YÜKSEK FAİZ GELİR ADALETSİZLİĞİNİ BÜYÜTÜYOR
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yüksek faize dayanan bir politikanın ‘gelir ve servet adaletsizliğini derinleştireceğine’ dikkat çekti.
Merkez Bankası, politika faizini beklentilere paralel olarak yüzde 50’de sabit tuttu. Merkezin enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma olması halinde faizin daha da artırılabileceği uyarısına değinen Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ek sıkılaştırma önlemleri alınabileceğini belirtti. Kozanoğlu, yüksek faize dayanan bir politikanın gelir adaletsizliği sorununu derinleştireceğini vurguladı. Kozanoğlu, sadece para politikasına dayalı bir dezenflasyon programının, yükselen faizler ve zorlaşan finansmana erişim yolunun ardından talebi aniden durdurması ile ekonominin durgunluğa sürüklenebileceğim kaydetti. Prof. Dr. Kozanoğlu, “Yüksek faize dayanan bir politika yüksek tasarrufları olanların bu süreçten kârlı çıkması, tüm borçluların faturayı ödemesiyle sonuçlanır. Gelir ve servet adaletsizliğini derinleştirir” dedi.
İSTİHDAM VE ÜRETİM KAYBI YARATIR
Prof. Dr. Kozanoğlu, yüksek faiz ortamının getirdiği riskleri anımsatarak, “Kepenk indiren, üretimini daraltan firmalar işsizliğin tırmanmasını, çalışanların da eksik ve geç ödenen ücretler nedeniyle hak kayıplarına uğramasını getirebilir” dedi. “90’lardaki gibi bazı firmaları borçlanmak yerine üretime ara verip faiz kazancına yönelmeye teşvik edebilir” ifadelerini kullanan Kozanoğlu, “Bu da ek üretim ve istihdam kaybı yaratır” diye konuştu.
TÜKETİM ÖNE ÇEKİLİYOR
“Hizmetler sektörü, başta yüzde 95’lik bir enflasyon sergileyen lokanta ve oteller gelmek üzere enflasyonu yukarı çekiyor” açıklamasını yapan Kozanoğlu, halktaki açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı algısı ve fiyat artışlarının süreceği beklentisinin tüketimi öne çekme eğilimini güçlü tuttuğunu aktardı. Bireysel kredilerin 3 trilyon lirayı geçtiğini anımsatan Kozanoğlu, ihtiyaç kredisine erişemeyen kişilerin de kredi kartı harcamalarını artırdığını belirtti. Kozanoğlu, bu yüksek faiz görünümünün, enflasyonun düşmeyeceği varsayımı üzerinden kişileri ve şirketleri borçlanmaktan caydıramadığını söyledi. Kozanoğlu, “Merkezin hedeflerinin tutması halinde önümüzdeki 12 ayın enflasyonun yüzde 22-23 civarında olacağını” da kaydetti.
ASGARİ ÜCRET TEMMUZDA ARTIRILMALI
Özellikle asgari ücretle çalışanlar ile emeklilerin alım gücünün hız kesmeyen enflasyon nedeniyle zayıfladığını aktaran Kozanoğlu, “Eğer asgari ücret temmuzda artırılmazsa hem geçim sıkıntısı artacak hem de borçlanma gereği belirginleşecek. Ayrıca elektrik, doğalgaz gibi zamların ertelenmesi, emekliler ve kamu çalışanlarının resmi enflasyon oranında zam aldıktan sonra bir anda faturalardaki artışla karşılaşmalarını getirecek” dedi.