Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon verilerini açıkladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0.58, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6.37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11.76 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11.51 artış gerçekleşti.
Gıda enflasyonu açısından bakıldığında TÜFE ana harcama gruplarına göre aylık bazda gıda ve alkolsüz içkilerde yüzde 1.28 oranında düşüş kaydedildi. Enflasyon aylık yüzde 0.58 artarken, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.28 düşüş yaşandı. Yıllık değişim oranlarına bakıldığında ise gıda ve alkolsüz içkilerdeki fiyat artış hızı yüzde 12.73 ile yıllık enflasyonun üzerinde.
Herkesin anlayacağı dille belirtirsek, enflasyon yıllık yüzde 11.76, aylık yüzde 0.58 oranında arttı. Temmuzda gıda enflasyonu düşse de, yıllık bazda ortalama enflasyon artış hızının üzerinde.
Tarım ürünleri zam şampiyonu değil
Yıllardır enflasyon verileri açıklandığında her ayın zam şampiyonu bir tarım ürünü olur. Medya, enflasyonun suçlusu olarak o tarım ürününü ilan eder ve genel anlamda tarım ve gıda ürünlerini enflasyonun nedeni olarak gösterir. Temmuz ayında fiyatı en çok artan ürün, yurtiçi turlar. Yani gezerek enflasyonu artırmışız. Genç odası takımı, yemek takımı, kanepe, LPG, tüp gaz, rakı, motorin, benzin, mücevher, kesici aletler fiyatı en çok artan 20 ürün arasında.Fiyatı en çok artan 20 ürün listesinde tarım ve gıda ürünü olarak yumurta, kıvırcık marul, elma ve limon var.
Temmuzda en çok taze fasulyenin fiyatı düştü
TÜİK’in açıklamasına göre, fiyatı en çok azalan ilk 9 ürünün tamamı tarım ürünü. Fiyatı en çok düşen 20 üründen ise 13 tanesi tarım ve gıda ürünü. Dolayısıyla enflasyonun aylık bazda düşmesinde tarım ürünlerinin önemli rolü var. Fiyatı en çok düşen ürün yüzde 37.78 ile taze fasulye oldu. Sonra sırasıyla, yüzde 35.28 ile kabak, yüzde 30.85 ile patlıcan, yüzde 29.64 ile salatalık, yüzde 24.61 ile kiraz, yüzde 18.27 ile şeftali, yüzde 10.06 ile dolmalık biber, yüzde 9.64 ile patates, yüzde 9.41 ile kuru soğan var. Domates, bulgur, salça ve tavuk eti fiyatı düşen diğer ürünler.
Çiftçi ürününü satamıyor
Açıklanan enflasyon verilerinin ne kadar gerçekçi ve güvenilir olduğu konusunda da her ay tartışmalar yaşanıyor. Pazar alışverişi yapan tüketici kendi enflasyonunun yüksek olduğunu, hayat pahalılığının arttığını söyler. Tarım konusunda yıllardır yaşanan en önemli sorun; çiftçinin üretim yaparken kullandığı girdi fiyatlarının çok yüksek olması, ürettiği ürünün fiyatının ise düşük olması. Yani üretici deyim yerindeyse yüksek girdi fiyatları altında eziliyor.
Geçen sene soğan, patates fiyatları çok yüksek diye ithalat yapıldı. Bu sene soğan ve patatesin kilosu tarlada 35-40 kuruş. MALİyeti 1 lira civarında. Tarlada çürüyor. Kimseden ses çıkmıyor. Gelecek yıl ekim azalır ve fiyatlar 5-10 liraya çıkınca yine “enflasyon artıyor” diye bas bas bağıranlar olur. İthalat kapıları açılır. Sistem tek taraflı işliyor. Üretici zarar ediyorsa kimseden ses çıkmıyor.
Salçalık domatesin kilosuna 35-40 kuruş veriyorlar. Toplama maliyeti bile bunun üzerinde. Çiftçi, büyük emeklerle ve yüksek masraflarla ürettiği domatesi toplamak istemiyor. Toplasa işçiye verdiği para nedeniyle daha çok zarar edecek. Birçok üründe benzer durum yaşanıyor.
