HAKKINI ARAYAN İŞÇİYE 12 BİN 800 LİRA CEZA!
Bel Karper’de 109 gündür devam eden grevde yeni bir skandal yaşandı. İşverenin grev kırıcı faaliyetlerini engellemeye çalışan işçilere 12 bin 804 lira para cezası kesildi.
Bel Karper işvereni, grev sırasında işe alım yapması yasak olmasına rağmen grevin başladığı 17 Mayıs’tan itibaren işe aldığı 8 işçiyi her gün fabrikaya getiriyor. Tekgıda-İş üyesi işçiler de grevi kırma amacıyla yapılan bu girişimleri engellemek için işçilerin fabrikaya alınmasını engelliyor.
Benzer tablo önceki gün de yaşandı. Grevde olmayan çalışanların fabrikaya girişi sağlanırken bir araçta söz konusu 8 işçinin olduğunu tespit eden grevdeki işçiler aracın önünü kesti. Jandarma olaya müdahale etti. Jandarma, Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu’ya 6359 sayılı Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanununun 64. maddesinin 2. fıkrası ile 78. maddenin 1. fıkra g bendine dayanarak Kaymakamlıkça 12 bin 804 lira ceza kaldığını işçilere beyan etti. İşçiler, yasaları çiğneyen işverene bir yaptırım uygulanmayarak ve kendilerine ceza kesilmesine tepki gösterdi. Tekgıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Biz hakkımızı ararken suçlu duruma düşüyoruz.” dedi. Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı ise kendisine böyle bir ceza belgesi gelmediğini böyle bir evraka imza atmadığını söyledi.
KARAKOLDAN YİNE FABRİKAYA
Önceki gün yaşanan olayda işçiler grev kırıcı işçilerin işe alınmasını engelledi, işçi işverenden, işveren de işçiden şikayetçi oldu. Taraflar, Jandarma Karakoluna götürüldü, “kaçak” işçilerin de ifadeleri alındı. İşveren temsilcisi İnsan Kaynakları Müdürü Yasemin Durmaz, yasak olmasına rağmen işe aldığı işçileri bu kez siyah cam filmli kendi aracıyla karakoldan yine fabrikaya götürdü.
Ayrıca Jandarma, işçileri fabrika önünde etrafına toplayarak bu eylemlerinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürdü, işçilerin iş yerine giriş çıkışlarını engelledikleri gerekçesiyle Kaymakamlıkça 12 bin 804 lira para cezasına çarptırıldığını beyan etti. Yunus Durdu, bu yaptıklarının eylem değil grev olduğunu anlatmaya çalışsa da fayda etmedi.
İşçiler 109 gündür, ilgili Bakanlık ve yetkili birimlere yasa tanımayan Fransız şirketin bu ugulamalarına son vermesi için çağrıda bulunuyor. Kaymakamın tavrını da eleştiren emekçiler, her dafasında “Bu hukuksuzluğa kim ‘dur’ diyecek” diye tepki gösteriyor. Kaymakam Cafer Sarılı ise bu konuda bir taraf olamayacaklarını belirtirken sadece asayişi sağlamakla yükümlü olduğunu dile getirdi.
KAYMAKAM: BANA BİR CEZA BELGESİ GELMEDİ
Sarılı’ya, jandarmanın işçilere kesildiğini açıkladığı cezayı sorduk. Sarılı, “Benim önüme işçilere kesilen bir ceza belgesi gelmedi. Bir tutanak tutulmuş sadece. Ceza olup olmadığını bilmiyorum.” dedi. Kaymakam Sarılı, kendisinin söylediği ifade edilen “İşçiler üretimi engellerse gözaltına alın, dağıtın burayı.” sözlerine ilişkin de şunları söyledi:
‘GÖZALTINA ALIN DEMEDİM TARAFLARI DİNLEDİM’
“Benim ağzımdan hiçbir şekilde, ‘burayı dağıtın, hepsini gözaltına alın’ gibi bir cümle çıkmadı. Orada bir olay olduğunda, jandarma beni bilgilendirdiğinde ben oraya gittim. Her iki tarafla da görüştüm. Sadece dinledim ben, iki taraf da birbirinden şikayetçi ve ben onların şikayetlerini dinledim. Orada işçi kardeşlerimize bir müdahale olmadı. Bırakın müdahaleyi en ufak söz dahi olsun, bir arbede yaşanmadı. Sizin daha önce yaptığınız haberde sendika temsilcisi arkadaşın ağzından bazı cümleleri de yazmışsınız ‘kaymakam bey sessiz kaldı sadece dinledi’ diye… Ben ne yapabilirim ki? Bizim orada asıl sorumluluğumuz asayişin sağlanması kavga, dövüş olursa hemen müdahale etmek. Yani ben jandarmaya ‘bunları dağıtın’ gibi hiçbir talimat vermedim.”