İLİKLERİNE KADAR PARÇALANMIŞ İŞÇİLİK!
Son 30 yılda, yeni çalışma biçimleri sahneye kondu. Amaç, işçi sınıfını parçalamak, azgın biçimde sömürebilmekti. Sendikalaşma, emekli olma, dayanışma yapma şansının kırılacağı çalışma biçimleriydi bunlar. İşçi alınıp satılan mal oldu.
Son 30 yılda, yeni çalışma biçimleri sahneye kondu. Amaç, işçi sınıfını parçalamak, azgın biçimde sömürebilmekti. Sendikalaşma, emekli olma, dayanışma yapma şansının kırılacağı çalışma biçimleriydi bunlar.
İşçi alınıp satılan mal oldu. Hatta sigortasız ve beş parasız çalıştırılan, kölelikten de beter çalışma biçimleri çıktı.
2003 yılında "esnek çalışmanın" bütün biçimleri İş Yasası’na sokuldu. Turizm sektöründe giderek yayılan çağrı usulü çalışmaya ilaveten, uzaktan ve yan zamanlı çalışma biçimlerini de bütün sektörler için yasalaştırdılar. Yakın zamanda, kadın ve genç işçiler üzerinden esnek çalışma daha da yaygınlaştırıldı.
İŞKUR köle tacirliği merkezine dönüştürüldü. Sadece Özel İstihdam Bürolarına kuruluş izni veren merkez haline getirilmekle kalmadı, bizzat İŞKUR eliyle de işçi kiralama başlatıldı. Adına "Toplum Yararına Çalışma Programı" dendi. Her yıl kiralanan işçi sayısı 200 bine ulaştı.
"Denetimli Serbestlik" adlı çalışma biçimi üretildi. Kölenin bile, ölmemesi ve yeniden çalışabilmesi için karnı doyurulurken, bu kapsamda çalışanlara beş kuruş bile ücret, yol parası ve yemek verilmiyor. Mahkumlardan, "denetimli olarak serbest bırakılan" ve bu şekilde köleleştirilenlerin sayısı 30 bine ulaştı.
Belediyelerde, İş Kanunu’nun işlettlmediği "Ek Ücretliler" denilen güvencesiz çalışma biçimi başlatıldı.
4-C diye bilinen "geçici personel" uygulaması başlatıldı. Satılan kurumdaki kadrolu işçilerin, ücretleri, ikramiyeleri, sosyal hakları ve toplu sözleşme ile yararlandıktan gasp ediliyor, sürülüyordu. Boğaz tokluğuna çalışılan ve işe devamın sadece amirin onayına bağlı olduğu çalışma biçimiydi bu.
Taşeron sistemini bütün kurumlara yaydılar. Belediyeler ve kamu kurumları taşeron cehennemine çevrildi. Taşeron işçilerinin sayısı 4 milyonu aştı. AKP İl ve İlçe Başkanlıkları ise, yandaş taşerona iş bulma ve taşeron işçisi pazarlama bürosuna dönüştü. Başka iş bulma şansı bırakılmayan işçi, AKP yandaşı olmaya zorlanıyor.
"Belirli süreli çalışma" biçimi yayılıyor. Kıdem ve ihbar tazminatının olmadığı bu çalışma biçimini işverenler, işçinin bilinçsizliğinden yararlanarak belirli süreli olmayan işlere de yayıyor.
"Mezarda emeklilik" başlatıldı. 25 yıllık çalışma süresi ve 5000 prim günü emeklilik için yeterken, yaşa bağlandı. Erkek işçiler artık emekli olabilmek için 60 yaşını beklemek zorundalar. 30 kişinin altında işçinin olduğu işyerindeki işçiye iş güvencesi yasaklandı.
30 kişinin altında işçinin olduğu yerdeki işçi geçerli bir sebep olmadan da çıkarabiliyordu ve dava açma haklan yoktu artık. Uyanık işverenler, işyerini 29’ar kişilik gruplara bölmeye, 29 ar kişilik taşeron ihalesi açmaya başladı. 10 binlerce işçinin iş güvencesi gasp edildi.
"Serbest Bölge" sayısı 19’a, devletin bile giremediği bu cehennemlerdeki işçi sayısı 52 bine çıkarıldı.
Eskiden kadrolu işçilik, geçici işçilik, kısmen de taşeron işçilik vardı sadece. Böylece parçalanmış işçilik ve bin bir çeşit sömürü biçimi üretildi. Kadrolu işçilik, taşeron işçilik, geçici işçilik, geçici personel (4-C), kapsam dışı işçilik, ek ücretliler, 399 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile sözleşmeli olarak çalışanlar, denetimli serbestlik, toplum yararına çalışanlar, uzaktan çalışma, çağrı usulü çalışma, yarı zamanlı çalışma, kiralık işçilik…
AKP, bunca köleliği de yeterli görmüyor. Ulusal İstihdam Stratejisi ile, kıdem tazminatı primlerini özel şirketlere aktarmak, işçi simsarlığını yasalaştırmak, esnek çalışmayı ve taşeron işçiliği daha da yaymak istiyor.
Bu plan, işçi sınıfını iliklerine kadar parçalama ve köleleştirme planıdır. Sendikal hareketi ortadan kaldırma planıdır bu. Birini görmek, diğerlerini önemsememek ise büyük gaflet olacaktır.
Sendikalar hızla bir araya gelmeli, işçi sınıfı aydınlatılmalı ve ayağa kaldırılmalıdır.
Televizyon ve gazetelerdeki kırk kuyruklu yalana karşı halk da aydınlatılmalıdır. Zaman dar.