Sendikayı haksız rekabet yapmakla suçlayan Sütaş´ın başvurusu sonucu sendika şubelerinin basılmasını ´yargısız infaz´ olarak değerlendiren Türkel, olayın her açıdan tutarsız ve mesnetsiz olduğunu dile getirdi.

SÜTAŞ SINIR TANIMIYOR
Sendikayı haksız rekabet yapmakla suçlayan Sütaş’ın başvurusu sonucu sendika şubelerinin basılmasını ‘yargısız infaz’ olarak değerlendiren Türkel, olayın her açıdan tutarsız ve mesnetsiz olduğunu dile getirdi.

Bursa’da Sütaş’a ait Aksaray ve Karacabey fabrikalarında sendikalı oldukları için onlarca işçinin işten atılmasıyla başlayan süreç, sendika baskınlarıyla devam ediyor. Sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilere destek olmak amacıyla üyelerine Sütaş ürünlerine tüketmeme çağrısı yapan Tekgıda-İş’in İzmir 7 No’lu Şubesi ve istanbul Avrupa yakası şubeleri, Sütaş işvereninin şikâyeti üzerine polis tarafından basıldı.

Basılı malzemeler toplandı, şube başkanlarının ifadeleri alındı. Tekgıda-İş Başkanı Mustafa Türkel, gelişmelerle ilgili AKP’nin grev yasaklarıyla bastırmaya çalıştığını dile getirerek "iktidardan her desteği alan işveren aklına gelen her yolu deniyor. Burada haklı olup olmadığı, yaptığı işin temeli olmadığının bir önemi yok. Hukuk onların istediği gibi karar alıyor, polis ve jandarma istedikleri gibi sendika basıyor" yorumunda bulundu. 
Sendika avukatı İbrahim Bahçıvancılar da, şube başkanlarının ifadelerinin fikir suçları masası tarafından alındığını ifade ederek, boykotla ilgili TCK’de değil, Ticaret Kanunu’nda madde olduğunu, Tekgıda-İş Sendikası’nın boykotunun da bu maddesine uymadığını söyledi.

Sütaş’ın Karacabey ve Aksaray’daki fabrikaları önünde 13 Nisan’dan beri direnişi sürdüren işçiler birçok kez İstanbul’a gelerek Sütaş Genel Müdürlüğü önünde işvereni yasalara uymaya çağırmıştı. Ancak Sütaş patronu Muharrem Yılmaz kendisini TÜSİAD Başkanlığından istifaya kadar getiren bu süreci işçi atmaya devam ederek sürdürdü. Bunun üzerine sendika üyelerine Sütaş ürünlerini tüketmeme çağırışı yaptı.
Kampanyanın kamuoyu tarafından destek bulması Sütaş’ın üretimini ciddi oranda düşürdü. Özellikle süt ve yoğurtta geri dönüşlerin yoğun yaşanması pazarın yüzde 24’üne sahip olan Sütaş’ı zorladı. Sütaş işvereni direnişte olan işçileri yıldırmak için işçilerin durduğu alana tezek dökmüştü. Ardından jandarmaya ve Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne işçileri şikâyet ederek direnişi kırmak istemişti.

Sendika; Ülker’den Donane’ye, Lipton’dan Mey’e, Sek’ten Pınar Süt’e pek çok şirkette örgütlü…

38 LİRAYA MEVSİMLİK KÖLELİK
Günde ortalama 38 liraya çalışan ve bunun yüzde 10’unu da aracıya vermek zorunda kalan mevsimlik tarım işçileri için Meclis’te komisyon kurulması istendi. Güneydoğu’dan Sakarya’ya gelen mevsimlik findik işçilerinin çalışma koşullarını yerinde inceleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrukulu, "Burada bir işçi bugün açıklanan rakamlara göre 38 TL günlük alıyor. Sigorta yok, sağlık koşulları yok, barınma koşulları yok. 300 bin kişi bu durumda. Biz bu koşulları sağlamadığımız sürece, toplumsal barışı da sağlayamayız. Meclis’in bir komisyon kurması lazım" diye konuştu.

İşçilerden, Çiğdem Yüdız, iki ay önce ameliyat olduğunu ve dikişleri kurumadan çocukları için çalışmaya geldiğini belirterek,"Rezil olduk" dedi. Yıldız, iş olanağı olsa memleketlerinden gelmeyeceklerini belirterek iki ay önce ameliyat olduğunu ve dikişleri kurumadan çocukları için çalışmaya geldiğini söyledi.

Yıldız, "Burada 1 ay çalışıyoruz verdikleri para eve gidene kadar borçları çıkarmıyor. Rezil olduk" dedi. Önce Diyarbakır’dan yaklaşık 2000 işçinin ekmek parasını kazanabilmek için geldiği Sakarya’nın Kocaali ilçesinde bulunan Kozluk Mahallesi’ne giden Tanrıkulu, mevsimlik işçilerin kaldıkları evleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı.

SAĞLIĞA DEĞİL EKONOMİYE ZARARLIYMIŞ
Danıştay 10. Dairesi’nin Kristal-İş Sendikası’na tebliğ edilen karara göre, Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenen Şişecam grevi, sağlık ve milli güvenliğe değil, ekonomiye zararlı imiş…

Şişecam fabrikalarında örgütlü Kristal-tş sendikasının Danıştay 10. Dairesi’nin 16.7.2014’te vermiş olduğu yürütmeyi durdurma talebinin reddine ilişkin gerekçeli karar sendikaya önceki gün tebliğ edildi. Sendikanın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Danıştay’ın gerekçeli kararma göre grevin ertelenme nedeni milli güvenlik ve genel sağlık değil ekonomik gerekçeler.

Danıştay 10. Dairesi’nin oyçokluğu ile verdiği red karan gerekçesinde grev uygulanan işyerlerinde,"ülkemiz cam üretiminin yüzde 90’ının gerçekleştirildiği dikkate alı narak kararın yürütmesinin durdurulmasına gerek olmadığı" iddia edildi. Karara karşıoy yazan üyeler ekonomik nedenlerle grevin ertelenmesinin hukuka uygun olmadığını, Danıştay 10. Dairesi’nin ve Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’nun eski kararlarından örnekler vererek, ertelenen grevin milli güvenlik ve genel sağlığı bozucu nitelikte olduğuna dair geçerli ve inandırıcı hiçbir kanıtın olmadığını vurguladı.

ILO savunma isteyecek
Hükümetin, Türkiye’nin onayladığı ILO sözleşmelerini ihlal ederek Şişecam’daki grevi hukuksuz biçimde ertelemesi üzerine Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) sendikanın yaptığı başvuru kabul edilerek işleme alındı. ILO Sendika Özgürlüğü Komitesi konuya ilişkin önümüzdeki günlerde hükümetten savunma isteyecek.