Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Mayıs 2024
SUÇU NORMAL GÖRMEYİN, GÖSTERMEYİN; “HEP BÖYLE YAPIYORLAR” DEMEYİN!

Türkiye İstatistik Kurumu denildi mi geniş kitlelerin aklına yalnızca enflasyon verisi gelir. Vatandaş geçim derdinde olduğu için bu gayet normaldir.

SUÇU NORMAL GÖRMEYİN, GÖSTERMEYİN; “HEP BÖYLE YAPIYORLAR” DEMEYİN!

Çocukluğum dayımlarla birlikte oturduğumuz iki bölümden oluşan avlulu bir evde geçti. Şimdi bir tek taşı bile kalmamış, arsaya dönüşmüş bir kısmı betonarme ve taş, bir kısmı da ahşap olan eski bir evde… Tabii ki her gün bir aradaydık. İlkokulda gerçekten çok başarılı bir öğrenciydim. Dayım, hiç kuşkum yok, iyi niyetli bir yaklaşımla yararıma olacağını düşünerek beni motive etmek amacıyla hep şöyle derdi:

“Sen şimdi ilkokulda böylesin, ortaokula başla, bu kadar başarılı olamaz, bu kadar iyi not alamazsın!”

“Hele bir ortaokulu git, görürüz seni!”

“İlkokulda çalışkan çocuk olmak ne ki, seni ortaokulda görelim!”

Bir, üç, beş; ben dayımdan hep bu yaklaşımı gördüm. Dedim ya, kesinlikle iyi niyetliydi ve beni motive etmeye çalışıyordu.

Ama bu yaklaşım ters tepti!   Sonraları düşünüyorum da, zamanla ben şöyle düşünmeye başladım:

“Demek ki ortaokulda çok başarılı olmamak normal, ben de diğer çocuklar gibi not alsam olur, çok çalışmama gerek yok.”

Ortaokula başlamamla birlikte ilkokuldaki o pekiyi notlar da kalmadı, takdir belgeleri de. Sıradan, sınıfını ancak geçen bir öğrenci olmuştum.

Küçük bir çocuğa defalarca (iyi niyetli de olsa) “Başarılı olamazsın” denilmesi etkisini göstermişti. Kafama, başarısızlığın normalliği kazınmıştı çünkü.

“Niye yapmayalım” dedirtmeyin!

Konu, benim çocukluğum ve okul hayatım değil tabii ki.

Konu, yanlış yaptığı düşünülen bir kuruma karşı cephe alındığı zannedilirken, “Nasıl olsa yine yaparlar” gibi bir tutumla farkında olmadan o yanlışın yapılmasının normal bulunur hale gelmesi.

Çocuk ya da büyük, birine sürekli olarak “Sen bunu yapamazsın” derseniz onu yapamayacağına ikna etmiş olursunuz.

Bir kuruma da sürekli olarak “Sen oranlarla oynarsın, zaten oynuyorsun” derseniz, o kurum da hiç yapmıyorsa bile gün gelir “Demek ki oranlarla oynamam normal bulunacak, yapayım bari” deyiverir.

Konu enflasyon, konu TÜİK

Bu kadar uzun girizgahtan sonra gelelim sadede…

Türkiye İstatistik Kurumu denildi mi geniş kitlelerin aklına yalnızca enflasyon verisi gelir. Vatandaş geçim derdinde olduğu için bu gayet normaldir.

Çünkü açıklanan oran vatandaşın gelirini doğrudan etkiliyor. Devlet memurları ve emekliler ile diğer çalışanların büyük bir kısmının maaş ve ücret artışı TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre belirleniyor.

TÜİK adeta ağzıyla kuş tutsa, inandırıcılığı olmayan bir kurum haline geldi. Açıklanan enflasyon oranını neredeyse kimse gerçekçi bulmuyor.

Herhangi bir hesaplamayı yanlış yapmak başka, özellikle kasıtlı düşük açıklamak başka!

TÜİK, yanlış hesaplama yapmakla olduğu kadar, bundan daha çok ölçümü doğru yapmakla birlikte oranı düşük açıklamakla eleştiriliyor.

Ama eleştirideki yaklaşım yanlış! Bu eleştiriyi yapanların söylemlerine bakıyoruz; TÜİK eğer oranı 5 belirleyip 3 açıklıyorsa bunu sürdürmesi için adeta teşvik ediliyor!

