Seçim bildirgeleri açıklanınca, emekliler ve emeklilikte yaşa takılanlar sevindirik oldular epeyce. Nasıl olmasınlar!? Ne yana dönseler emeklici, ne tarafa baksalar EYT’ci. Seviyorlar arkadaş, hepsi seviyor (!)
Yahu herkes emekli dostu, EYT dostu ise, bunca zulmü kim yaptı? 1999 depreminde başladılar, hâlâ saldırıyorlar. Emekli yaşı çıktı 65’e, maaş düştü 650’ye.
Yoksa cinler mi saldırdı, cinler mi gasp etti haklarını?
Bak bu cin işi benim de aklıma yattı. Biraz eşeledim, cin çıktı hakkaten. Meğer habire üflemiş bizimkilerin(!) kulağına cinler. Neler üflemişler neler hem de!
ABD VE AB’NİN DÜNYA BANKASI CİNİ
Sene 1993. Hükümette Demirel-İnönü. Dünya Bankası’nın gizli raporu basına sızdı. Rapor dedikleri Türk Hükümetine talimat… Talimatın cin dilindeki adı rapor yani… Neyse, diyor ki raporda, “Ücret artışlarını frenleyin!”
Milletvekili ücretlerini kast etmiş olamazlar. Kimin peki? Eşelemeyin, hemen orda yazmışlar kocaman. “Çalışanların ve de emeklilerin” diyorlar.
Sene 1996. Aylardan nisan. Mektupla emir göndermeyi az bulan Dünya Bankası yöneticileri, bu kez bizzat geliyorlar. Hükümette ANAP ve Mesut Yılmaz bu sefer… Kapalı kapı ardında hükümete veryansın ediyorlar, hızlarını alamayıp bir de basın toplantısı yapıyorlar bu zat-ı muhteremler. Hem de Türk-İş’te. Yanlarına sendikacıları da oturtup, yüksek perdeden yağdırıyorlar emirleri;
“Asgari emeklilik yaşı 62’ye, prim ödeme süresi de 30 yıla çıkarılmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır.”
Yine aynı mesele… Bu sefer hükümetteki AKP… Sene 2008, aylardan ocak, günlerden ayın 15’i.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, TOBB bünyesindeki Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) toplantısına geliyor. Bu defa buradan yağdırıyor emperyalist bankanın sömürgeci küstahı; mezarda emekliliği hallettirmiş, emekli maaşını kuşa çevirtmişlerdi. Şimdi Cumhuriyet devletinin sosyal güvenlik kurumuna, kıdem tazminatına saldırma zamanıydı akılarınca.
“Farklı, farklı uygulanan kıdem tazminatlarını azaltın, sosyal güvenlik katkı primlerini azaltın.”
Şimdi anladın mı, SGK adını verdikleri SSK’nın başına örülen çorapların nerelere dayandığını?
Ve gördün mü, emeklilere uygulanan zulmün arkasındaki cinleri?
Ama başka cinler de var. Bitmediiii!
ABD VE AB’NİN OECD CİNİ
Cinler işleri epey yoluna koymuş, cehenneme giden yolun taşlarını epeyce döşetmişlerdi önceki hükümetlere. Kalanı AKP’ye yaptıracaklardı. AKP de çok iştahlı… “Cinler katında bize de yer verdiler, BOP eşbaşkanı bilem olduk” diye şişinip durur zaten.
Sene 2006. Tıpkı Dünya Bankası gibi, ABD ve AB’nin ortak cinlerinden OECD’nin o seneki raporu. Yani emirnamesi. Açtık baktık, neler var diye. Okuyan azıcık vatanseverse Samsun’a çıkası gelir. Öyle yani.
Gelelim bizim meseleye.
Diyor ki OECD, tamam anladık, 99 depreminde milletin acısının pususuna yattınız, emeklilik yaşını yükselttiniz. Ama yetmezzzz. “Emeklilik yaşını daha da yükseltmeniz lazım.”
Ve hemen arkasından işçiye saldırıyor. Emekliye ayrılanın, işten atılanın alacağı üç kuruşa göz dikiyor OECD; “Kıdem tazminatı miktarlarını düşürün! Gönüllü ayrılmalarda kıdem tazminatı alınmasını engelleyin!” diyor
Bir sene geçmeden yeniden yağdırıyor OECD cini emirleri. Sene 2007. Emrin adı “Türkiye Raporu.”
Tane tane okuyalım;
“Asgari ücreti düşürün! Emeklilik yaşını hızla 65’e yükseltin! Normal yaşından erken emekli olmak isteyenlerin emeklilik kazanımlarını indirin! Emekli olan çalışanlara kıdem tazminatı ödemesini kaldırın! Emeklilik gelirini vergilendirin! Emeklilerden sağlık sigorta primi alın!” Rapordaki emirlerin Türkçesi bu!
Zehirrrrr! Kin dolu düşman zehri!
Emekli ve EYT’li kardeşim, şimdi anladın mı cinlerin ne iş yaptığını?
Düşmandan emir alan, zehirlerine muhatap olan hükümetler ve partiler ne yaptı peki? Hani şu ara sana kendini sevdirmek için fellik fellik peşinde dolaşanları diyorum. Bakalım mı ne dediklerine, ne yaptıklarına?
Hadi, yarın da buna bakalım.