KIDEM DE YOK GÜVENCE DE
Her ne kadar son aşamasına geldiği söylense de üzerinde çalışılmak ve tartışılması için hâlâ bir kısım işçi temsilcisine gönderilmeyen kıdem tazminatı taslağında modelin adının belirlendiği, nasıl işleyeceği bazı organlarca aktarılıyor.
Her ne kadar son aşamasına geldiği söylense de üzerinde çalışılmak ve tartışılması için hâlâ bir kısım işçi temsilcisine gönderilmeyen kıdem tazminatı taslağında modelin adının belirlendiği, nasıl işleyeceği bazı organlarca aktarılıyor.
Buna göre kıdem tazminatı yerine getirilmek istenen model Avusturya modeli imiş. Genel olarak bireysel tasarruf hesabı olarak tanımlanabilecek bu modelin bildiğimiz kıdem tazminatı ile pek bir ilgisi yok. Zira bilindiği gibi kıdem tazminatında işçi belli bir süre çalışıyor, işten ayrıldığında ya da emekli olduğunda kabana her yıla bir bürüt maaş olmak üzere hesaplanan bir tazminatı alıyor. Oysa söz konusu Avusturya modelinde işveren işçi adına açılmış bireysel tasarruf hesabına aylık prim ödüyor, işçi de iş sözleşmesi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erince bu hesaptan kıdem tazminatını çekiyor.
Ne kadar ödenecek
Buraya kadar sanki bir arıza yokmuş gibi görünüyor. Ancak, fon sisteminde kıdem tazminatını artık doğrudan işveren ödemiyor olacak. Zira işvren bunun yerine fona prim ödeyecek ve kıdem tazminatı fonda biriken bu para olacak. Peki işveren bu fona ne kadar ödeyecek? Daha önceki tartışmalarda 30 gün üzerinden yaklışık yüzde 8’lik bir kesinti olarak ödenen, tazminatın 16 güne indirileceği söyleniyordu. Yani yüzde 4’lük bir kesinti. Peki bu meşur Avusturya modelinde işveren ne kadar prim ödüyor derseniz, o ne yazık ki bu, şu an ayrımsız tüm sendikaları kırmızı çizgi dedikleri 30 günün yarı bile değil. Devede kulak gibi bir şey, yani işçinin bürüt ücretinin bırakın yüzde 4’ü, yüzde 2’si bile değil. Peki ne kadar, Avusturya modelinde işveren işçinin brüt ücretinin sadece ve sadece yüzde 1,54 oranında fona prim yatırıyor.
Doç. Dr. Aziz Çelik’in yaptığı hesaplamaya göre, böylece 25 yıl çalışan işçi sadece 7 aylık kıdem tazminatı alabiliyor. Avusturya modelinin kesinti oranları Türkiye’de uygulanırsa Türkiye’de kıdem tazminatı 30 günden bir haftaya inecek gibi görünüyor.
Güvence de yok
Sıkıntı yalnız alınacak miktarla mı ilgi? Keşke öyle olsaydı. Bu modelle, yani oluşturulacak fonla kıdem tazminatı, iş ilişkisinin doğrudan bir parçası olmaktan çıkacak ve iş güvencesi zayıflayacak. Zaten taşerona kadro vermeyen, özel sözleşmeli personel uygulmasını yok sayan ve yok etmek isteyen bir hükümetten daha beklenir. Aslında o da belki de bellidir: Memurların iş güvencesini de sonlandırmak…