TAŞERON İŞÇİLERİNE ÇAĞRI
Türkiye işçi smıfı içinde adaletsizliği ve haksızlığı en acımasız biçimde yaşayanlar, taşeron işçileridir. Taşeron işçileri kapitalizmin acımasızlığını her gün hissederler; çünkü birlikte çalıştıkları kadrolu işçilerin ücretleri daha yüksek, çalışma koşulları daha iyidir, özellikle kamu kesiminde sendikalı işçilerle birlikte çalıştıklarında, taşeron işçisi olmanın ağırlığı daha belirgin olur.
Türkiye işçi smıfı içinde adaletsizliği ve haksızlığı en acımasız biçimde yaşayanlar, taşeron işçileridir. Taşeron işçileri kapitalizmin acımasızlığını her gün hissederler; çünkü birlikte çalıştıkları kadrolu işçilerin ücretleri daha yüksek, çalışma koşulları daha iyidir, özellikle kamu kesiminde sendikalı işçilerle birlikte çalıştıklarında, taşeron işçisi olmanın ağırlığı daha belirgin olur.
Taşeron işçilerinin bir bölümü işe girebilmek için AKP ilişkilerini kullandı. Birçok işçi, kamuda iş alan AKP’li taşeronların yanına girebilmek için AKP’li gibi gözüktü. Kapitalizm rezil ve insanlıkdışı bir sistemdir. Açlıkla terbiye edilmeye çalışan insanlar, işgüçlerini satarken aynı zamanda kişiliklerinden de taviz vermek zorunda kalırlar. Mahsuru Şerifin "yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" türküsü boşuna söylenmemiştir. Nice yiğit insan, açlık karşısında kuru soğana muhtaç olur, ailesine ekmek götürebilmek için taşeron işçiliğine girmek amacıyla boyun eğmeyi bile kabul eder. Taşeron işçilerinin büyük bölümü bu durumdadır.
Ancak AKP’ye yaranmak taşeron işçisinin sorununu çözmedi, çözmeyecek. Taşeron işçilerinin önemli hakları var. Bu hakları alabilmenin yolu, yargıyı da kullanarak, AKP’nin politikalarına karşı tavır almaktan geçiyor.
Taşeron işçilerinin büyük bölümü, yürürlükteki kanunlara göre, işin başından itibaren asü işverenin işçisidir. Ancak kağıt üzerindeki bu hakkın hayata geçirilebilmesi, örgütlenmeye, mücadeleyi göze almaya ve güç toplamaya bağlı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron işçilerinin kadroya geçirilmelerinin söz konusu olmadığını açıkladı. Tam tersine, taşeron işçilerinin mevcut haklarını ortadan kaldırmaya yönelik hazırlıklar sürüyor. Gün, mücadele günüdür Bu koşullarda yapılması gereken, örgütlenmek ve kağıt üzerindeki hakların hayata geçirilmesi için çaba göstermektir. Yıkılası kapitalist düzende haklıya hakkını vermezler. Bu düzende herkes gücü kadar hak alır. Kağıt üzerindeki hakların hayata geçirilmesinde bile güç gereklidir.
Taşeron işçisi örgütlenmeli ve hakkını örgütlü bir biçimde aramalıdır. Böyle yapılırsa, en azından işyerindeki diğer işçilerle aralarındaki ücret ve diğer çalışma koşulları farkı ortadan kaldırılabilir. Ancak yalnızca taşeron işçilerinin örgütlenmesi de işçilerin sorunlarının çözümü için yeterli değildir. Sorunların çözümünde yalnızca taşeron işçilerinin birliği yetmez. Birçok sorunun çözümü, işçi sınıfının en geniş kesimlerinin ortak mücadelesine, diğer işçilerin taşeron işçilerine destek vermesine bağlıdır. Taşeron işçileri diğer işçilere destek verirse, onlardan destek isteme hakkına sahip olur. Yatağan-Kemerköy-Yeniköy termik santral ve maden işçileri, özelleştirmelere karşı büyük bir mücadele veriyorlar. Zonguldak’ta Çatalağzı Termik Santral işçileri de özelleştirmeye karşı direniyor. Derince Limanı işçileri de hareketlendi. Karayolları’ndaki taşeron işçileri de tepkilerini göstermeye başladı. Haydi dayanışmaya! İşçi srnıfının mücadelesi çeşitli cephelerde yükseliyor. Taşeron işçilerinin mücadelesi bu cephelerden yalnızca bir tanesidir.
Taşeron işçileri, diğer cephelerdeki mücadeleye destek verirlerse, kendi mücadelelerinde diğer işçilerin desteğini hak ederler. Hükümet iyice zayıfladı. Gün, mücadele etmek ve mücadele edene destek vermek günüdür. Yatağan işçileri 24 Ocak’ta Ankara’da olacaklar. Belki Ankara’da kalacaklar da. 24 Ocak Cuma günü ekmek ve vatan mücadelesi veren bu işçilere destek veren taşeron işçisi, kendi mücadelesini güçlendiriyor demektir. Haydi dayanışmaya!