en az 15 bin insan mağdur olacak."
BAŞBAKAN İÇİN OHAL
Hikmet Turan, geçtiğimiz günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Muğla’ya geldiğini hatırlatarak, "Muğla’da 4 gün olağan üstü hal ilan edildi. Başbakan geçecek diye etrafımıza askerden duvar ördüler. Biz, direnen işçiler olarak, hastalarımızı bile hastaneye götüremedik. Bizi fişlediler. İşçilerimizden birinin çocuğu başbakanın mitingine gidecekken polisler tarafindan, siz Milas’ta gaz yediniz, sizi içeri sokamayız şeklinde bir uyarı ile engellenme olmuş" diye konuştu. Tek amaçlannın özelleştirmeyi durdurmak olduğunu ifade eden Turan, "Buranın satılması, Güney Ege’ye büyük darbe vuracak. Termik Santral’in zehirli gaz saçmaması için uzun uğraşlardan sonra filtre takılacak. Burada kamyonlarla kül taşınıyor. Yani külleri bile satılan bir işletme burası. Zarar ettiği yönünde yalana haberler yapılıyor. Buranın kime satilacağı, ne kadara satılacağı bile bizden saklanıyor. Buraya çok emek harcadık, burayı sattırmayacağız" dedi.
‘ZONGULDAK ÖRNEK OLSUN’
Maden İş Başkan Vekili Mikail Açan ise "Mücadelemiz gördüğünüz gibi devam ediyor, sınıf dayanışması ile uzun süredir omuz omuza direniyoruz. Yöre halkının da yoğun desteğini alıyoruz. Türkiye’nin her yanında sesimizi duyurmayı başardık. Biz bu işi başaracağımıza inanarak çıktık bu yola. 90’lı yıllarda bu özelleştirmeyi durdurmuştuk, şimdi yine durduracağız. Nöbetleşe beklediğimiz çadır direnişi 82. gününe ulaşü. Bu şekilde direniş 24 saat sürüyor. Büyük Zonguldak yürüyüşü gibi biz de Ankara’ya yürüyeceğiz. Zonguldak yürüyüşü herkese ömek olsun" diye konuştu. DEBA işçileri ile EMO’dan ziyaret DİRENEN termik santral işçilerini, Denizli’de 21 aydır mücadele eden Denizli Basma ve Boya Sanayi (DEBA) işçileri ve Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Denizli Şubesi de ziyaret etti. DEBA işçileri adına konuşan Nejdet Elver, şöyle dedi: "Biz emekçiler olarak dayanışma içinde olmaktan başka bir çare olmadığını her geçen gün görüyoruz. Direnmenin ne demek olduğunu 21 aydır gördük, yaşadık. Bunun için, Yatağan’daki işçi kardeşlerimizi desteklemek için buraya geldik. Onlar, bir avuç sömürücü iken biz milyonlarız. Birleşirsek daha güçlüyüz, tarih bize bunu gösterdi, gösteriyor. DEBA işçileri olarak mücadelenizi sahipleniyor, mücadeleniz mücadelemizdir diyoruz." EMO Denizli Şube Başkanı Abdullah Şavklı ise siyasi iktidar tarafından TBMM’de bir gece operasyonu ile çıkarılan torba yasalarla termik santrallerin ve linyit sahalarının yerli-yabancı enerji tekellerine satılmaya çalışıldığını belirterek şöyle konuştu: "90’lı yıllardan bu yana süregelen özelleştirmeler, emperyalizmin ve küresel sermayenin neo-liberal politikalarının bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Amaç, daha fazla kar, daha fazla yoksullaştırmadır. Türkiye’de bunun temsilciliğini AKP yapmaktadır. AKP, geleceğimizi yok etmek istiyor. Bu soyguna hep birlikte karşı çıkmalıyız. Emekçiye teslimiyet yakışmaz, direnişiniz bu yüzden çok önemli. Biz de sizlerin yanında olmaktan onur duyuyoruz."