Merkez Bankası araştırmacıları, sebze ve meyvede üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki aşırı farkın nedenlerine yönelik ikinci bir araştırma yayımladı. Araştırmaya göre, sebze ithalatı, fiyatı düşürmek yerine artırıyor. Sebze ve meyvede üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki fark yükselme eğiliminde. Sebze ve meyvede çiftçiye az, tüketiciye çok fiyat verme alışkanlık haline geldi. Daha önce yapılan bir çalışmada, fiyat farkına, çok sayıda aracının olması, fire, taşımacılık ücretleri, fiyat ataleti ve satıcı davranışlarının etki ettiği, bunlar arasında en fazla aracıların etkisinin olduğu belirlenmişti. Merkez Bankası’nın yeni araştırmasında, sebze ve meyvede üretici fiyatları ile tüketiciye ulaşan fiyatlar arasındaki farka, ülke büyümesi, üretim maliyetleri, ithalat ve ihracat ile TL’nin değer kaybının ne gibi etkiler yaptığı incelendi.
Sebzede ithalat işe yaramıyor
Okan Eren, Süleyman Hilmi Kal ve Mustafa Utku Özmen tarafından yapılan çalışmada, 2004-2016 yıllan arasını kapsayan dönemde yapılan analizde, sebze ve meyvede üreticinin eline geçen fiyat ile tüketiciye satış fiyatı arasındaki farkın yükselme ve yüksek seyretme eğiliminde olduğu sonucuna varıldı. Çalışmada, bir dönem fiyatlara müdahale aracı olarak da kullanılan sebze ithalatının etkisi açısından değerlendirilebilecek bir sonuç da yer aldı. Buna göre ithal sebze miktarının yerli sebze üretimine oranı yükseldiği dönemlerde, üreticinin eline geçen fiyat ile tüketiciye satış fiyatı arasındaki farkın yüzde 10 dolayında arttığı, bir başka deyişle tüketiciye satış fiyatının daha hızlı arttığı belirlendi. İhracatın ise bu fiyat farkına anlamlı bir değişiklik yaratacak etki etmediği vurgulandı. Sebze grubunda, asgari ücretteki artış, ülkenin büyümesinin üretici-tüketici fiyat farkına etki etmediği gözlendi. Buna karşılık, döviz fiyatlarındaki yükseliş TL’nin değer kaybının fiyat farkını artırdığı, döviz kurundaki yüzde 1 artışın, fiyat farkını 0,088 puan artırdığı bulundu. MALİyet unsurunu belirlemek için kullanılan mazot ve Brent petrol fiyatları dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise mazot fiyatlarındaki artışın üreticinin satış fiyatını artırmasına yol açtığı ve bunun da tüketiciye satış fiyatları arasındaki farkı azalttığı belirlendi. Çalışmada, meyve grubunda üreticinin satış fiyatı ile tüketiciye satış fiyatı arasındaki farkın daha yüksek ve daha uzun süredir düzerdi biçimde devam ettiği sonucuna ulaşıldı. Meyve ithalatın arttığı dönemlerde ise üretici-tüketici fiyat farkını azaltıcı yönde etki ettiği belirlendi. İthal meyvenin, yerli üretim meyveye oranının 1 puan artmasının, üretici-tüketici fiyat farkına 0,9 puan düşüş olarak yansıdığı belirlendi. İhracatın etkisinin ise fiyat farkını artırıcı yönde etkisi bulundu. Ülkenin büyümesi ve asgari ücretteki artışın meyvede üretici-tüketici fiyat farkına etki etmediği sonucuna varıldı.
FINDIKTA ÜRETİCİ-TÜKETİCİ FİYAT FARKI YÜZDE 500
Merkez Bankası çalışmasında, sebze ve meyvenin tüketiciye satış fiyatının, üreticinin eline geçen fiyata oranı şeklinde tanımlanan "fiyat marjını" gösteren tablolar da yer aldı. 1994-2016 arasının gösterildiği tablolara göre sebze grubunda üretici fiyatı-tüketici fiyat farkı ürünler bazında şöyle oldu: Domates ve mercimekte yüzde 260, soğan ve pırasada yüzde 200, salatalıkta yüzde 160, patateste yüzde 190, havuçta yüzde 250, nohutta yüzde 225, kuru fasulyede yüzde 210, pirinçte yüzde 410 olarak belirlendi. Meyve grubundaki fiyat farkı ise şöyle: Fındıkta yüzde 500, zeytinde yüzde 410, ceviz içinde yüzde 390, fıstıkta yüzde 300, muzda yüzde 310, mandalina ve limonda yüzde 325,şeftali ve çilekte yüzde 200, portakalda yüzde 350, elmada yüzde 240, kayısı ve üzümde yüzde 225.