Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Mart 2014
HER MESLEKTEN KADIN AYRIMCILIĞA UĞRUYOR

8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1975´te ilan edildi ancak kadınlar hâlâ, şiddet, taciz, mobbing ve emek sömürüsüyle karşı karşıya kalıyor. Çalışma hayatlarında, evlerinde, sokaklarında, hayatın her alanında bir çok sorun yaşıyor.

HER MESLEKTEN KADIN AYRIMCILIĞA UĞRUYOR

8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1975’te ilan edildi ancak kadınlar hâlâ, şiddet, taciz, mobbing ve emek sömürüsüyle karşı karşıya kalıyor. Çalışma hayatlarında, evlerinde, sokaklarında, hayatın her alanında bir çok sorun yaşıyor. Hatta "namus", "töre" adına öldürülüyorlar. Kadın cinayetlerine mahkemelerin verdiği kararlarsa vicdanları yaralıyor. Kadın gazeteciler yürüttükleri basın faaliyeti dolayısıyla kimi zaman polisin, kimi zaman medya patronlarının hedefi olurken, hekim kadınlar, evde eş, hastanede hasta ve yöneticüerin hedefi oluyor.
Neredeyse tüm meslek dallarında kadınlar aynı sorunları yaşıyorlar. Kadınlar ile meslek hayatlarında yaşadıkları sorunları konuştuk.

‘Doktorsun tahammül göstereceksin’
 Filiz Ünal İncekara-Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi: Kadın hekimler ağır ve tehlikeli iş kolunda çalışıyor. Ama gözle görülmüyor. Doktorsun nöbetini tutacaksın, annesin doğuracaksın, doktorsun tahammül göstereceksin. Biliyorsunuz şiddet en fazla kadın sağlık çalışanlarına yönelik.
Kadınların ataerkil düzen nedeniyle sırtlarına yüklenmiş bir yük var zaten. Çocuğuna bakmak zorunda, iyi anne olmak zorunda, iyi ev kadını olmak zorunda bunun yanında bir de iyi doktor olmak zorunda. Bunun dışında hekimlerin ve hemşirelerin en büyük sıkıntısı kreş. Bu hükümet gelir gelmez kreşleri kapattı. Bir anne eğer çocuğu sağlam ve sağlıklı bir yerde değilse hizmet veremez. Süt izni haklarımız verilmiyor. Bununla da yetmiyor şiddete maruz kalıyoruz.
Esra Koçak-Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Başkanı: Medyada her gün kadınların şiddete uğradığını, öldürüldüğünü, tacize, mobbinge maruz kaldığını okuyor, izliyoruz. Bu haberler her geçen gün artıyor. Üstelik biz sadece basma yansıyan boyutunu görüyoruz. Medya çalışanlarının üçte birini oluşturan biz kadın çalışanlar da ayrımcılıktan mobbinge, eşit işe eşit ücret verilmeyişinden cinsel tacize, işten çıkartılmalara, maruz kalıyoruz. Daha geçtiğimiz günlerde bir kadm gazetecinin polis tarantıdan nasıl hedef alındığına hepimiz şahit olduk.
Medyadaki kadın sorunu kadar kadına yönelik şiddet haberciliği de sorunludur. Bu haberler kadını nesneleştiriyor, şiddeti olağanlaştırıyor, hatta meşrulaştırıyor. Haberlerdeki eril dil ve bakış açısı, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığını besliyor, mağdur olmuş kadını bir kez daha mağdur ediyor.
Bizler, mor gözü sayfalara taşımadan da, kadının bedenini metalaştırmadan da, "aldatıyordu dövdüm" gibi şiddet uygulayan elin sözünü başlığa çıkartmadan da kadma yönelik şiddet haberleri yapılabileceğine inanıyoruz. Bizler, hem medyada erkek egemenliğine, cinsiyetçiliğe, hem de yaşamın her alanında kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir parçası olacağız.

Toplum olarak hayır demeliyiz’
Tülay Çelikyürek-Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı: Nüfus sayımları, Türkiye nüfusunun yarısının kadın olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak aktif nüfus içerisinde yer alan kadın oranı, nüfusun üçte birini büe geçmemektedir. Keza, okur-yazar olmayan kadın oranı, belirgin biçimde okuryazar olmayan erkeklerden fazladır. Bu iki olgu bir arada, kadınların çalışma yaşamı ve eğitimi bakımından, erkeklerin gerisinde bırakıldığının bir göstergesidir. Cinsel ayrımcılığa ve şiddete toplum olarak "hayır’ demeliyiz. Kadm cinayetlerinde, mahkemelerce verilen kararlarda "haksız tahrik" indirimi uygulamasının, TCK’da yapılacak değişikliklerle acilen kaldırılması gerekmektedir. Biz kadm avukatlar, olumsuzluklara karşı kadınların siyasette, temsilde, toplumun her alanında eşit biçimde yer almasını, ayrımcı uygulamalar ve politikaların artık sona erdirilmesini istiyoruz.

DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.