İŞSİZLİK DE ARTIYOR ÇARESİZLİK DE
TÜİK´e göre, işsizlik oranı çift haneye yaklaşarak yüzde 9,9 oldu. DİSK-AR ise gerçek işsizlik oranının umutsuzlarla birlikte yüzde 15,9 olduğunu açıkladı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün 2013 yılı Eylül dönemi Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ni açıkladı. Bu istatistiklere göre Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan dönemde, Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 292 bin kişi artarak 2 milyon 831 bin kişiye yükseldi, işsizlik oranı 0,8 puanlık artışla yüzde 9,9 seviyesinde gerçekleşirken, genç işsizlikteki artışın devam ettiği görüldü.
15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,4 puan artarak yüzde 19,4 oldu. TÜİK verilerine göre, istihdam edilenlerin sayısı bu dönemde, bir önceki yılın aym dönemine göre 336 bin kişi artarak 25 milyon 808 bin kişiye yükseldi. İstihdam edilenlerin oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,1 puan azalarak yüzde 46,4’ten yüzde 46,3’e geriledi. İşgücüne katılma oranı ise 0,3 puan artarak yüzde 51,3 olurken, erkeklerde 0,1 puanlık artışla yüzde 72,1, kadınlarda ise 0,5 puanlık artışla 31,2 olarak gerçekleşti. TÜİK, kayıt dışı çalışmanın ise geçen yılın aynı dönemine göre 2,9 puan azalarak yüzde 37,2 olduğunu açıkladı.
İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLIYOR
DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), bu verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İstihdam artışı yavaşlıyor, çaresiz istihdam artıyor, işsizlik verileri alarm veriyor" tespitinde bulundu. DİSK-AR’dan yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratma kapasitesinin azaldığına ve istihdam kalitesinin bozulmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Açıklamada "İstihdam artışı 2008 Eylül ayından bu yana bu dönem için en düşük seviyesinde gerçekleşti" ifadeleri kullanıldı.
GERÇEK ORAN: YÜZDE
15,9 Açıklamada, gerçek işsizilik oranının yüzde 9,9 değil, yüzde 15,9 olduğu vurgulandı: "Eylül 2013 döneminde umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle, son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar (umutsuzlar) da dahil edildiğinde, işsizlik oranı yüzde 9,9 değil yüzde 15,9; işsiz sayısı ise 2 milyon 831 bin değil, 4 milyon 864 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsiz sayısı umutsuzlarla birlikte bir önceki yıla göre 306 bin kişi arttı."
ÇARESİZLER ARTIYOR
DİSK-AR’ın açıklamasında, ayrıca şu değerlendirmeler yer aldı:
»Gizli işsizler olarak değerlendirilen çaresizler (zamana bağlı eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde; çaresiz, umutsuz ve resmi işsizlerin sayısındaki toplam artış 504 bini buldu.
»Sadece işinden memnun olmadığı için iş arayanlarla, yeterli sürede çalışacak iş bulamayanlardan oluşan çaresizlerin sayısındaki artış 198 bin kişi oldu. 1 yılda yaratılan toplam istihdam artışının 363 bin kişi olduğu düşünüldüğünde, bu artışın yüzde 59’unu çaresizlerin oluşturduğu görülüyor.
»Son bir yılda yaratılan istihdam artışının yaklaşık yüzde 4o’ı yarı zamanlı çalışanların sayısındaki artıştan kaynaklanıyor.
»Çaresizler, umutsuzlar ve resmi işsizlerin toplam sayısı 5 milyon 878 bin. Geniş istihdam içindeki payı ise yüzde 19,16.
»Kadınlar için geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 24.
Çalışma sürelerini azaltmak gerekli
TÜRKİYE’de çalışma sürelerinin uzunluğuna dikkat çekilen açıklamada, "5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapıyor. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçiyor" denildi.
Açıklamada, işsizlikle gerçek mücadele için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
»Haftalık çalışma süresi, gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı 90 saate düşürülmelidir.
»Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
»Herkes için iş güvencesi ayrımsız biçimde uygulanmalıdır.
»Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalıdır.
»Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
»Taşeronlaşma ve kayıt dışı istihdam engellenmelidir.
»Kadın istihdamının arttırılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri kadının üzerinden alınmalıdır. Kadın erkek ayrımı yapmaksızın 50 çalışanın üstündeki her işyerinde kreş açılmalıdır.