CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, son 15 yılda kişi başına buğday üretiminin 36 kilograma kadar düştüğüne dikkati çekerek, üretim yerine ithalatın teşvik edildiğini söyledi. Meclis’te düzenlediği toplantıda hükümetin uyguladığı tarım politikalarını eleştiren Sarıbal, üretim yerine ithalatın teşvik edildiğini ifade etti.
Sarıbal, “Türkiye’ye tarım ürünleri satan başka ülkelerin çiftçileri destekleniyor. AKP döneminde buğday çiftçisinin eline geçen fiyatlar temel girdi fiyatlarının altında kaldı. Açıklanan alım fiyatları tüccar ve sanayiciyi korumaktan başka bir işe yaramadı. Son 30 yıllık dönemde nüfusun yüzde 50’den fazla artmasına karşılık, buğday üretimi yıllık ortalama 20 milyon tonlarda kaldı. Türkiye’nin hububat üretiminde ithalata bağımlılığının arttığı ve giderek gıda güvenliğini yitirdiği FAO raporlarında da yer almaktadır” dedi.
Sarıbal’ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
AKP döneminde buğday ithalatı
2002 yılında 1,1 milyon ton olan buğday ithalatı, 2014 yılında en yüksek seviyesi olan 5,3 milyon tona ulaştı. 2017 yılında ise 5 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye AKP iktidarı döneminde yaklaşık 46 milyon ton buğday ithal ederek karşılığında 13 milyar dolar döviz ödedi. Buğday ithalatının büyük çoğunluğu navlun ve rekabetçi fiyat avantajına bağlı olarak Rusya, Litvanya ve Ukrayna’dan yapıldı.
Buğday üretimi 36 kiloya kadar düştü
2002 yılı buğday rekoltesi 19,5 milyon ton, 2017 yılı buğday rekoltesi ise 21,5 milyon tondur. Geçen 15 yılda buğday üretimindeki artış sadece yüzde 10’dur. 2002 yılında nüfus 66,4 milyon kişi, 2017 yılında ise 80,8 milyon kişidir. Geçen 15 yılda nüfus 14,4 milyon kişi (yüzde 22 oranında) artmıştır. Dolayısıyla kişi başına buğday üretimi 2002 yılında 294 kg iken, 2016 yılında 258 kg’a düştü.
Gıda enflasyonun nedeni olamaz
Hükümet enflasyonun en önemli nedenini tarım ürünleri ve gıdalardaki artış olarak gösterdi. Gerçekçi olmayan bu yaklaşımla birlikte, gümrük vergilerinin düşürülmesi gündeme geldi. Ancak ithalatın enflasyona çözüm olmadığı açıklanan enflasyon rakamlarından da açıkça görüldü. İthalat söylemleri hasat sezonunda piyasaları olumsuz etkilemekte, çiftçiyi üretimden soğutmakta, hatta üretimden çekilmesine yol açtı.
Buğday üretmeyin
Buğdayda üretim gümrük vergisiyle korunuyor. Türkiye ithalatta gümrük vergisini sıfırlayarak kısa süreli olarak buğday fiyatını düşüreyim derken orta ve uzun vadede yerli üretimi riske atmaktadır. Gümrük vergisinin sıfırlanması, Türkiye’de buğday üretilmemesi anlamına gelmektedir. İthalat bağımlısı olursanız bugün uygun olan fiyatlar yarın çok yüksek fiyatlar olarak karşımıza çıkacaktır.
Sarıbal, buğdayda dışa bağımlılıktan kurtulmak için neler yapılması gerektiğini şöyle sıraladı, “Çiftçi tarafından boş bırakılan arazilerin yeniden üretime kazandırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kuru tarımda uygulanması gereken yetiştirme tekniklerine önem verilmeli, sulama imkânlarını artırmak için yatırımlar hızlandırılmalıdır. Tam 9 yıldan bu yana yerinde sayan destekleme primleri artırılmalıdır. Buğdaya yapılan destekler bölgesel olarak yeterli yağış altında, sulu/ kurak farklılıkları dikkate alınarak artırılmalıdır. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, diğer girdilerdeki vergi yükü azaltılmalıdır. Kooperatifleşme teşvik edilmeli, tarım destekleri kooperatifler üzerinden ödenmelidir.”