Bu satırları yazarken bir okurumuzdan gelen mesajda şöyle yazıyordu: “Çanakkale Gelibolu’da sofralık domatesin kasası 15 TL. Ekilmeyen arazi kalmasın diyenler nerde göremiyoruz ve alıcı gelmiyor. Tarlada çürüyor domates. Çiftçinin yine borcuna borç katıldı. Yemek için bile ekmeyecek köylü. Ne gerek var, üretme tüket.”
Tüketiciye sorarsanız, yaz olmasına rağmen, ürünün en bol olduğu dönem olmasına rağmen pazar, manav, market fiyatları yüksek. Üreticide ucuz, tüketici de pahalı.
Defalarca yazdık, tekrar hatırlatalım. Çiftçi para kazanırsa bir karış toprağı boş bırakmaz, eker. Çiftçi para kazanamazsa üretmez, ithalata, yüksek fiyata, yüksek enflasyona mahkum olursunuz.
Özetle, bu aylarda mevsimsel olarak tarım ve gıda fiyatları düşük seyrediyor. Bir iki ay sonra yeniden yükselişe geçecektir. Yaz aylarında “enflasyon düşüyor” diye başarı hikayesi yazanlar, övünenler, bir iki ay sonra tarım ürünlerini yine günah keçisi ilan edeceklerdir. Tarımda üretim yerine ithalatı destekleyen, “gıda enflasyonu artmasın ne olursa olsun” mantığı ile uygulanan politikanın başarı şansı yok. Yıllardır uygulanıyor, başarılı olamadı. Yapılması gereken, girdi fiyatlarının düşürülmesi veya desteklenerek çiftçinin maliyetinin aşağı çekilmesi, üretilen ürünlerin değerinde pazarlanması, üreticinin para kazanacağı, tüketicinin kazıklanmayacağı bir sistemin kurulmasıdır.
Merkez Bankası gıda enflasyonunda yükselme bekliyor
Merkez Bankası Başkanı Murat Ulusoy, 29 Temmuz’da bu yılın 3. Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Merkez Bankası 2020 ve 2021 gıda enflasyon hedeflerinde yukarı yönlü revizyona gitti. Raporda özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
1- Nisan Enflasyon Raporu’nda yüzde 9.5 olarak alınan 2020 yılı gıda enflasyonu tahmini, işlenmemiş gıdadaki son dönem eğilimleri dikkate alınarak yüzde 10.5 olarak güncellendi. 2021 yılına ilişkin gıda enflasyonu tahmini de yüzde 7’den yüzde 8’e çıkarıldı.
2- Dönemsel ve salgına bağlı gelişmelerle gıda fiyatları ikinci çeyrekte artış kaydetmiştir. Turizmdeki zayıf seyrin gıda fiyatlarındaki artışı sınırlaması beklenmekle birlikte, özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarında son dönemde gözlenen yüksek seyir ve buğday fiyatlarındaki gelişmeler gıda tahminleri üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
3- Gıda, enerji ve alkol-tütün fiyatları gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu ikinci çeyrekte 2.88 puan artışla yüzde 12.93’e yükselmiştir. Bu artışı, taze sebze ve meyve fiyatları öncülüğünde işlenmemiş gıda fiyatları sürüklerken, işlenmiş gıda yıllık enflasyonu gerilemiştir.
4- İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yılın ikinci çeyreğinde 8.96 puan artışla yüzde 12.29’a ulaşmıştır. Yıllık taze meyve ve sebze enflasyonu 22.65 puan artışla yüzde 16.09’a yükselirken, diğer işlenmemiş gıda grubu enflasyonu 1.49 puan düşüşle yüzde 10.30’a gerilemiştir.
5- Yılın ilk çeyreğinde belirgin artışlar sergileyen kırmızı et fiyatları ikinci çeyrekte olumlu bir seyir izlemiştir. Öte yandan, toplam arz içinde ithalat payı yüksek olan kalemlerden bakliyatta belirgin fiyat artışları sürmüş, bu grup diğer işlenmemiş gıda grubu enflasyonundaki gerilemeyi sınırlamıştır.