Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay: “Ülke olarak örnek olacak bir seçimi demokratik olgunlukla sonuçlandırmanın huzuru içinde; tüm siyasileri, emeği geçen kamu görevlilerini, Cumhur İttifak’ını ve halkımızın teveccühüyle tekrar Cumhurbaşkanı olarak seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı en iyi dileklerimizle kutluyoruz. Hem Cumhurbaşkanı’nın hem de yasama organının halkımızın tamamına yakının katılımıyla seçilmesi, toplumun bütün kesimlerinin TBMM’de temsil edilmesi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bu şekilde geçiş geleceğe yönelik umutlarımızı güçlendirmektedir. Şimdi, başta çalışanların sorunları olmak üzere toplumun beklentilerine odaklanma zamanıdır. Şimdi, ‘Daha güçlü toplum, daha güçlü ekonomi ve daha güçlü Türkiye’ olma yolunda dayanışma ve çalışma zamanıdır. Seçim sonuçlarının ve yeni yönetim sisteminin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı ve başarılı olmasını diliyoruz.”

 

 

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: “Yeni dönem hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Ortaya çıkan Meclis aritmetiği, Cumhurbaşkanının ve oluşturulacak yeni hükümetin omuzlarına son derece önemli görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Yeni bir hükümet etme sistemine geçilmiş olması, birçok belirsizliği ve toplumumuzun aşina olmadığı bir yapıyı da beraberinde getirecektir. Bütün milletimizin, daha hızlı karar alınabilen, daha istikrarlı bir idari anlayış sunacağına inanılan yeni sistemle ilgili büyük beklenti içerisindedir. Bu süreçte öncelikli olarak toplumsal ayrışmalara mahal verilmemesi, toplumun hiçbir kesiminin ötekileştirilmeden, yandaş-yandaş olmayan gibi ayrımcılığa gidilmeden, Türk milletinin bir bütün olarak görülmesi ve kucaklanması en büyük beklentimizdir. Ülkemizin önünde bulunan ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların bütüncül bir biçimde ele alınarak, sorunların ötelenmeden derhal çözümüne gidilmesi gerekmektedir. Bu dönemde alınacak kararların toplumsal mutabakatla, milli ve manevi hassasiyetlerimiz göz önünde bulundurularak, milletimizin geneli ile müzakere edilerek hazırlanması gerekmektedir.

 

 

Yeni oluşturulacak bakanlık ve bağlı kurum ve kuruluşlarında çalıştırılacak kamu personelinin kazanılmış özlük, mali ve sosyal haklarının korunması, kamuda yeni adaletsizlik ve ayrımcılığa mahal verecek hukukdışı uygulamalardan kaçınılması konusunda azami özenin gösterilmesi gerekmektedir. Ayrımcılığın önlendiği, kariyer, ehliyet ve liyakat ilkelerinin esas alındığı, iş güvencesine dayanan, adil ve hakkaniyetli bir kamu personel rejimi bütün kamu personelinin en büyük özlemi ve arzusudur. Kamu çalışma ilkelerine uymayan, esnek, düzensiz ve güvencesiz bir çalışma ortamı yaratan sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilerek, tüm sözleşmeli ve geçici personel, istisnasız olarak kadroya geçirilmeli ve bundan sonra kamuda kadrolu istihdam dışında personel alımı yapılmamalıdır.”

 

 

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: “Milletimiz her zaman olduğu gibi 24 Haziran’da da istikrar için, ülkemizin güvenliği için, bölgede etkin ve güçlü bir devlet için hareket etmiştir. Milletimiz, ülkemizin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için parlamentoyu kendi iradesine göre yeniden şekillendirmiş, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetlenmiştir. Seçimde Cumhurbaşkanı adayları ve siyasî partiler, propagandalarını yaptı, projelerini ve vaatlerini anlattı. Halkımız da, büyük bir olgunluk içinde sandığa giderek, bilinçli olarak son sözü söyledi. Seçim sonuçları üzerinden gerginlik yaratılması ve ülkemizin güzide kurumlarını yıpratacak nitelikte açıklamalar yapılması üzücü girişimler olmakla birlikte, milletimizin bu tür açıklamalara prim vermemiş olması sevindiricidir. Bundan sonra yapılacak olan ülkemizin birliği ve beraberliği, vatanımız ve milletimizin geleceği için hareket etmektir. Seçim meydanlarındaki tartışmalar, gerginlikler ve söylemler artık geride bırakılmalı, ülkemizin geleceği için daha sorumlu davranılmalı, ekonomik kalkınma, sosyal gelişme ve istihdam artışı için politikalar öncelikli gündem maddesi olmalıdır. Hak-İş Konfederasyonu olarak yeni dönemde, çalışma hayatına ilişkin sorunların çözümü, eksikliklerin giderilmesi için bütüncül bir yaklaşımla etkin politikalar ve araçların hayata geçirilmesini temenni ediyoruz.”

 

 

Türkiye Gazeteciler Sendikası: “Kamuoyu farklı kaynaklardan özgürce bilgilenemediği için seçim sürecinin demokratik ve adil olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak seçim sonuçları meşrudur ve herkesin saygı göstermesi gerekir. Önümüzdeki süreçte, seçim döneminde artan kutuplaşmanın ve yaygınlaşan ötekileştirici dilin son bulması en büyük temennimizdir. Sürmekte olan anti-demokratik ‘Olağanüstü Hâl’ uygulamalarının, üzerinden iki yıla yakın süre geçmiş olan 15 Temmuz darbe girişimiyle alâkası olmadığı herkesin malûmu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘seçimden sonra OHÂL’i kaldırma’ sözünü tutmasını bekliyoruz. Gazeteciler üzerindeki saray ve patron baskısının son bulmasını, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesini talep ediyoruz. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler güvence altına alınmadan ülkemizin refah seviyesinin yükselmeyeceğini hatırlatıyor; hür bir medya için mücadeleden hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilân ediyoruz.”

 

 

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık: “Demokratik parlamenter sisteme dayalı kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 24 Haziran seçimlerinin sonucuna göre yeni bir sisteme geçti. Bu sisteme göre ülkeyi doğrudan doğruya cumhurbaşkanı yönetecektir. Meclis’in onayı olmadan tek bir kişinin karar verebileceği bir süreç yaşanacağı gibi Meclis denetimi ortadan kaldırılacaktır. Bu nedenle 24 Haziran seçimleri Cumhuriyeti, demokrasiyi, sosyal hukuk devletini ve parlamenter sistemi zora sokmuştur. Ülkemizde işsizlik ve enflasyon hızla artmakta, ekonomik kriz derinleşmektedir. Emekçilerin en temel ekonomik, siyasi ve toplumsal talepleri karşılanamamaktadır. Kamu emekçileri ve işçiler, ekonomik krizi yaşamın her alanında yakıcı bir şekilde hissetmektedir.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi Atatürk ilke ve devrimleridir. Atatürk ilke ve devrimlerinden asla ödün vermeyeceğiz. Ülkemizin bağımsızlığının, ulusal egemenliğinin, bütünlüğünün sıkı takipçisi olacağız. 24 Haziran sonrasında kamu emekçilerinin iş güvencesini ve kazanılmış haklarını sonuna kadar koruyacağız. Kamu emekçileri olarak; demokratik, barışçıl ve hukuk kuralları çerçevesinde, Atatürk ilkeleri ışığında, tüm bileşenlerimizle birlikte mücadelemize devam ettireceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.”