ZOR DÖNEM BAŞLADI, NASIL TEPKİ VERİLECEĞİ MERAK KONUSU
Ekonomik göstergelere göre Türkiye’de verimlilik sorunu devam ediyor, üretim zorlanıyor ve işsizlikte yükseliş eğilimi gözleniyor.
Elbette bir enflasyonla mücadele programında, parasal sıkılaşma ortamında bunların olabileceği metinlerde yazılı. Diğer yandan, Türkiye’yi sıkıştıran başka unsurlar başladı. En önemlisi artık borçlanmanın sınırlarında geziyoruz ve kaynak girişi sınırlı. Özellikle sanayi kesiminde iyi olmayan işaretler artıyor.
Ekonomik programın tartışmalı konularından biri “iç talep canlılığı” üzerine yürüyor. Halkın geniş bir kesimi reel olarak ücret kaybı yaşadı. Asgari ücret artışlarıyla buna müdahale edildiği, müdahale edilmek istendiği gözlense de, alım gücünde gerileme devam ediyor. Geçmişteki klişeler kullanılmasa da gerçek durum, halktan “kemer sıkması” isteniyor ve buna yönelik politikaların işaretleri de verildi.
Zor dönem başladı. Finans piyasalarından reel sektöre, özellikle sanayiye kredi akışı her geçen gün yavaşlıyor. Halk gelir kaybını daha fazla hissediyor. İşsizlik verileri sınırlı bir düşüşü gösterse de SGK’nın verilerinde ciddi sayıda kayıtlı istihdam azalışı gözleniyor. TÜİK verilerine göre Ocak ayında işsizlik önceki döneme göre 0,2 puan artarak yüzde 9,1 oldu. Önceki yılın aynı ayının ise hala 0,6 puan altında. İşsiz sayısı TÜİK’e göre 85 bin kişi artmış. Buna karşılık, SGK Aralık ayı verilerine göre, ücretli çalışan sayısı önceki yıl aynı ayın 927 bin kişi altında. Kasım ayma göre ise 57,9 bin kişi daha az.
Bir yanda gelir kaybı nedeniyle geçimi zorlaşan ücretliler-dar gelirliler, diğer yanda iş kaybı ve finans nedeniyle işçi çıkaran, işini küçülten işletmeler. Türkiye’deki işletmelerin verimlilik sorununu saklı kalmak kaydıyla, iç talep neden ve nasıl hala “canlı” görünüyor, bunun bir açıklama gerektiği ortada. Özetle, zor dönem geldi, enflasyonla mücadelede talep sorunu varsa ve şimdiye kadar geçen sürede, dar gelirlilerin baskılanması sonuç vermiyorsa, bu “talep” kimden geliyor, enflasyonist ortamda kim ne harcıyor ona bakıp, o kesimin kemerlerinin sıkmak, maliyetin hiç olmazsa bir kısmına “o kesimin” de dahil olmasını sağlamak gerekecek. Enflasyonla mücadele programı devam edecekse, bu zor dönem nasıl yönetilecek siyasetin karar vermesi gereken en öncelikli konu gibi görünüyor.