Seçime sayılı günler kaldı. Partiler seçim meydanlarında, mitinglerde sosyal politiklara dair söylemlerini artırdı. Seçim yaklaştıkça seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerin de üzerine çıkıldığı görülüyor.
Sosyal politika alanı; çalışma yaşamında yer alan haklardan sosyal güvenliğe, sosyal yardımlara, engellilere, yaşlılara, korunmaya muhtaç gruplara, hatta çevre problemlerine kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkan bir alandır. Bu kadar geniş bir konu alanına sahip sosyal politikaya ilişkin vaatler de doğal olarak oldukça çeşitli olabiliyor.
Çalışanlara ek gösterge verilmesi, emeklilere dini bayramlarda ikramiye verilmesi, asgari ücretin artırılması, gençlere – kadınlara – yaşlılara yönelik korumacı politikaların geliştirilmesi gibi vaatler hemen hemen tüm partilerin ortak söylemleri.
Vaatler geniş yelpazede
Bu çokça ifade edilen söylemler dışında dikkat çekici vaatler de bulunmakta. Ak Parti son yıllarda sürdürdüğü istihdamı teşvik politikalarını devam ettireceğini söylüyor. Gençleri ve kadınları istihdam edenlerin sigorta prim teşviklerinden yararlanacağını, böylece istihdamın en kırılgan kesimlerinin korunacağının sinyalini veriyor. Yine önemli bir alana değinerek iş sağlığı ve güvenliğine yönelik yeni tedbirler getireceğini vaat ediyor.
CHP’nin sosyal poitika vaatleri arasında dikkat çeken başlık ‘aile sigortası’ uygulamasına geçilecek olması. Sosyal güvenlik sisteminde bugüne kadar yer almayan yeni bir sigorta koluna işaret ediyorlar. Amaç düşük gelirli hanelere gelir yardımı yapılması.
MHP diğer partilerin vaatlerine benzer söylemlerin yanısıra önemli bir konuya dikkat çekiyor. Sosyal diyaloğun çalışma yaşamında gerçek anlamda hayata geçirileceğini iddia ediyor. Bu söylem aslında birçok sorunun çözümü için çoklu danışma mekanizmalarının hayata geçirilmesi bağlamında önemli.
İYİ Parti, ‘Türkiye Dayanışma Fonu’ adı altında yeni bir düzenleme getireceğini meydanlarda ifade ediyor. Bu fon düzenlemesi yeni bir sistem ile borçlu durumdaki vatandaşlara yardım mekanizması olarak düşünülmüş. Ayrıca yine farklı bir vaatle ‘İYİ Kart’ uygulaması getireceklerini, geliri düşük ailelere gelir transferi yapacaklarını söylüyorlar.
HDP de genç işsizlikle mücadeleye, sosyal güvenliğin kapsamının genişleyeceğine, gençlere – kadınlara ilişkin koruyucu, istihdam sağlayıcı politikalar oluşturacağını vaat ediyor.
Yarını da düşünmek lazım
Partilerin bu vaatleri en çok ilgi uyandıran vaatler. Vatandaşın refahına, korunmasına, emekliliğine ilişkin söylemler bunlar. Doğal olarak bu sosyal politika söylemleri diğer söylemlerin önüne geçiyor. Ne var ki hemen ifade etmekte fayda var, özellikle maktu ödemelere dayanan birçok vaat sadece bugünü ifade ediyor. Peki gelecekte ne olacak? Yapısal sorunlara çözümler üretecek kapsamlı stratejiler olacak mı? İşte asıl üzerinde durulması gereken bu son söylediğimiz.
Diğer yandan partilere ipucu olması bağlamında şu hususlara da yer verilebilirdi; emeklilikte yaşa takılanlar, staj mağdurları, sigortalılık öncesi doğum borçlanması, kamuda kadroya geçemeyenler gibi.
Kadro konusu gündemde
Özellikle kamuda kadro imkanına kavuşamayanlara yönelik partilerin herhangi bir önerisi yok. Oysaki 900 bin çalışan bu hakkına kavuşmuşken geride kalanlar da unutulmamalıydı. Neyse ki Türk – İş ve özellikle Yol – İş Sendikası bu seçim atmosferinde konuyu gündeme getiriyorlar. Cumhurbaşkanına, başbakana, bakanlara mektup yazarak sorunun çözümünü istiyorlar.
Kamuda ‘taşerona kadro’ konusunu ülke gündemine ilk kez getiren Yol – İş Sendikası bu sefer de anahtar teslimi alt işveren işlerinde çalışanların kadro hakkını savunuyor. Başkan Ramazan Ağar’a göre, anahtar teslimi işlerde çalışanların da kadroya geçmesi gerekiyor. Çünkü bu iş sisteminde de temel yapı ‘işçilik’ üzerine kurulmuş. Nitekim devlet büyüklerine yazdıkları mektuplarda, özellikle karayollarında ihale edilen işlerin aslında yakın zamanda kadroya geçen işçilerle yapılması mümkünken, bu işlerin yeniden taşerona verildiği ve böylece yine haksız yere taşeron işçilerin kullanılacağını söylüyorlar. Dolayısıyla bu taşeron işçilerininde, yani anahtar teslimi işlerde çalışan işçilerin de, kadroya geçmesi gerektiğini haklı olarak gündeme getiriyorlar.
Sosyal politika alanı yediden yetmişe herkesi ilgilendiren, doğumdan ölüme kadar herkesin bir şekilde içinde olduğu geniş ve dinamik bir alan. Seçim sonuçlarını etkileyecek önemli bir alan. Bakalım hangi partilerin vaatleri seçim sonucuna göre öne çıkacak.
Sonuçlar ne olursa olsun partilerimizin en çok sosyal politikaya önem vermeleri her vatandaşımız için önemli bir kazanç…