İşsizlik tırmanıyor. Ve AKP, "alenen ve resmen" köle taciri oldu. Önce işsizliğin boyutlanndan bazı örnekler.
2014 yılı;
* İzmir’de 141 kişilik işe 5 bin 329 kişi başvurdu.
2015 yılından örnekler;
*Sivas’ta 312 kişilik işe 1712 kişi başvurdu.
*Adilcevaz’da 200 kişilik işe 755 kişi başvurdu.
*Rize’de ÇAYKUR’un 528 kişilik işine 5 bin kişi başvurdu.
Ve sene 2016:
*Adana Yüreğir’de 125 kişilik işe 2 bin 600 kişi başvurdu.
*Aksaray’da 253 kişilik işe 2 bin 200 kişi başvurdu.
*Adıyaman Besni’de 50 kişilik işe 969 kişi başvurdu.
*Çanakkale Bayramiç’te 10 kişilik işe 345 kadın başvurdu.
*Edirne Keşan’da 33 kişilik işe 590 kişi başvurdu.
*Edirne’de 156 kişinin alınacağı işe 1.000 kişi başvurdu.
*Gaziantep İslâhiye’de 40 kişilik işe 500 kişi başvurdu.
*Hakkari’de 108 kişilik işe 5 bin 806 kişi başvurdu.
*Kağızman’da 50 kişilik işe 1.000 kişi başvurdu.
*Kilis’te 94 kişilik işe 3 bin kişi başvurdu.
*Lüleburgaz’da 49 kişilik işe 583 kişi başvurdu.
*Mersin Anamur’da 50 kişilik işe 1.500 kişi başvurdu.
*Mersin’de 574 kişilik işe binlerce kişi başvurdu. (Haberleştiren gazeteci, kuyruğun uzunluğundan sayamamış bile)
*Rize’de 160 kişilik işe 8 bin 303 kişi başvurdu.
*Salihli’de 55 kişilik işe 630 kişi başvurdu.
*Siverek’te, 160 kişilik işe 4 bin 65 kişi başvurdu.
14 yıl boyunca bir tek fabrika yapmayan, bununla birlikte devletin fabrikalarını satıp savuran AKP’nin Türkiye’yi getirdiği yer burasıdır. Peki. nereye gidiyoruz? Ekonomist Uğur Civelek’ten okuyalım. 19 Ekim 2016 tarihli Aydınlık’taki köşesinde şöyle diyor: "Bir önceki yılın aynı ayında yüzde 9,8 olan işsizlik oram bu senenin temmuz ayında yüzde 10.7 seviyesine çıkmış; mevsimlik etkilerden arındırılmış oran ise bir tam puan yükselerek yüzde 11.2 düzeyine sıçramış. Bu yılın sonunda işsizlik oranının yüzde 13 düzeyine ulaşması veya aşması olasılıkları güçleniyor." Yani. daha çok işsizlik, daha uzun iş kuyruğu… Şimdi gelelim yukandaki kuyrukların nasıl bir iş için olduğuna.
İşin adı "Toplum Yararına Çalışma". Şaka değil, resmi adı aynen bu. AKP, 2 Kasım 2011’de 5510 Sayılı SSGSS Yasasının 4. maddesinin 2. fıkrasına eklediği (g) bendi ile, "Toplum Yaranna Çalışma Programlan" diye yeni bir çalışma biçimi başlattı. Çalışma yerleri belediyeler, bakanlıklar, ormanlar, camiler. Kuran kurslan… Çevre temizliği, altyapı yenilemesi, temizlik işleri, tarihi restorasyon, ağaçlandırma, park düzenlemesi, vadi ve dere ıslahı, erozyon gibi angarya sayılan, aşağılanan ya da beden gücü isteyen işleri yapıyorlar.
2012’den beri her yıl yaklaşık 200 bin kişi bu kapsamda çalıştırıldı. 2016’daki sayı da yine 200 bin. Bu, kamudaki toplusözleşme hakkından yararlanan kadrolu işçi sayısının bile üzerinde.
Hangi koşullarda çalışıyorlar ve haklan nedir?
*Yılda en fazla 9 ay çalışabiliyorlar. Tekrar başvurabilmek için en az 3 ay beklemesi gerek.
*Aynı yerde en fazla 18 ay çalışabilir.
*Belirli süreli sözleşme yapılıyor. Yani kıdem tazminatı yok, ihbar tazminatı yok, yıllık izin hakkı yok.
*Gönderen İŞKUR, çalıştıran başka işveren. Maaş, SGK primi ve vergi İŞKUR tarafından ödeniyor. Yani İŞKUR kiralık işçi bürosu. Yani köle taciri… *Maaş asgari ücret… İkramiye ya da sosyal hak yok!
*Çalıştıkları yerde diğer işçilerin sendika ya da sözleşmesi olsa bile bunlar yararlanamaz.
*Sendikalaşma yok! Dayanışma yok, direniş yok, grev yok! İşverenden ya da İŞKUR’dan aynca bir şey talep etmek yok! Kölelik lafı çok kullanıldığı için aşındı. Ama gerçek anlamda kölelik…
Yukarıdaki de böyle bir kölelik için birbirini yiyen insanlann izdihamı. Partinin adı "Adalet ve Kalkınma". Kendilerine "AK Parti" diyorlar. "Müslümanız" diye caka satıyorlar. Oysa yaptıkları, Türk milletinin varlıklarını satmak, insanlan aç ve işsiz bırakmak ve alenen köle pazannda satmaktır. AKP, artık alenen ve fiilen "köle taciridir."