rekabet yasağı/görevli mahkeme
iş sözleşmesi devam ederken rekabet yasağına aykırılık davranışları ile ilgili olarak açılacak davalarda görevli mahkemenin iş mahkemeleri olmasına karşılık, iş sözleşmesi sona erdikten sonra yapılan rekabet yasağı davranışlarında görevli mahkemenin bu konuda uzman ticaret mahkemeleri olduğu
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/8669 K. 2013/12931 T. 30.4.2013
* REKABET YASAĞININ BELİRLENMESİNDE TİCARİ SIRRIN NE OLDUĞU (Ticaret Mahkemelerince Değerlendirilmesi Gereken ve Piyasa Şartlarıyla Sıkı Sıkıya Bağlı Ticari Bir Konu Olduğu – Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesinden Sonra Gerçekleşen Rekabet Yasağına Aykırılık/Cezai Şart ve Tazminat Talebi)
* İŞ SÖZLEŞMESİNİ HAKLI NEDEN OLMAKSIZIN FESHEDEREK REKABET YASAĞINA AYKIRI DAVRANMAK (Sözleşmenin Sona Ermesinden Sonraki Eylem Nedeniyle Cezai Şart ve Tazminat Talep Edildiği – Mutlak Ticari Dava Niteliği/Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğu)
* HİZMET AKTİNİN SONA ERMESİNDEN SONRA GERÇEKLEŞEN REKABET YASAĞI (Cezai Şart ve Tazminat Talebi – Davanın Ticari Nitelikte Olması ve Uzmanlık Gerektirmesi Nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğundan Yerel Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilmesi Gerektiği)
* İŞ MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLMADIĞI (Rekabet Yasağının İş Sözleşmesinin Bitiminden Sonraki Bir Tarihte İhlal Edilmesinin İş Mahkemelerini Görevli Olmaktan Çıkardığı – Mutlak Ticari Dava/Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğu)
* DAVANIN TİCARİ NİTELİĞİ BULUNMASI (Hizmet Sözleşmesinin Sona Ermesinden Sonra Gerçekleşen Rekabet Yasağına Aykırılık – Cezai Şart ve Tazminat Talebi)
* TİCARET MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLMASI (Rekabet Yasağının Belirlenmesinde Ticari Sırrın Ne Olduğunun Uzman Mahkemelerce Değerlendirilmesi Gereği – Mutlak Ticari Dava Niteliğinin Gözetileceği/Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğunun Kabulü)
ÖZET : Davacı, iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshederek rekabet yasağı hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle cezai şart alacağı ile tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur.Eldeki davada, davacı, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir. Rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur.Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 Sayılı Kanunun 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır.Hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen 818 S.K. 348. md. kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara dair davaların 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise, açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.Açıklanan nedenlerle, mahkemece mutlak şekilde ticaret mahkemelerinin görevine giren davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalıdır.
……İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır.
Oysa somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir. Rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 Sayılı Kanunun 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır. Yargıtay H.G.K. 29.2.2012 Tarih 2011/11-781 Esas – 2012/109 Karar sayılı ilamında da hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen 818 Sayılı Kanunun 348. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara dair davaların 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise, açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece mutlak şekilde ticaret mahkemelerinin görevine giren davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.