Çiğ süt üretiminde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Yem başta olmak üzere artan girdi maliyetleri inekleri kesime gönderme tehdidini beraberinde getirdi. Yemde yapılan karışımlar da verimi düşürüyor. 2 lira 30 kuruşluk çiğ süt fiyatına cuma günü zam yapılması bekleniyor. Üretici bir kilo çiğ süt fiyatının en az 3 lira olmasını ve desteklemelerin artırılmasını istiyor. Üreticide fiyatın 3 lira olması halinde, markette paket süt fiyatının 9 liraya kadar çıkması ön görülüyor.
Tüm Süt Et Ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, Aydınlık’a üreticinin taleplerini ve çözüm önerilerini anlattı.
‘SÜT TOZU İTHAL EDEBİLİRİZ!’
“Enflasyonun önünde durmak için fiyat artışlarında ihtiyatlı davranacaklar” diyen Solakoğlu, 2008-2009 yıllarında yaşanan inek kesimlerine dikkat çekti. Solakoğlu şöyle konuştu:
“O dönem herkes ineklerini kesti. Paramız vardı, çözüm olarak ithalat yaptık. Ama şu an öyle bir bütçe yok. Hayvanlar kesilirse, telafisi yok. Ancak direk süt tozu ithal ederiz. Bundan kaygılıyız. Yemde yurtdışına bağımlı olduğumuz için dolar artıkça fiyatın da artması gerekiyor. Yıl sonuna kadar en az 3 lira olmalı.”
RAFTA KİLOSU 9 LİRA OLACAK
Raftaki sütün fiyatının, tüketiciden çıkan fiyatın 3 ile çarpımıyla bulunacağını söyleyen Solakoğlu, “Genel kriter budur. Tüketicideki fiyat 3 ile çarpılarak, raf fiyatı bulunur. 9 lira tüketici için çok yüksek bir fiyat olacak. Özellikle kaşar peynir için 11 kilo süte ihtiyaç var, bu da kilosunun 40 lira ise 60 liraya hatta 70 liraya çıkması demek. Yani et fiyatıyla aynı olacak. Asgari ücrete zam yapılması şart” diye konuştu.
‘HİÇ SÜT KULLANMADAN KAŞAR PEYNİR YAPIYORLAR’
Asgari ücrette yeterli artış olmazsa merdiven altı üretimin artacağına dikkat çeken Solakoğlu, “Taze kaşarda tahşiş çok büyük. Hiç taze süt kullanmadan üretilen kaşarlar var. Taze kaşar değil, eritme peynir olarak satıyorlar bunu” dedi. Solakoğlu, tüketicinin de mağdur olmaması için süt fiyatının artırılmayarak, tamamen devlet destekleriyle durumun toparlanabileceğini söyledi.
MİLLİ ÜRETİM VURGUSU
Cuma günü yapılacak açıklamanın önemine dikkat çeken Solakoğlu, “Cuma günü orta vadede ithalat politikası mı, yoksa milli üretimle mi devam edileceğinin cevabını alacağız. Süt tozu ithalatı algısı oluşması bizim gibi vatanseverlerin yanlış bulduğu bir politika. Temel gıda ürünlerini üretemeyen dış güçlerin uşağı olur. Sadece fiyat politikası yönetemediği için ithal eden bir ülke, gıda savaşını doğru yönetmez. Bu da bizim için kabul edilemez” dedi.
KEÇİ SÜTÜNDE ‘ARACI SORUNU’
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, üreticide 3,5-4 lira olan bir litre keçi sütünün tüketiciye 11-12 liraya satıldığını belirterek, "Aracı kalktığında, üretici doğrudan tüketiciye keçi sütünü sattığında litre fiyatı 8-9 lira oluyor" ifadesini kullandı.
Çelik, yaptığı açıklamada, sütte yeterli üretimin olduğunu ve inek sütünde üretici sanayici entegrasyonunda belli bir disiplinin sağlandığını belirtti. Koyun ve keçi sütünde üretici fiyatlarının inek sütüne göre yüksek olduğuna işaret eden Çelik, üretilen ürünün pazarlanmasında sorunlar olduğunu vurguladı. Üretici maliyetlerinin yüksekliğinin ayrı bir sorun kaynağı olduğunun altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
"Hayvancılıkta en önemli maliyet olan hayvan yemi fiyatları ortalama girdi fiyatlarının üzerinde artıyor. MALİyetlerle mücadele eden yetiştiricimiz, ürününü pazarlayamadığında büyük bir sıkıntıya giriyor. 2019’da koyun sütü üretimimiz 1,5 milyon tonu aştı. Ülkemiz Çin’i de geride bırakarak koyun sütünde dünya 1. oldu. Keçi sütü üretimimiz de 577 bin tonla 600 bin ton sınırına dayandı. Keçi sütünde dünya 6’ncısıyız. Üretimde de talepte de bir sorun yok. Son yıllarda halkımızda keçi ve koyun sütüne yönelik büyük bir ilgi var. Sorun pazarlamada, tüketiciye ulaşmada."