TÜRKEL: KİMSE BİZİM VATANSEVERLİĞİMİZİ SORGULAMASIN
Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Adkotürk fabrikasında aylardır grev yapan işçilere destek olmak için Çerkezköy’e geldi.
Sendika üyelerinin Tekirdağ Valiliği önünde polis tarafından şiddete maruz kaldığını kaydeden Türkel, “ Bizim yüreklerimiz incinmiştir. Fiziki anlamda yaralar geçiyor, gönül yarası geçmiyor. Haklı olduğumuz davada geri adım atmayacağız. Kimse bizim vatanseverliğimizi sorgulamasın” dedi.
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Adkotürk isimli fabrikada çalışan 21 işçinin sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işten çıkartıldığı iddiasıyla Tekgıda-İş Sendikasının grevi fabrika önünde devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde sendika üyelerinin Tekirdağ Valiliği önündeki eylemine polis müdahale etmiş ve arbede yaşanmıştı. Sendika üyelerine ve işçilere destek, polis müdahalesini protesto etmek için Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel Çerkezköy’e geldi ve fabrika önünde sendika üyeleri ile bir araya geldi. Basın açıklamasına Türk-İş Tekirdağ İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak ve TMS Kapaklı Şube Başkanı Günay Özden’de destek verdi.
GÖNÜL YARASI GEÇMİYOR
Türkel, “Arkadaşlarımız Tekirdağ Valiliği önünde şiddete maruz kaldılar. Bizim yüreklerimiz incinmiştir. Fiziki anlamda yaralar geçiyor, gönül yarası geçmiyor. Devletin şefkatini bekleyen insanların devletin şiddetini görüyor olmaları gönül yarasına yol açmıştır. Diliyorum devlet en kısa sürede bunu telafi eder. İşçinin yasal haklarını savunmak için sağlıklı bir şekilde kullanması için elinden gelen çabayı göstermek zorundadır. Devlet budur. Biz böyle bir devlet bekliyoruz. İşverenler yasayı ihlal edince bize mahkemeyi gösteren devletin mülki amirlerine ve güvenlik güçlerine buradan çağrı yapıyoruz. Yasayı ihlal eden işverenler bugüne kadar bizi yargıya gönderdiler. Yıllarca o yargının hantal yapısı içerisinde hak arama mücadelesi gösterdik. Dört yılın sonunda yargıda kazandık. Devletin işverene yaptırımı var mıdır? İşçiler demokratik haklarını kullandığında eylem yaptıklarında gidin haklarını yargıda arayın diyenlere buradan çağrıda bulunuyoruz. Bizler yargıdan haklar arayarak buralara geldik. Bundan sonra bizim hakkımızı almak isteyen işverenlere karşı demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.
BİZİ GREVE MECBUR ETTİLER
İşverenin işçileri Ağustos ayında pandemiyi bahane ederek ücretsiz izne gönderdiğini, sendikalaşmayı duyduktan sonra Kod29 uygulamasını devreye sokarak işçileri kıdemsiz ve hukuk dışı yollarla işten çıkardığını kaydeden Türkel, “Yetkimiz çıktığı zaman işvereni müzekkereye çağırdığımız da işveren gelmemiştir. Bizi de greve mecbur etmiştir Fabrikada ki arkadaşlarımız İşverenin baskıları sonucu eyleme katılamıyor. Bu ülkede işverenler yasayı her türlü yöntemlerle ihlal ediyorlar. Devlet onları korumaya alıyorlar. Bürokratlar herkes maalesef buna çanak tutuyor. Bu çalışanların hayatı sönüyor. Emekleriyle bu işletmeleri bir yerlere getiriyorlar” dedi.
ÇOCUKLARIMIZA ONURLU BİR GELECEK BIRAKACAĞIZ
Türkel, “İşveren üyeleri istifa ettirmek için baskı yapacak, devletin organları ortada yok. İşçileri zorla baskı yaparak kapı dışarıya atacak devletin organları ortada yok. Peki şikâyet ettiğimiz de yargıya gidin diyorlar. Bundan sonra haklı olduğumuz davada geri adım atmayacağız. Kimse bizim vatanseverliğimizi sorgulamasın. Biz alın teriyle, emeği kazanmak isteyen işçiler olarak emeğinin karşılığı alın teri ile çocuklarına iyi bir gelecek sağlamaya çalışan ve çırpınan işçileriz. Yeteri kadar sömürüldük. Artık bıçak kemiğe kadar dayandı. Bu ülkede ya herkes için adil şekilde uygulanacak ya da işçiler gereğini yapacaktır. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız. Biz işçiler yeteri kadar ezildik, sömürüldük. Bu sermayeler ülkede ayrıcalıklı olarak yeteri kadar korundu. Artık yasaların hukuk devleti olamıyorsak, hiç değilse kanun devleti olarak yasaların uygulandığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Siz kanun ve hukuk devleti adına görev yapıyorsanız lütfen görevinizi gereğini yerine getiriniz. Şiddet uygulamayın, bu şiddetleri kınıyoruz” dedi.
SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ
İşçilerin sendikal haklarını kullandığını kaydeden Türkel, “İşveren yasal olarak yapılan toplu iş sözleşmesine gelmedi. Gelmediği gibi işçilere her türlü baskı yaptı. İşçilerimizin direnişini sonunu kadar destekleyeceğiz. Biz demokratik haklarını kullanan işçilere karşı yapılacak baskılardan dolayı da asla yılmayacağız. Sendikamız yasaların ve anayasanın vermiş olduğu hakkı sonuna kadar kullanacaktır. Yetmedi uluslararası sözleşmeden doğan hakları da sonuna kadar savunacaktır. Bizi hiçbir baskı ve tehdit hiçbir şekilde geri adım attırmayacaktır. Bu sendika Ankara’nın göbeğinde 80 gün boyunca eylem yapmış bir sendikadır. Bizi kimse durdurmaya kalkmasın. Biz şiddeti red eden bir anlayışa sahip bir sendikayız. Biz hakkı, hukuku, endişeleri ortadan kaldırmış yüreği ile mücadele sahip çıkan sendikayız. Devletin bütün organlarının bizim mücadelemize saygı duymasını bekleyen ve isteyen bir sendikayız. Biz sendika olarak bu hakkı sonuna kadar destekleyeceğiz” diye konuştu.
SERMAYE DÜŞMANI DEĞİLİZ
Adkotürk fabrikası yetkililerine seslenen Türkel, “Sermaye düşmanı değiliz. Bu ülkeye yatırım yapan herkesi saygı ile karşılarız. Ancak bu ülkenin yasalarına ve anayasasına da saygılı olmalarını bekleriz. Bir an önce çalışanların anayasal haklarına saygılı olun. Elimizi uzattık, toplu sözleşme masasında sizi bekliyoruz. İnşallah en kısa sürede bu beklentimiz tokalaşma ile biter. Aksi takdirde bu yeni bir başlangıçtır” dedi.