MERKEZ RASYONEL POLİTİKAYI UNUTTU
Dolar/Tl kuru 32.38’in üstünde yeni rekorunu kırdı. İktidar, yeni ekonomi yönetimi ile “rasyonel politikalara dönüş” imajı çizdi. Buna karşın Merkez Bankası seçim öncesi 20 milyar dolar döviz sattı. Ekonomistler faizin yükseltilmesini işaret etti.
Merkez Bankası’nın kuru dizginlemek için bir ayda 20 milyar dolar döviz sattığı belirtiliyor.
Ekonomistlere göre seçim sonrası kurun artacağı algısı yurttaşın talebini artırdı. Yabancı sermayenin de gelmediğini söyleyen ekonomistler, “Yurttaşa güven verilmeli” diyor. Seçimler yaklaşırken ekonomi yönetimi döviz kurlarının seçimden sonra artacağı beklentisini kıramayınca yeniden arka kapı yolunu seçti. Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara’ya göre son dört haftada kuru dizginlemek için yaklaşık 20 milyar dolar döviz satışı yapıldı. Ekonomistler risk algısının kırılması için yurttaşa güven verilmesi gerektiğini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son günlerde piyasaları ikna için yaptığı konuşmalar yurttaşı da iş dünyasını da aksine tedirgin etti. Ekonomistler seçimden sonra sıkılaştırmanın artacağının belirtilmesine rağmen yurtdışından yabancı sermaye çekilemediği için ekonomi politikalarının başarısının zayıfladığı görüşünde. TL’ye yatırımda getirinin enflasyonun altında kalması Türk lirası yerine dövize ve altına talebi artırıyor.
Merkez Bankası eski baş ekonomisti Hakan Kara, sosyal medya hesabından seçim öncesi Merkez Bankası’nın kurlara müdahalesinin devam ettiğini gösteren bir grafik yayımladı. Kara, grafiği paylaştığı mesajda, “Son dört haftada kuru dizginlemek için nette yaklaşık 20 milyar dolar döviz satılmış görünüyor” dedi. Kara, kur baskısının ve rezerv kaybının durdurulması için ise TL mevduat faizinin daha yukarıda tutulması gerektiğini, küçük yatırımcının da kazanç sağlamasının önemli olduğunu aktardı.
Merkez’in kur planı yok
Ekonomist İris Cibre de yurttaşın altın ve dövize olan talebini incelerken ekonomi yönetiminin içinde bulunduğu ikilemin altını çizdi. Cibre, “İlk geldiğinde yurtdışı kaynaklara güvenip stabilizasyonu böyle sağlayacağını ümit ediyordu. Kurun tam yönetimine sahip Merkez Bankası’nın kur gidişatı ile alakalı bir planı olmadığını gördük. Sürekli günlük swapın altında tutma planı, ilk yüksek talepte çöküverdi. Bunu gören yabancı, pozisyon kapatmaya başladı ve bu durum, yönetimde panik yarattı. Bir defa çıkıp kendini en iyi iletişimle anlatabilecekken yanlış anlattı ve zaten kırılgan ve düşük güveni iyice bozdu” dedi.
Ekonomi yönetiminin yurttaştan gelen iç talebi görmezden geldiğini hatırlatan Cibre sözlerini şöyle sürdürdü: “İç talep ancak güven ve alternatif getiri ile kırılabilirdi. KKM erken sonlandırıldı. Halkın algısı o kadar bozuk ve enflasyon beklentileri o kadar yüksek ki bunu kırmanın tek yolu artık yeni bir faiz artırımı ve kuru düzgün yönetebilecek bir ekip.”
Güven sorunu büyüyor
Piyasalardaki hareketlilikte en temel sebebin güven sorunu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şenol Babuçcu ise “Tabii bir de yabancı yatırımcının gelmemesi var. Şimşek aylarca yatırımcı gezdi ama 1 dolar para gelmedi. Yurtiçinde de seçimden sonra kurlar yükselecek beklentisi döviz talebini patlattı. Bütün bunlar birleşince ekonomi yönetimi de eski yöntemlere dönerek seçime kadar döviz satışıyla kuru baskılamaya çalışıyor” diye konuştu.