CHP, önceki günkü kıdem tazminatı çalıştayından çıkan sonuçları hükümete iletmeye hazırlanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayın amacının kıdem tazminatı konusunda sendikalar arasında ortak çözümü bulmak olarak açıkladı. Sendikalar ise, kıdem tazminatı konusunda kendilerine ulaşan bir taslak bulunmadığına dikkat çekti.
ÇOK AĞLARSINIZ
Açılışta yaptığı konuşmada, kıdem tazminatının bir konfederasyonun değil bütün çalışanlarının ortak sorunu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, farklı şekillerde dile getirilse de, kazanımlardan geri adım atılmaması talebinin ortak olduğunu söyledi. Kayıtdışı çalışmanın da önemli bir sorun olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
EN KÖKLÜ PANZEHİR
“Kayıt dışı çalışma ile nasıl mücadele edeceğiz, panzehiri nedir? Dünyada bilinen en köklü panzehir sendikadır. Bir işyerinde toplu sözleme yaparsanız, kaç kişinin çalıştığı, hangi işçinin ne kadar ücret alacağı bellidir. Kayıt dışı istihdamla mücadele ediyoruz diye ortaya çıkıp, sendikal hareketin önünü kesen siyasal anlayışı sonlandırmadıkça siz sadece sorunlarınızı dile getirirsiniz, çözümleri değil. Sorunlarınızı dile getirip, çözümleri beklerseniz olmaz. Eğer hala sendikal hareketin karşısında duran siyasal partileri iktidara getirmeye devam ederseniz siz daha çok ağlarsınız.”
HAKLARINI NASIL ARAYACAKLAR?
“Ortak mücadele” vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, “Ayağımızın altından kaybolup giden bir kavram var, sosyal devlet. Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 1988 tarihli kararında, ‘Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği, yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü olan devlettir’ diyor. Peki işçilerle, sendikalarla ilgili alınan kararlar Anayasa Mahkemesinin bu kararına uygun mu? Hayır. Ortak tepki verebiliyor muyuz? Hayır. Bir işçi sendikasının yasalara uygun aldığı grev kararı, Bakanlar Kurulu’nca ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle iptal ediliyor. İşçiler meydanlara mı çıktı? Hayır. İşçiler gür bir sesle itiraz mı etti? Hayır. Peki Allah aşkına siz hakkınızı nasıl arayacaksınız? İşçiler haklarını nasıl arayacaklar?” dedi.
MÜCADELE CAM KAPI İNDİRMEK DEĞİLDİR
Emeği, alın terini savunan bir siyasi partiyle sorunların çözüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Aksi halde, bir ağlama duvarının önünde ağlayacaksınız ama karşınızdakinin kişiler değil bir duvar olduğunu fark edeceksiniz ama iş işten geçtikten sonra” ifadelerini kullandı. Mücadelenin meydanlara çıkıp, camı, pencereyi, kapıyı indirmek olmadığını, şiddete karşı olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, demokratik mücadele yöntemlerinin tamamının denenmesi gerektiğinin altını çizdi.
KAZANILMIŞ HAKLARA HALEL GELMEZ
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, dün partisinin grup toplantısında gerek kıdem tazminatı, gerek çalışma hayatıyla ilgili alacakları tüm kararları olgunlaştırmadan önce mutlaka sosyal taraflarla bir araya geleceklerini belirterek “Onlarla uzlaşma, ortak nokta bulma yolunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Çalışanlarımızın hiçbirinin kazanılmış hakkına halel gelmesine izin vermeyiz. Buna kıdem tazminatı da dahil. Türkiye’nin, geleceği ve önündeki hedefleri yakalaması için mutlaka birçok alanda reform yapmaya ihtiyacı var. Reformlar, mevcudu geriye götürmek değil, mevcudu daha da ileriye taşımak, ülkenin aydınlık yarınlarını yakalamak içindir. Onun için çalışanlarımız merak etmesinler, bu ve buna benzer tezviratlara itibar etmesinler” dedi.
VELİ AĞBABA: RANDEVU İSTEDİK
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, çalıştaydan çıkan sonuçları “3 büyük işçi konfederasyonumuz oradaydı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) mazeret bildirdi, ama TOBB temsilcileri vardı. Çıkan sonuç ise, hiç kimsenin kıdem tazminatında geriye gidiş istemediği. Ayrıca kıdem tazminatı alamayanların hayatını kolaylaştıracak bir düzenleme isteniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan randevu istedik. Sonuçları ona da ileteceğiz” sözleriyle anlattı.
TÜRK-İŞ: BİZİ YERİMİZDE OTURTMAZLAR
ÇALIŞTAYA katılan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in 1 milyon 700 bin civarında, aileleriyle birlikte 8-10 milyon vatandaşın temsilcileri olduğunu söyledi. 80 milyon nüfuslu bir ülkede 15 milyon çalışan varken, 1 milyon 700 bin örgütlülüğünün hiç iç açıcı olmadığını ifade eden Atalay, “Siyasiler, meclisin kendini sorgulaması gerekiyor. Başta şahsım ve Türk-İş’e bağlı sendikaların da kendini sorgulaması gerekiyor” dedi. Atalay, şöyle devam etti: “Kıdem tazminatının bu mevcut yapısı bir arpa boyu geriye giderse ne ben ne Kani Bey ne de Mahmut Bey’i yerimizde oturtmazlar. Şimdi biz üç sendika yan yana gelemiyoruz ki, bizi niye dinlesinler? Biz üç genel başkan ne zaman aynı partiye oy verirsek, bu ülkede problemi çözeriz.”
HAK-İŞ: SINIRLAMALARDAN BAŞLAYALIM
HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan da, kıdem tazminatına yönelik saldırılara karşı iş birliği yapılacaksa, 1980 darbesinin tahrip ettiği kıdem tazminatı ve ikramiye sınırlamalarıyla başlanabileceğini söyledi. Kıdem tazminatıyla ilgili konu bir savunma ve varolanı koruma refleksine dönüştürülürse mücadelenin kaybedileceğini söyleyen Arslan şunları söyledi: “İşveren, işe aldığı insandan istifasını alıyor, peşin, tarih yok. Bunun her birisi yargıdan dönebiliyor. Ama yargıda geçen süreler, yargıya gittiğimizde yaşadıklarımızın hiçbirisi bizim sorunlarımızın çözümünü sağlamıyor. İşverenlerin bugün hoyratça kullandıkları bu yasanın arkasından dolanarak ortaya koydukları mağduriyetlere karşı bizim bir çözüm oluşturmamız gerekiyor.”
DİSK: EYLEMLERE BAŞLIYORUZ
SÖZLERİNE kıdem tazminatı taslağında gelinen noktayı bilmediğini belirterek başlayan DİSK Başkanı Kani Beko da, “fona devrin” kıdem tazminatının fiilen kaldırılması yönünde ilk adım olacağını söyledi. Beko, “Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacaktır. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron yarın kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine kıdem tazminatından mahrum kalacaktır” ifadelerini kullandı. Beko, “DİSK Yönetim Kurulunun aldığı kararlar ışığında önümüzdeki günlerde kıdem tazminatı hakkının korunması için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştireceğiz. İlk adım olarak 7 Haziran 2017 (bugün) tarihinde eşzamanlı basın açıklamaları yapacağız” dedi.