Evet teşvik ediliyor! Nasıl mı?

Şunlar söylenerek:

TÜİK’ten başka ne beklenirdi ki…

TÜİK yine yaptı yapacağını.

TÜİK enflasyonu yine gizledi.

Bunlar memura az zam verilsin diye her şeyi yapar.

Yüksek enflasyon oranı açıklanır diye beklemeyin, TÜİK halleder!

TÜİK sıfırlar!

TÜİK bir yolunu bulur!

TÜİK hükümeti üzmez!

TÜİK ayarlar!

Söylenenler üç aşağı beş yukarı bunlar.

Siz suçu normal görür, normal gösterir, sineye çekerseniz ve daha kötüsü tekrarını beklediğinizi belirtirseniz, hiç merak etmeyin o suç tekrarlanır.

Siz de aynısını yapardınız!

Varsayın ki enflasyon oranlarıyla oynadığını ileri sürdüğünüz TÜİK yöneticilerinin koltuğunda siz oturuyorsunuz. Karşı tarafa, yani vatandaşa bakıyorsunuz; kimse açıkladığınız oranlara inanmıyor.

İnanmıyor ama bu yaptığınızın suç olduğunu ve bir gün bundan dolayı yargılanacağınızı, ceza alacağınızı da kimse söylemiyor.

Koro halinde bu suçu işlemeye devam edeceğiniz dile getiriliyor. Aslında suç ya da görevi kötüye kullanmak diyen de yok; en fazla beddua ediliyor size. Çoğu işimizde olduğu gibi bu da dua ya da bedduaya kalmış görünüyor!

Sizi yüksek belirleseniz bile düşük oran açıklamaya adeta teşvik ediyorlar. Çünkü herkes bunu yapacağınızı söylüyor. Kabul etmişler, normal buluyorlar bunu, siz de niye yapmayasınız ki!

Oranı yüksek açıklayıp siyasilerle sıkıntı yaşamaktansa düşük açıklar, yukarıyla arayı iyi tutarsınız; vatandaş da zaten nasıl olsa böyle yapacağınızı kabullenmiş!

Sürekli olarak “Böyle yaparak suç işliyorsunuz ve günün birinde bu yüzden hesap verecek, yargılanacaksınız, bu yaptıklarınızın hesabı yargı önünde sorulacak” denilse keyfiniz kaçar belki; ama bunu yapan, söyleyen yok ki.

“Desek ne olur ki?”

Bir de şöyle bir durum var. “TÜİK zaten böyle yapar, enflasyon oranını düşük açıklar” yaklaşımı sergilemenin, bunu kabullenmenin yanlış olduğunu söylediğimde aldığım tepki bu oluyor işte: “Desek ne olur ki?”

Yarın bir şey olmaz tabii ki. Ama her gün, her gün söylerseniz; bunu yalnızca TÜİK’e değil, görevini kötüye kullanan tüm kişi ve kurumlara söylerseniz bazı şeyler bir anda değilse de zaman içinde değişir tabii ki.

KAYNAK Alaattin Aktaş / Ekonomim.com
DİĞER HABERLER
REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!
REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!

Farkındayım, tuhaf bir başlık oldu. Güven duygusuna ilişkin bir gösterge nasıl olur da hem artarak olumlu yönde seyreder; hem de azalarak olumsuz bir gidişat sergiler diye düşünüyorsunuzdur.

AÇLIK SINIRI, ASGARİ ÜCRETE 5 BİN 563 TL FARK ATTI!
AÇLIK SINIRI, ASGARİ ÜCRETE 5 BİN 563 TL FARK ATTI!

Kasımda 22 bin 565 liraya yükselen açlık sınırı; bu yıl sonuna kadar 17 bin lira olarak uygulanacak olan asgari ücretin 5 bin 563 lira üzerine çıktı.

EVDE, İŞTE, SOKAKTA KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SON!
EVDE, İŞTE, SOKAKTA KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SON!

Her yıl 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Uluslar arası Mücadele Günü olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla anılmaktadır.

GÜNÜMÜZDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KAPSAM DIŞI PERSONEL
GÜNÜMÜZDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KAPSAM DIŞI PERSONEL

Toplu iş sözleşmesinin önemli hükümlerinden biri, bu sözleşmenin kimlere uygulanacağıdır. İşverenlerin genel eğilimi, mümkün olduğunca çok kişiyi sözleşmenin kapsamı dışına çıkarmaktır.