ÖLÜ DOĞUM DURUMUNDA İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ ÖDENİR Mİ?
Ölü doğum durumunda iş göremezlik ödeneği ödenir mi?
Soru: Eşim gebeliğinin 32. haftasından sonra doğum raporu aldıktan sonra işten ayrıldı, 38. haftada ölü doğum yaptı, 16. haftalık izinli olduğu süre için iş göremezlik ödeneği ve 4 aylık maaşını almaya hakkı var mıdır?
Cevap: Öncelikle üzüntümüzü belirtmek isteriz. Ardından sorunuzun yanıtına gelecek olursak sigortalı kadın çalışan prim ödeme gün şartlarını yerine getirmiş olmak koşuluyla Analık sigortası kapsamında istirahatli olduğu süreyle ilgili olarak geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanabilir. Ölü doğum olayı geçi iş göremezlik ödeneğinden yararlanmaya engel değildir. Dolayısı ile eşinizin toplam 16 haftalık istirahat süresine ilişkin ödeneği SGK tarafından ödenecektir. Ölü doğum yapma durumunda yalnızca emzirme ödeneği (süt parası) ödenmemektedir.
SAĞLIK SEBEBİ İLE İŞTEN AYRILMAK
Soru: Sağlık nedenleri ile tazminatını alarak işten ayrılmak isteyen bir işçi işverene ne tür bir belge sunmalıdır. Örneğin iş ortamının sinirlerini yıprattığını belirten bir işçi nasıl bir belge ya da rapor alarak iş akdini feshedebilir?
Cevap: İş yasamızın 24.maddesinin 1.fıkrası işçinin sağlık sebeplerine dayanarak İş sözleşmesini derhal sona erdirmesi konusundaki düzenlemeleri içermektedir. Maddeyi aşağıda sunuyorum.
Madde 24.
1 Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
Sizin sorunuzun yanıtı yukarıdaki maddenin a bendi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Burada görülebileceği gibi işçiye bir ispat külfeti düşmektedir. Yani mevcut işini yapmayı sürdürmesinin sağlığı bakımından risk teşkil ettiğini işçi kanıtlamak zorundadır. Bu da işverene sunacağı bir sağlık raporu (heyet) olabilecektir. Konu ile ilgili bir Yüksek mahkeme karar özetini örnek olarak aşağıda sunuyorum:
“Somut olayda, davacı iş sözleşmesini 2007 yılında bay-pas ameliyatı geçirdikten sonra çalışmaya devam etmesinin sağlığını zorladığını, hayatı tehlike durumunun olduğunu belirterek 2010 yılında feshetmiştir.
Her ne kadar mahkemece feshin haklı olduğuna karar verilmişse de, işçinin fesih sebebi yaptığı hastalığın 4857 sayılı Kanun’un 24/I-a. maddesi kapsamına göre işin niteliği ve işin devamı halinde sağlığı ve yaşamı açısından ciddi bir tehlike oluşturan hastalık olup olmadığının araştırılması için bir üniversite, devlet veya meslek hastalıkları hastanesinden heyet raporu alınarak sağlık sebebinin haklı fesih sebebi oluşturup oluşturmadığı açıklığa kavuşturularak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (YARGITAY 22. HD. T.07/04/2015, E.2014/2262, K.2015/13507)
Yargıtay kararından da anlaşılabileceği gibi işçinin bu fesih hakkını kullanabilmesi bakımından bir heyet raporu ile birlikte yapılan işle rahatsızlığın arasında bir bağ olması gerekir. Ayrıca işçinin bu işi yapmaya devam etmesi koşulunda sağlığının ve yaşayışının tehlikeye düşmesi de söz konusu olmalıdır. İşçi bu durumda İş sözleşmesini haklı nedenle sona erdirecek ve kıdem tazminatını talep ederek işten ayrılabilecektir.