TEKGIDA-İŞ Sendikası’nın 15. Olağan Genel Kurul’u delegeleriniz tam sayıda katılımıyla saat 9.30’da başladı.
Genel Kurul’da SGBP bünyesinde bulunan bir çok işçi sendikasının genel başkan ve yöneticileri, IUF Genel SEKRETERİ ve IUF İçecek Bölümü Yönetici, TÜGİS Başkanı ve Genel SEKRETERİ, TİSK ve MESS yetkilileri, örgütlü olduğumuz işletmelerden bazılarının üst düzey yöneticileri, konuklar ve basın temsilcileri yer aldı.
Genel Sekreter Sn. Mustafa AKYÜREK Genel Kurul çalışmalarının hayırlı olmasını dileyerek açılış konuşmasını yaptıktan sonra Genel Başkan Sn. Mustafa TÜRKEL’i açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet etti. Genel Başkan Sn. Mustafa TÜRKEL yaptığı konuşmada;
“Bu günün tarihinin 12 Eylül olduğuna dikkat çekerek 35 yıl önce yapılan darbenin yıldönümünde bu gün ülkede yaşanmakta olan siyasi kaosun, 80 darbesi öncesi yaşananlarla benzerliğine dikkat çekti. 24 Ocak kararlarının hayata geçirilmesi için uygun ortama sağlamak amacıyla darbenin planlandığını belirten Sn. TÜRKEL, o dönemki sağ-sol çatışmalarında, mezhep ayrılıkları nedeniyle yaşanan saldırıları hatırlatarak, o gün insanların birbirini anlamadan düşman edildiklerini söyleyerek, şimdi de aynı kaotik ortamın Türk-Kürt kavgası ile yaşatılmaya çalışıldığını söyledi. Terörle mücadele etmek başka bir şey, Kürt diye bir insanı ezmek başka bir şey diyerek bu işin savaşa kadar gidebileceğini, oyuna gelinmemesini istedi. “Terör var, çünkü Güneydoğu’da tüm kamu işletmeleri tasfiye edildi, özel sektör de gitmedi. Hayvancılık öldürüldü. Kaçakçılık yapanlar da terörist diye bombalandı” diyen Genel Başkan, aslında tüm gelişmelerde gerçek kayıpla çıkanın işçi sınıfı, hak ve özgürlüklerinin olduğunu söyleyen Sn. TÜRKEL, demokrasinin kesintiye uğramasının ağır bedelini sermaye değil işçinin üstlendiğini ifade etti. Türk-Kürt diye toplumun ayrılamayacağının altını çizen Genel Başkan, tarihsel geçmişin ve birlikte verilen savaşların bunun ispatı olduğunu ifade etti.
Daha sonra bütün bu olayların altında yatan gerçek nedene dikkat çeken Sn. TÜRKEL, AKP Hükümetinin en çok özelleştirme yapmakla övündüğünü, ama başta vadettiklerinin hiç birini gerçekleştiremediğin söyledi. Sendikaların özelleştirmelere karşı çıkarken, bu gün yaşanan yoksullukların, sıkıntıların nedeni olacağını, bunun maliyetinin getireceği paradan çok daha fazla olacağını defalarca söylediklerini ama başta ÖZAL olmak üzere işçilerin bir şey bilmemekle etiketlenerek susturulduğun belirtti. O günlerde 12 bin TEKEL işçisinin yükünü taşımayan Devlet şimdi 2 milyon Suriye’li mültecinin maliyetini yüklenmek zorunda kaldı. Terörle mücadele adına silah ve mühimmata harcanan paranın ise hesabının çok daha yüksek olduğunu belirten Sn. TÜRKEL, bu işten kazananın olmadığını ifade etti.
