şirket yönetim kurulu üyelerinin çoğunluk tespitinde hesaba katılmaması gerektiği
şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin ve pay sahiplerinin SGK´lı çalışan gibi gösterilmesi hallerinde bu kişilerin çoğunluk tespitinde hesaba katılmaması gerektiği
YARGITAY 7. H.D. 07.09.2015 2015/24545 E. 2015/14099 K.
…Tüzel kişilerde yönetim hakkı ile emir ve talimat verme yetkisi organlarını oluşturan kişiler aracılığıyla kullanılır. Tüzel kişiler yönünden tüzel kişinin kendisi soyut işveren, tüzel kişinin organını oluşturan kişiler ise somut işveren sıfatını haizdir. Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür. Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanununun 319 uncu maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Öncelikle; Dosya içindeki ticaret sicil kayıtlarına göre yetki tespit başvuru tarihi itibari ile anonim şirket vasfındaki davacı şirketin ortakları H.M.Ö., M.A.Ö., A.U., H.U.Y. , M.U., A.Ö., F.U., H.Ö., H.M.Ö., B.Ü., E.Ö.,E.Ö., A.B.Ö. ve M.İ. ; şirkete temsile ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyeleri ise H.M.Ö., M.A.Ö., A.Ö., A.U. ve H.M.Ö.’dır.
SGK dönem bordroları ile bakanlık yetki prosedür dosyası içinde bulunan liste karşılaştırıldığında çalışan işçiler arasında yönetim kurulu üyeleri A.U., H.M.Ö.’ın da bulunduğu görülmektedir. Bu iki isim şirketin yönetim kurulu üyesi olarak kişi-organ ve sonuç olarak “işveren” sayıldıklarından çalışan işçi sayısına dahil edilemeyecektir.
Yine SGK dönem bordroları ile bakanlık yetki prosedür dosyası içindeki listede çalışanlar arasında şirkette pay sahibi olan bazı kişilerin yani ortakların da isimleri yazılı olup bunlar da çalışan işçi sayısına dahil edilmişlerdir. Bu ortaklar açısından yukarıda yazılı açıklamalar doğrultusunda şirket ana sözleşmesi, karar alma usul ve yöntemlerine göre belgeler getirtilip araştırma ve inceleme yapılarak bunların karar alma mekanizmasına etki edip etmedikleri, dolayısıyla işveren sayılıp sayılmayacakları ve sonuca göre çalışan işçi sayısına dahil edilip edilmeyecekleri belirlenmelidir.
Ayrıca; Davalı sendika vekili, 10 kadar işçinin iş sözleşmesine son verildiğini, açılan işe iade davaları bulunduğunu belirterek bu işçilerin de dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Bu itibarla yetki tespit başvuru tarihinden önce işten çıkarılan ve işe iade davası açan işçilere ait işe iade davalarının sonucu beklenerek bunların da çalışan ve sendikalı işçi sayısına dahil edilmesinin gerekip gerekmediği tespit edilmelidir.
Bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davalı Bakanlık vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 07.09.2015 gününde oybirliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.