ÜRETİM DÜŞÜYOR, SOFRA KÜÇÜLÜYOR
Türkiye’yi gıda enflasyonunda zirveye taşıyan tarımsal girdi fiyatları 48 aydır aralıksız yükseliyor. Maliyet artışları çiftçinin üretimden kopmasına, gıda fiyatlarının artması ise sofraların küçülmesine neden oluyor.
Türkiye, OECD ülkeleri arasında yüzde 75’lik gıda enflasyonu ile zirvedeki yerini koruyor. Türkiye’yi zirveye taşıyan en temel sebeplerden biri olan tarımsal girdi enflasyonu ise 48 aydır aralıksız yükseliyor. Tarım enflasyonu aylık yüzde 2,63, yıllık yüzde 40, 97 arttı. Hayvan üreticisi Ahmet Yeni, “Sürekli zarar ediyoruz. Borçlarımı ödeyemiyorum” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı ise “Çiftçi bununla mücadele edemez. Üretimden kaçış hızlanıyor” ifadelerini kullandı.
BAŞ EDEMİYORUZ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksini (Tarım-GFE) açıkladı. Girdi fiyatları eylülde bir önceki aya göre yüzde 2,63, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 33,13, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,97 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 56,87 artış gerçekleşti. Verilere göre, gübre fiyatları yüzde 14,35, hayvan yemi yüzde 26,44, veteriner harcamaları yüzde 106,79 ve malzeme fiyatları yüzde 91,34 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 35,80, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 81,65 artış gerçekleşti. Maliyetlerin sürekli olarak artması üreticileri zor durumda bırakıyor. Uşak’ta hayvan üreticiliği yapan Ahmet Yeni, artan maliyetlerle artık baş edemediklerini ve üretimi bırakma noktasına geldiklerini belirtti. Yeni, şu ifadeleri kullandı: “Yemin kilosu, saman ve silajı hesaplayınca bu maliyet çiğ sütün litre fiyatını her türlü geçiyor. Üretici litre başına sürekli zarar ediyor. Bir tane inek satıyoruz, saman ve yem alıyoruz. Yani inekler birbirini yiyor. 1 litre süt satınca 1,5 kilo yem bile alamıyoruz. Bir ineğin günde en az 9 kilogram yem yemesi lazım ki verimli bir şekilde süt alabilelim. Maliyet, çiğ süt satış fiyatının üzerinde oluyor. Sütten para kazanamıyoruz. İşçilik maliyetlerine girmiyorum bile. Sürekli hayvan satmak zorunda kalıyoruz. Diğer hayvancıların da durumu aynı. Bu gidişle üretim yapmayacağız. Seneye artık bu işi bırakacağım. Çünkü borçlarımı ödeyemiyorum. Hiçbir destek yok.”
ÇİFTÇİ SAYISI AZALIYOR
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı ise TÜİK verilerini “Yeni bir durum değil. Sürekli hale gelmesi çok kötü” ifadeleriyle değerlendirdi. Çakıcı, “Girdi maliyetleri üreticiyi çok zorluyor. Çiftçi tohumu ektiği zamandan hasat sürecine kadar girdi maliyetleri inanılmaz artıyor. Üretici başlarken 3 lira olan bir şey hasat vakti 20 lira oluyor. Çiftçi bununla mücadele edemez. Hayvancılıkta girdi maliyetleri daha yüksek. Yem fiyatları çok artmış durumda. Sürekli hale gelmesi çok kötü. Bundan dolayı üreticiler, üretimden kaçmak zorunda kalıyor. Borçları artmış durumda. Bundan kaynaklı çiftçi sayımız günden güne azalıyor. Girdi maliyetlerinin yanında iklim krizi üreticiyi bitirmiş durumda. Üretici kara kara düşünüyor” diyerek görüşünü dile getirdi.
‘PEYNİR VE TEREYAĞI SOFRALARDAN KALKACAK’
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, bakım ve besleme maliyetlerindeki artışlar nedeniyle süt hayvanlarının kesime gönderildiğini ve dönemsel verim azalışları yüzünden çiğ süt üretimi düştüğünü söyledi. Başevirgen, “Çiğ süt arzındaki yetersizlik nedeniyle de süt ve süt ürünleri fiyatlarında olağanüstü artışlara gidildi” dedi. Üreticilerin geçtiğimiz hafta yüzde 20 zam kararı aldığını hatırlatan Başevirgen, “Çiğ süt fiyatına 2,5 TL zam yapılırken, bu artış market fiyatlarına da yansıtıldı. Marketlerde inek ve koyun peynirlerinin kilo fiyatı yağ oranı ve türüne göre 97-293 TL arasında değişiyor. Bazı ürünlerde 300 TL’yi aşan fiyatlar söz konusu” dedi.