Türk lirasındaki hızlı değer kaybı çalışma hayatında da etkilerini hissettiriyor. Piyasalardaki dalgalanmadan olumsuz etkilenen işverenler faturayı çalışanlara kesmeye hazırlanıyor. Gazetemiz yazarı Mustafa Pamukoğlu, reel sektörde işten çıkarma niyetlerinin tartışıldığını belirtirken, Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Prof. Dr. Ercan Enç de işten çıkarmaların krizi daha da derinleştireceğini söyle, çözümün üretim ekonomisi olduğunu vurguladı.
2017 BÜYÜK BİR KRİZE GEBE
Ekonomist Ercan Enç, uzun zamandır krizin kapıda olduğuna yönelik uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak şunları söyledi: “Kriz sürecinin içerisine girmiş vaziyetteyiz. Kurdaki artış devam edecek olursa çok ciddi bir çöküntü tehlikesi var. Bu reel sektörde daralmanın ötesinde finansal bankacılık krizine de dönüşecek olursa o zaman ekonomide tam bir çöküş yaşanır. 2017 ekonomik açıdan büyük bir krize gebe. Ekonomi daralacak olursa önemli bir reel kriz olarak üretimde daralmayla karşı karşıya kalırız ki bunun sonucu da işten çıkarmalardır. Esasında Türkiye ekonomisi şu an krizde fakat henüz toplumun geniş kesimleri tarafından bu algılanmıyor. Bunun belirtisi işçi çıkarmalardır.”
Enç, krizin derinleşmesini önlemek için işten çıkarmaların önüne geçmek gerektiğini belirterek, “Daralma döneminde istihdamda yaşanacak azalma aynı zamanda alım gücünde azalma demektir. Alım gücündeki azalma küçülmeyi derinleştiren bir rol oynar. Acil olarak alınacak tedbir, işten çıkarmaların durdurulmasıdır” dedi.
ÇÖZÜM: ÜRETİM EKONOMİSİ
Enç, şöyle konuştu: “Bizim esas olarak ifade ettiğimiz şey; borçlanarak tüketme, borçlanarak harcama vs. artık burada yolun sonuna gelindi. Çözüm üretim ekonomisine geçmektir. Üretim ekonomisinin temel unsurlarından birisi işgücüdür. İşgücünü daralttığınız zaman üretimi artırmanız üretim ekonomisine geçmeniz mümkün değil.”
Piyasadaki dalgalanmaları etkileyen siyasi belirsizliğin de ortadan kalkması gerektiğini belirten Enç, şu ifadeleri kullandı: “Ekonomik olaylar sırf ekonominin kendi içerisinde olan şeyler değil. Türkiye’deki gibi kırılgan bir yapıda siyasi gelişmeler ekonomiyi de önemli oranda tetikleyen unsurlar. Örneğin anayasa değişikliği kabul edilirse kriz büyüyecektir. Öte yandan Meclis’teki oylamada 330’u bulmaması bile ekonomi üzerinde olumlu etki yapacaktır. Siyasi gelişmeler de krizi derinleştiren bir rol oynuyorlar.”
Çözümün üretim ekonomisinde olduğunu vurgulayan Enç, “Krizin yükünün çalışanlara yüklenmesi iç cepheyi dağıtacaktır” diyerek iç cephede birliğin önemine de dikkat çekti.
KISA VADEDE ÇÖZÜM: NAKİT AKIŞINA KATKI
Gazetemiz yazarı, Yeminli MALİ Müşavir Mustafa Pamukoğlu da reel sektörde işten çıkarma niyetlerinin tartışılmaya başlandığını belirtti. İşletmelerin maaşları ödeyememesi durumunda nereden tasarruf edeceğini düşündüğünü söyleyen Pamukoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde şirketler mecburen, özellikle mavi yakalı ve üst düzey yöneticileri çıkarmak zorunda kalacaklar. Böyle bir yol haritası var, gündeme gelecek ve işten çıkarmalar olacak. İşçi çıkarmalara karşı hukuki çözümler olabilir ama esas olan ekonomik çözümdür. Uzun vadede siyasal ve mali çözümler var. Ama kısa vadeli çözümlerde işletmelerin işletme sermayesi ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde hükümetin, bankaların katkı yapması gerekir. En temel çözüm işletmelerin nakit akış dengesine katkı sağlamaktır. Bu da bankalarla olur. Yani bankalar firmaları sıkmayacak. Borçları erteleyecek. Yeni kredi verme konusunda cimri davranmayacak. Bankalar işletmeleri sıkarsa kendi kredi alacaklarını da tahsil edemez.”