Daha sonra iktidara seslenerek, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Bu arada Türk-iş yönetimi ve yandaş konfederasyonları eleştirerek onların Türkiye’deki emek hareketine çok zarar verdiğini söyledi. SGBP’ nin kurulma amacını anlatan Genel Başkanımız geçen Türk-iş kongresinde çok ses getirdiğini ancak bundan sonrasında AKP iktidarının SGBP sendikalarına çok büyük bir operasyon başlattığını bu işten Tekgıda-iş’in de nasibini aldığını söyledi. 2013’te sendikanın dik duruşuyla kararlılığıyla bu darbeyi atlattığını ve eskisinden daha güçlü yola devam ettiklerini belirtti. İşverenlerin sendikalaşma karşıtı tutumlarından ve uzun süren yargılama süreçlerinden ve onun getirdiği sorunlardan söz eden Genel Başkan işçi sendikalarının anayasadan doğan haklarını doğrudan kullanmakla başarı elde edebileceğini belirtti. Bu arada Nestle Gıda’daki işten çıkarılan işçilerle birlikte sürdürülen mücadeleyi anlatan Genel Başkanımız bu sürece katkı sağlayan IUF yöneticilerine teşekkür ederek burada elde edilen başarının devamında Nestle Gıda işçisini Tekgıda’ya getirdiğini belirtti. Şimdi de IFF’de sürdürülmekte olan mücadeleden bahsederken şimdiye kadar işverenler işçinin hakkını çiğneyip haklarını mahkeme kapılarından aramalarını söylüyordu bundan sonra biz tavrımızı koyacağız ve işverenler mahkemelerde haklarını arasınlar diyerek bu konudaki kararlı duruşlarını bu sözleler ifade etti.
İşverenlerin işçilerin nabzını iyi tutmaları gerektiğini değişimi iyi okumaları gerektiğini söyleyen Genel Başkanımız sendikalardaki şeffaflaşmanın öneminden bahsetti. Tekgıda-iş olarak bu konuda öncü olduğumuzu ve bu konudaki kararlı tavrımızı sürdüreceğimizi sözlerine ekledi. Türkiye’de ve dünyada tüm emekçilere ve insanlara barış ve demokrasi dileyerek genel kurul çalışmalarında başarı diledi.
Sonra, gündemin uygulanmasına geçildi. Divan başkanı ve Belediye-iş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Basın-iş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, eski Petrol-iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Deriteks Sendikası Genel Başkanı Musa Servi, Tezkoop-iş Sendikası Genel Başkanı Osman Gürsu, Sağlık-iş’in Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Öztürk, IUF Genel SEKRETERİ Ron Oswald, IUF İçecek Grup Başkanı Burcu Ayan ve Kent Fabrika Direktörü İbrahim Kaya söz alarak emek dünyası ve genel kurul süreci adına görüş ve düşüncelerini belirttiler.
Öğleden sonraki oturumda, Divan Başkanlığı’na sunulan önergeler görüşüldü ve oylandı. Seçimler dışındaki gündem maddelerinin tamamlanması sonrasında Genel Sekreter Mustafa AKYÜREK kapanış için söz alarak konuşma yaptı.
Sendikanın birlik ve bütünlük içinde olmasından duyduğu mutluluğu ve sendikanın çok uzun zamandır üyesi olmaktan ve bunun belirli bir bölümünde de çeşitli kademelerde yöneticilik yapmış olmaktan duyduğu gurur ve onuru dile getiren Sayın AKYÜREK sözlerine sözleşme örgütlenme ve eğitim konularında sağladıkları gelişme ve ilerlemeleri anlatarak devam etti.
Sözlerini tarihten anekdotlarla süsleyen genel sekreterimiz her şeyden önemlisinin dostluk iyi niyet birlik bütünlük olduğunu Tekgıda-iş sendikasının bunu en iyi şekilde başaracağını belirti.
Genel Sekreter Mustafa AKYÜREK’in konuşmasının ardından kapanış için söz alan Genel Başkan Mustafa TÜRKEL, sendikanın çok zor dönemlerden geçtiğinin bu dönemleri hep kararlı ve onurlu duruşla aşmasını başardığını ve sonuçta başarının beraberinde geldiğinin, Tekgıda-iş’in büyümeye devam ettiğini, ilerde çok daha güzel günler yaşayacağına inandığını bu konuda büyük umutlar taşıdığını söyledi. Geleceğe dönük projelerden bahsetti ve başarı dilekleriyle konuşmasına son verdi.