HAVADA,KARADA,DENİZDE GÜVENLİK YOK!
Torba Yasa´da yapılan değişiklik ile hava yolu ve deniz yolu taşımacılığı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışına çıkartıldı.
Torba Yasa’ya 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu değişiklikleri de girdi. Yapılan değişikliklerin birçoğu ise çalışanların iş güvenliğini yasal korumadan çıkartıyor. Bunlardan en dikkat çekeni havayolu ve denizyolu taşımacılığıyla ilgili…
Soma katliamı sonrasında, iş güvenliği kurallarının daha da sıkılaştırılması ve taşeronlaşmanın engellenmesi amacıyla daha da genişletilen Torba Yasa’da, tam tersi uygulamalar gündeme geliyor. En vahim düzenleme ise havayolu ve denizyolu taşımacılığının iş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışına çıkartılması.
2’NCİ MADDEYE EK YAPTILAR
20 Haziran 2012’de değiştirilen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 2’nci maddesi iş güvenliği ve sağlığı kapsamında olmayan durumları tanımlıyor. Buna göre şu faaliyeder iş güvenliği ve sağlığı kapsamı dışında tutuluyor:
"Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat TEŞKİLATı Müsteşarlığının faaliyetleri. Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyederi, ev hizmetleri, çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar ile hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmederi sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyederi."
Komisyonda hükümet bu maddeye şu fıkranın da eklenmesi için önerge verdi ve bu önerge de kabul edildi: "Uluslararası denizyolu ve havayolu taşımacılığı yapan araçların seyrüsefer halleri." Buna göre havayolu ve denizyolu çalışanları artık iş güvenliği ve sağlığı kapsamında değil.
Bu değişikliğin gerekçesi ise "yerli firmaların uluslararası rekabette geri kalmaması" olarak belirtiliyor. Uzmanlar bu değişikliğe tepki gösterdi, İş Güvenliği Uzmanı Derneği Başkanı Latif İşçen, yapılan değişildiği şöyle yorumladı: "Bu yapılmış çok büyük bir hatadır. Buralarda çalışan insanın yaşama ve güvenlik hakkının elinden alınması olabilir mi? Yasa herkese göre uygulanması gerekir. Böyle bir durum aynı zamanda ayrımcılıktır. Kesinlikle bu düzenlemenin iptal edilmesi gereldr.
Gerekçesi tamamen saçma, iş sağlığı ve güvenliğinin rekabede ne ilgisi var. Dünyada bu işin kuralları bellidir. Ayrıca bu işin fıtratında bu yok. Bu Soma yasası filan değil. Yasa tasarısının maddelerine baktığınızda tamamen eski mahkeme kararlarına yönelik yapılan düzenlemeler bunlar. Soma’ya yönelik sadece işçi ailelerine yönelik bazı özel düzenlemeler var. Bu da yanlıştır. Zonguldak ve Şırnak’taki madenciler başka mı? Kazayı önlemeye yönelik veya bunun yapürımını ağırlaşman tek bir madde yok tasarıda. Böyle bir şey olabilir mi?"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda torba tasarı görüşmeleri sırasında CHP’li ve AKP’li vekiller arasında yumruklu kavga çıktı. Tartışma, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in maden işçi ücretlerini gündeme getirmesiyle başladı. Özel, Başbakan Erdoğan’ın Soma maden katliamının ardından maden işçi ücretlerinin 2000 TL’ye çıkarılacağına ilişkin söz verdiğini söyledi. AKP’li vekiller buna karşı çıktı. Ortamın gerginleşmesi üzerine toplantıya ara verildi. CHP’li Özel, "Başbakan sözünü tutmadı" deyince ona AKP’li İlknur Denizli itiraz etti. Tartışma büyüyünce devreye bir başka AKP’li vekil Feramuz Üstün girdi. Üstün’ün "Bir bayanla nasıl böyle konuşursun" diye Özel’e tepki gösterdi. AKP sıralarından CHP sıralarına gelen Üstün, Özel’in boğazına sarıldı ve yumruk attı. Özel ve Üstün arasında bir süre arbede yaşandı.