MAYIS ENFLASYONU YÜZDE 3’ÜN ALTINDA KALABİLİR
Mayıs ayı enflasyonunu beş gün sonra, pazartesi günü öğreneceğiz. Geçen yılın mayısında doğalgazda sıfır fiyat yöntemi uygulandığı için yüzde 0.04 gibi, neredeyse sıfır düzeyinde bir gerçekleşme olmuştu.
İşte yıllık hesaplamadan yüzde 0.04 çıkıp yerine Türkiye gerçeklerine uygun bir oran gireceği için mayıs sonunda yıllık bazda 2024’ün rekoru görülecek. Bu zaten aylar öncesinden bilinen ve hep dile getirilen bir durum. Kaldı ki ekonomi yönetimi de adeta dört gözle mayısta tepe noktanın görülmesini ve sonrasında yaşanacak baz etkisine dayalı o hızlı düşüşü bekliyor.
Peki mayıstaki artış hangi düzeyde oluşacak, şimdi merak edilen bu…
TÜFE artışına ilişkin mayıs ayı tahminleri genellikle yüzde 3 dolayında bulunuyor.
Ancak oran yüzde 3’ün biraz altında kalır ve yüzde 2.5 ile yüzde 3 arasında gelirse ben bu oranı şaşırtıcı bulmam.
Mayısın ilk günlerinde yapılan tahminler yüksek sayılabilecek bir oran gelme olasılığının ağır bastığı yönündeydi. Bu köşede ben de yüzde 4’ün altında bir oranın çok zor olduğunu birkaç kez dile getirmiştim.
Ancak daha sonra yaşanan gelişmeler, mayıs ayı enflasyonunun başlangıç tahminlerinin altında kalabileceğini gösterdi.
Bir tarafta mayıs enflasyonunu yukarı itecek etkenler var. Daha sonra detaylı olarak değineceğim bu etkenler; doğalgazdaki sübvansiyonun bitmesi ve giyim grubunda beklenen yüksek artış.
Diğer tarafta ise enflasyonu aşağı çekmesi, en azından artışı frenlemesi söz konusu olan etkenler var. Bunlar da döviz ile akaryakıt fiyatlarında yaşanan gerileme…
Önce olumlu etkenlerden başlayalım…
Döviz ve akaryakıtta gerileme…
Enflasyonda belirleyici iki temel etken olduğunu hep vurgulamışımdır.
Bunlar; kur artışı ile akaryakıt fiyatları.
Sırayla gidelim…
Dolar kurunda mayısta artış bir yana düşüş var. Dolar ay ortalaması bazında mayısta 32.19 düzeyinde oluşmak üzere. Nisandaki ortalama 32.27 olmuştu. Buna göre yüzde 0.25 düzeyinde bir düşüş söz konusu. “Aradaki farkın ne önemi var” denilebilir elbette; evet, çok az bir fark var ama en azından artıştan söz etmiyoruz.
Ayrıca bu ayki oran, 2021’in ağustosundaki yüzde 1.6’lık düşüşten sonraki en yüksek gerilemeye işaret ediyor. Neredeyse son üç yılın en belirgin düşüşü söz konusu.
Dolayısıyla mayıs ayı için hiç kimse “Ama dolar arttı; ama ithal maliyetler” gibi gerekçelere sığınamaz.
Dövizin yatay seyri, hatta çok az gerilemesi tabii ki fiyatlarda bir ucuzlama yaratmaz, kimsenin böyle bir beklentisi yok ama en azından döviz gerekçesiyle ya da bahanesiyle zam yapılması da söz konusu olmaz, olmamalı.
Akaryakıt bahanesi de yok
Bu ay akaryakıta da zam gelmedi, tam tersine ucuzlama oldu.
Ay ortalaması bazında mayısta benzin yüzde 1.8, motorin yüzde 3.2, otogaz yüzde 3.7 ucuzladı.
Her türlü mal ve hizmetin temel girdisi olan akaryakıttaki bu fiyat indirimi de dövizde olduğu gibi bir ucuzluk getirmeyecek; ancak en azından yeni zamların yapılmasına yol açmayacak. En azından açmaması gerekiyor.
Yukarı itecek etkenler; doğalgaz ve giyim
Mayıs enflasyonu üstünde olumsuz etkide bulunacak iki etken olan doğalgaz ve giyim grubuyla ilgili olarak bu köşede daha önce de yer verdiğim detayları bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Doğalgazdaki 25 metreküplük sübvansiyon mayısta bitti. Merkez Bankası sübvansiyonun sona ermesinin mayıs ayı enflasyonuna 0.66 puanlık bir etkide bulunacağını hesaplıyor. Bir başka ifadeyle TÜFE kapsamındaki doğalgaz dışındaki tüm mal ve hizmetlerde fiyatlar sabit kalsa bile mayıs enflasyonu yüzde 0.66 olacak.
Bir yanlıştan başka bir yanlışa…
Normal bir fiyat endeksi hesaplamasında bu tür bir sübvansiyonun bitmesi fiyat artışı yaşanmış gibi bir etki doğurmazdı.
Çünkü TÜFE, mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimi ölçer.
TÜFE, bir geçinme endeksi değildir; TÜFE, vatandaşın yaşam standardını ölçmez.
Ama TÜFE, doğalgazda tercih edilen hesaplama yönteminden dolayı geçen yıl mayısta “indirim olmayan dönemde gerilemiş”, bu yıl mayısta ise “zam olmayan dönemde artmış” gibi görünecek.
Sonuç olarak TÜFE’de mayıs ayında, zam yapılmamasına rağmen, doğalgaz kaynaklı yüzde 0.66’lık bir artış söz konusu olacak. Bu, klasik benzetmeyle geçen yıl ilk düğmenin yanlış iliklenmesinden başka bir şey değildir.
Giyim grubu
İkinci belirleyici etki ise giyim grubundan gelecek. TÜİK giyimde yaz sezonu fiyatlarını geçen yıldan beri mayıs ayında dikkate alıyor. İTO’nun giyimde sezon fiyatlarını dikkate aldığı ay ise nisan.
TÜFE’de giyim grubunun ağırlığı yüzde 6.94. Mayıs’ta bu grupta yüzde 10’dan az olmayacak bir artış bekleniyor. Oran yüzde 15’e kadar da gidebilir. Dolayısıyla giyimden gelecek etki de 0.8 puan dolayında hesaplanıyor.
Böylece doğalgaz ve giyim grubunun etkisi 1.5 puanı buluyor.