Bu yıl 1 Mayıs’a geçtiğimiz yıl olduğu gibi OHAL baskısı altında giriyoruz. Bu yıl 1 Mayıs’a OHAL in aslında işçilerin grev haklarını ellerinden alma gerekçesi olduğunu Sayın cumhurbaşkanının itirafı ile ve maalesef sendikal nedenlerle işten atılmaların, baskı ve tehditlerin havada uçuştuğu bir ortamda giriyoruz.
İşçiler, emekçiler, işsizler ve köylüler bu yıl 1 Mayıs’ı hiç olmadığı kadar zor koşullarda karşılıyorlar.
O kadar zor ki, ekonomik anlamda yoksulluğun kader diye dayatıldığı, iş kazalarında ölümün fıtrat diye savunulduğu, kadın, erkek eşitliği ne demek, kadının adeta meta gibi görüldüğü zor koşullarda giriyoruz 1 Mayıs’a.
Bu 1 Mayıs’a, bütün bu olumsuzluklardan sandıkta hesap sorarak kurtulabilmenin umudunun da en yüksek olduğu bir dönemde giriyoruz.
Bize kader diye dayatılan bütün bu olumsuzlukların zincirlerini kırmak bizim ellerimiz de. Yüreğimizin gücüne inanarak
HAYDİ 1 MAYISA,
HAYDİ ALANLARA!
Ülkemizin dört bir yanında emeğin çiçeklerini açtıralım.
Hep birlikte barış, sevgi ve kardeşlik türküleri söyleyelim.
YAŞASIN 1 MAYIS
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ!