Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Ağustos 2024
5018 SAYILI İŞÇİ VE İŞVEREN SENDİKALARI VE SENDİKA BİRLİKLERİ HAKKINDA KANUN İLE 274 SAYILI SENDİKALAR KANUNUNDA SENDİKAL GÜVENCE

İş güvencesinin önemli unsurlarından biri, sendikaya üyelik ve sendikal çalışmalara katılma durumunda işçinin iş güvencesinin olmasıdır.

5018 SAYILI İŞÇİ VE İŞVEREN SENDİKALARI VE SENDİKA BİRLİKLERİ HAKKINDA KANUN İLE 274 SAYILI SENDİKALAR KANUNUNDA SENDİKAL GÜVENCE

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

5018 VE 3008 SAYILI KANUNLARDA SENDİKAL GÜVENCE

20.2.1947 gün ve 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun, 26.2.1947 günü Resmi Gazete’de yayımlandı ve aynı gün yürürlüğe girdi.

5018 sayılı Kanunda sendika üyelerinin sendikal faaliyeti konusundaki güvence, negatif ve pozitif sendika özgürlüğünü kapsayacak biçimde, şu şekilde düzenlenmişti: M.9. “Hiçbir kimse, herhangi bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya veyahut üyelikten çekilmeye veya çekilmemeye zorlanamaz.”

Bu maddede sağlanan güvence, 25.5.1959 gün ve 7286 sayılı 5018 sayılı Kanuna Ek Kanun (Resmi Gazete,1.6.1959) ile aşağıdaki şekilde geliştirildi:

“Madde 1. Bir kimsenin sendikada âza olması veya sendikalının çalışma saatleri dışında yahut, iş veren veya vekilinin muvafakatı ile, iş saatleri içinde sendika faaliyetlerine iştirak etmesi veya sendika işleriyle meşgul olması sebebiyle işten çıkarılması veya bu sebeple başka suretle kendisine zarar irası halinde, bu kimsenin İş Kanunu veya sair kanunlara göre haiz olduğu bilcümle haklar mahfuz kalmak suretiyle, ayrıca, ücretinin bir yıllık tutarı iş veren veya iş veren vekili tarafından tazminat olarak kendisine ödenir.”

7286 sayılı Kanun, işverenlere ek bir ceza da öngörüyordu:

“Madde 3. Bir kimseyi herhangi bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendika üyeliğinden çekilmeye veya çekilmemeye zorlıyanlarla bu kanunun 1 inci maddesinde yazılı sebeplerle sendikalıyı işinden çıkaran veya kendisine başka suretle zarar iras eden iş veren veya işveren vekili hakkında 500 liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezası hükmolunur.”

5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanunda, işyeri sendika temsilcilerinin atanmaları ve güvencelerine ilişkin bir düzenleme yoktu. Bu konu, 1967 yılına kadar yürürlükte kalan 3008 sayılı İş Kanununda ve ilgili yönetmelikte yer alan bazı düzenlemelerde ele alınıyordu.

25.1.1950 gün ve 5518 sayılı Kanun (Resmi Gazete, 31.1.1950), İş Kanununun mümessil işçilerin güvencelerini düzenleyen 78. maddesinde önemli değişiklikler yaparak, “temsilci işçi”nin iş güvencesini düzenledi. Günümüzde 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 24. maddesi ile işyeri sendika temsilcilerine sağlanan ve son derece önemli olan bu iş güvencesinin ilk biçimi 1950 yılında getirildi. 5518 sayılı Kanunla İş Kanununun 78. maddesi aşağıdaki biçimi aldı:

“Bir iş yerinde çalışmakta olan işçiler arasında, 50 kişiye kadar 2, 50’den 200 işçiye kadar 3, 200’den 1000’e kadar 4 ve 1000’den yukarı sayıda işçiler için beş temsilci seçilir.

“Gerek süreksiz işlerin yapıldığı iş yerlerinde gerek yılın herhangi bir devresinde üç aydan aşağı süre ile ve günde 20’den az işçi ile çalışılan iş yerlerinde temsilci seçilmesi işçilerin çoğunluğunun isteğine bağlıdır.

“Bu temsilciler, iş verenle işçiler arasında çıkacak ‘tek başlı’ yahut ‘toplulukla’ iş uyuşmazlıklarını kotarmak için iş verenler veya vekiliyle konuşup anlaşmak ve meseleyi uzlaştırmaya çalışmak ödevini yaparlar. İş veren, işçilere vâki olacak tekliflerini bu temsilcilerle müzakere eder. arada uyuşmazlık çıkmaması çarelerini iş verenler temsilci ile beraber araştırırlar.

“Temsilci işçi seçimi mecburi olmıyan iş yerlerinde:

“A) Toplulukla iş uyuşmazlıklarında, taraf teşkil eden işçilerin çokluğu sendika üyesi bulunuyorsa, sendikalarının aracılığını istiyebilirler. Sendikalı işçilerin çokluk teşkil etmediği hallerde ilgili işçiler kendi aralarında o uyuşmazlığın devamı süresince yetkili iki temsilci seçerek onlar vasıtasiyle uzlaşmaya teşebbüs ederler.

“B) Tek başlı iş uyuşmazlıklarında 79 ncu madde hükmü cari olmaksızın doğrudan doğruya mahkemeye baş vururlar.

“Temsilci işçinin iş akdinin feshi halinde işçinin şikayeti üzerine ilgili bölge çalışma müdürlüğünde İş Kanununun 81 nci maddesinin ‘B’ fıkrasındaki esaslar dairesinde uzlaştırmaya teşebbüs olunur. Uzlaştırma kabul olmadığı takdirde keyfiyet, tutanakla tesbit edilerek bu yer için yetkili İl Hakem Kuruluna tevdi edilir. İl Hakem Kurulu mesele hakkında 82 nci maddede yazılı usule göre inceleme yaparak karar verir. İl Hakem Kurulunun bu hususta vereceği karar kesindir. İl Hakem Kurulunca temsilci işçinin işinden çıkarılmamasına karar verilirse uyuşmazlık tarihinden başlamak üzere ve kanuni temsilcilik süresinin devamınca iş gördürülmemiş olsa bile, temsilci işçinin ücreti ve sair bütün hakları iş veren tarafından ödenir. Seçim devresinin bitiminde tekrar temsilciliğe seçildiği takdirde de yukarıki hüküm uygulanır.

“Temsilcinin işçilik sıfatından doğan ihbar ve kıdem tazminatı gibi sair her türlü hakları mahfuzdur.

“Bir iş yerindeki işçilerin çokluğunu ihtiva eden her sendika, o iş yerindeki umum işçi sayısının 10 kişiden az olmamak üzere beşte biri kadar işçinin yazılı isteği üzerine iş yerinin iş vereni ile toplulukla iş uyuşmazlığı çıkarabilir. Bu uyuşmazlık hakkında toplulukla iş uyuşmazlığına ilişik hükümler uygulanır.

“Temsilcilerin ne kadar süre için ve nasıl seçilecekleri ve hangi takdirde kendilerinden bu sıfatın kaldırılacağı ve bu yolda yapılacak işlemlerin şekli ve sendikaların toplulukla iş uyuşmazlığı çıkarmaları halinde uygulanacak özel kaideler ‘İş Uyuşmazlıklarını Uzlaştırma ve Tahkim Tüzüğü’nde gösterilir.”

5518 sayılı Kanunla 3008 sayılı İş Kanununun 78. maddesinde yukarıda ele alınan önemli değişikliklerin yapılmasından sonra, Resmi Gazete’de 12 Ocak 1952 tarihinde yayımlanan yeni “İş Uyuşmazlıklarını Uzlaştırma ve Tahkimi Tüzüğü” temsilci işçi seçimini ve temsilci işçiye sağlanan güvenceyi aşağıdaki biçimde düzenledi:

“Temsilci işçi seçimi ve genel seçim devresi:

“Madde 1. İş Kanununun değişik 78 inci maddesi gereğince iş verenle işçiler arasındaki iş uyuşmazlıklarını uzlaştırmaya çalışmak ödevini yapacak olan temsilci işçilerin genel seçimi iki yılda bir defa ve Mart ayının başından Mayıs ayının sonuna kadar devam eden süre içinde yapılır.

“Yukarki fıkrada genel seçim devresi olarak gösterilmiş bulunan üç aylık devrenin sona ermesinden sonra yapılacak seçimler yapılma tarihleri ne olursa olsun, gelecek genel seçim devresinde yeni baştan tekrarlanır.

“Seçim yapılması mecburi olan işyerlerinde genel seçim devreleri içindeki veya dışındaki seçimlerin yaptırılması ile işveren veya işveren vekili ödevlidir.

“İhtiyari ve mecburi seçim:

“Madde 2. İş Kanununun (8) inci maddesindeki tarife göre süreksiz sayılan işlerin yapıldığı iş yerlerinde veya yılın her hangi bir devresinde üç aydan aşağı süre ile ve günde (20)’den az işçi ile çalışılan iş yerlerinde temsilci işçi seçilmesi mecburi olmayıp işçilerin çokluğunun isteğine bağlı ve bunlardan başka iş yerlerinde mecburi olduğu gibi üç aydan fazla süre ile ve günde (20)’den az işçi ile çalışılan iş yerlerinde günde (20)’den fazla işçi ile ve üç aydan aşağı süre ile çalışılan iş yerleriyle temsilci işçi seçilmesi mecburidir.

“İşçilerin çokluğunun isteği üzerine seçim yapıldığı takdirde temsilci işçilerin temsil süreleri, o çalışma devresi sonuna kadar devam eder.”

“Genel seçimden sonraki seçimler:

“Madde 3. Birinci maddede yazılı genel seçimler bittikten sonra yeniden açılacak iş yerlerinde seçim, iş yerinin çalışmağa başladığı tarihten başlıyarak iki ay içinde bitirilir. Bu suretle sonradan seçilmiş olan işçilerin temsilci işçilik ödevini yapmak yetkileri, yeni genel seçim devresinde seçilecek yeni temsilci işçilerin vazifeye başlamalarına kadar devam eder.”

“İşçilerini artıran iş yerlerinde seçim:

“Madde 4. Yılın her hangi bir devresinde çalışmalarını artıran işyerlerinde eskiden mevcut işçilerle fazla çalışma devresine mahsus olmak üzere, alınan yeni işçilerin yekûnu İş Kanununun 78 inci maddesindeki nisapları aşarak ona göre temsilci işçiler sayısının da artırılması lâzım gelirse, yeni işçilerin alındığı tarihten başlayarak 15 gün içinde bütün işçiler tarafından işbu yeni gelen işçiler arasından geçici ve munzam temsilci işçi seçilir.

“Fazla çalışma devresi bitip de yeni gelen işçiler işten çekilince geçici ve munzam temsilci işçilerin de sıfatları sona erer.”

“Müşterek işçi temsilcisi seçilmesi:

“Madde 6. Bir işverenin aynı şehir içerisinde ayrı ayrı yerlerde birbirinin aynı veya tamamlayıcısı yahut müteferrik işleri gören müteaddit iş yerleri mevcut olup da bu iş yerlerinden her birisinde ondan az sayıda işçi çalıştırıldığı takdirde, bütün bu iş yerlerindeki işçilerin topyekûn sayısı gözönünde tutularak ona göre gereken sayıda müşterek temsilci işçiler seçilir.

“Ancak, birinci fıkrada bahsi geçen iş yerlerinden her birisinde 10 veya ondan fazla işçi çalıştırılmakta ise, her iş yeri için ayrı ayrı temsilci işçi seçimi yapılır.”

“İşçi sayısına göre seçilecek asli ve yedek temsilciler:

“Madde 10. Bir işyerinde çalışmakta olan işçiler arasında (50) işçiye kadar (2), (50)’den (200) işçiye kadar (3), (200)’den (1000) işçiye kadar (4) ve (1000)’den yukarı sayıda işçiler için (5) asli ve bu kategorilerin her birisi için bir misli yedek temsilci işçi seçilir. Süreksiz işlerin yapıldığı iş yerlerinde yedek temsilci işçi seçilmez.

“Asli temsilci işçiler ölüm, istifa, temsilcilik sıfatlarının kalkması, temsilci bulundukları iş yerinden ayrılma, hastalık gibi zaruri bir sebepten dolayı vazifelerini yapamadıkları takdirde yedek, aynı sıfat ve yetkilerle ve kazandıkları oy sırasiyle yerlerine geçerler. Yedeklerden eşit oy almış olanlar kur’a ile ayrılırlar.

“Süreleri biten asli ve yedek temsilci işçilerin tekrar seçilmeleri caizdir.”

Temsilcilik sıfatının kalkması:

“Madde 14. Temsilci işçilerin

“A) Gerek işverene ve gerek işveren vekiline ve gerekse diğer işçi arkadaşlarına ve iş yerinde bulunan memurlara karşı hürmet ve nezaket dışında hareket ve muamelelerde bulunmaları,

“B) İş yerinin intizam ve inzibatını bozacak şekilde harekette bulunmaları,

“C) Temsilcilik vazifesini bahane ederek iş yerindeki asıl işlerini savsamaları yasaktır.

“Bundan başka temsilci işçiler, temsilciliğe ait ödevlerini hakkiyle ve gereği gibi yapmağa ve vazifelerinin gerektirdiği her toplantıda hazır bulunmağa mecburdurlar.

“Her hangi bir şikâyet üzerine yapılacak soruşturma ile yukarki B ve C fıkralarında yazılı halleri sabit olan temsilci işçilerle ardı ardına üç toplantıya, yahut bir ay içinde muhtelif beş toplantıya, makbul bir mazereti olmaksızın gelmeyen temsilci işçilerin temsilcilik sıfatları, bölge çalışma müdürlerinin kararıyla, (9)’uncu maddenin (a) ve (c) fıkralarında yazılı vasıflarından birini kaybeden temsilci işçilerin temsilcilik sıfatları da kendiliğinden kalkar.”

“Seçim günü:

“Madde 26. Temsilci işçi seçimleri, seçim kurulunun işveren veya işveren vekili ile müştereken tayin edecekleri bir günde ve belli saatlerde ve seçimlerin bir günde bitirilmesi mümkün olmıyan hallerde de üç günden fazla olmamak üzere yine seçim kurulunun işveren veya vekili ile müştereken belirtecekleri gün ve saatlerde yapılır ve keyfiyet (23)(üncü madde gereğince yapılacak ilanda açıklanır.

“Seçimin bir günden fazla günlerde yapılması kararlaştırılmış bulunduğu takdirde sandı, her gün yapılan seçimin sonunda mevcut olanların huzurunda emniyet verecek şekilde kapanır ve keyfiyet tutanakla belirtilerek işçilere ilan olunur.

“Seçim kurulu, zaruret gördüğü hallerde oyların toplanmasını başka bir güne bırakabilir. Bu takdirde seçim kurulu, tehirin sebeplerini ve seçime hangi gün ve saatlerde devam edileceğini bir tutanakla tesbit eder.

“Bu tutanağın bir nüshası, bölge çalışma müdürlüğüne, bir nüshası, iş yerinin bulunduğu yerin en büyük mülkiye amirine, bir nüshası da işveren veya vekiline derhal gönderilir, bir nüshası ve icabında birkaç nüshası işçilerin kolaylıkla görebilecekleri yerlere asılmak suretiyle ilan olunur.”

“Madde 15. İşveren veya işveren vekili, temsilci işçilerden her hangi birini İş Kanunu hükümlerine göre işten çıkarmak isterse, bahsi geçen kanunun 13 üncü maddesi gereğince yapılacak fesihlerde işçiye feshi ihbar etmeden evvel ve kanunun 16 ncı maddesine dayanılarak yapılacak fesihlerde ise işçinin işine son vermeden önce ilgili bölge çalışma müdürlüğüne keyfiyeti sebepleriyle birlikte yazı ile bildirmeğe mecburdur.”

İşçi temsilcilerine sağlanan iş güvencesi, 25.5.1959 gün ve 7285 sayılı İş Kanununun 13 üncü Maddesinin Beşinci Fıkrasının Tadili Hakkında Kanunla (Resmi Gazete, 1.6.1959) sağlandı. İşçi temsilcilerine ilişkin güvence aşağıdaki şekilde düzenlendi:

“İşçinin temsilcilik ödevinin icaplarını yapması sebebiyle işinden çıkarılması halinde bu kimseye, bu maddenin diğer fıkralarında yazılı sair haklar mahfuz kalmak şartiyle, ücretinin bir yıllık tutarı miktarında tazminat verilir. İşçinin şikayet mercilerine başvurması sebebiyle işinden çıkarılması halinde ve genel olarak fesih hakkının kötüye kullanıldığını gösteren diğer durumlarda ayrıca ikinci fıkrada yazılı önellere ait ücretlerin üç misli tutarı tazminat olarak ödenir.”

274 SAYILI SENDİKALAR KANUNUNDA SENDİKAL GÜVENCE

5.7.1963 gün ve 274 sayılı Sendikalar Kanunu 24.7.1963 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

274 sayılı Kanunun 19. maddesi “işçi sendikası üyeliğinin teminatı” başlığını taşıyordu. Bu madde hem negatif, hem de pozitif sendika özgürlüğünü güvence altına alıyordu:

“Madde 19. 1. İşçilerin işe alınmaları; sendikaya girmemeleri, muayyen bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veyahut belli bir sendikadaki üyeliği muhafaza veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamaz.

“Hizmet akitlerine bu hükme aykırı şartlar konulamaz.

“Bunun için, işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmıyan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında; işçi alınmasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesi, ücreti, ikramiyesi ve primleri, sosyal yardım hakları ve disiplin hükümlerinin uygulanması ve sair hususlara ilişkin hükümlerin tatbikı veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz.

“21 inci madde hükmü ile kanunun cevaz verdiği toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.

“2. İşçiler, iş saatleri dışında veyahut işverenin rızasiyle iş saatleri içinde, işçi teşekküllerinin faaliyetlerine iştiraklerinden dolayı işlerinden çıkarılamaz veya herhangi bir sebeple farklı muameleye tabi tutulamazlar.

“3. İşverenin bu madde hükümlerine aykırı hareket etmesi halinde işçinin İş Kanunu ve sair kanunlara göre haiz olduğu bütün haklar saklıdır.

“Bu bent gereğince hükmedilecek tazminat, işçinin ücretinin bir yıllık tutarından az olamaz.”

274 sayılı Sendikalar Kanunu, 19. madde hükümlerine aykırı hareket eden işverenlere, beşyüz liradan ikibin liraya kadar ağır para cezası verileceğini hükmediyordu (Madde 31/3)

274 sayılı Sendikalar Kanununda sendika yöneticilerinin ve temsilcilerin iş güvenceleri de düzenlenmişti.

“Madde 20.

“1. İşçi teşekküllerinin yönetim kurullarında veya başkanlığında görev almaları dolayısiyle kendi rızalariyle işlerinden ayrılan işçiler; bu teşekküllerdeki görevlerinin seçime girmemek, seçilmemek veya çekilmek suretiyle son bulması üzerine işe alınmalarını istedikleri takdirde; işveren, bunları, boş yer varsa derhal; yoksa, yer boşaldığında, o andaki şartlarla, eski işlerine veyahut eski işlerine uygun diğer bir işe, sair isteklilere tercih ederek almaya mecburdur. Bu takdirde, ücrette ve işten çıkarılmada işçinin eski kıdem hakları saklıdır.

“Bu hakkın kullanılması teşekküldeki görevin sona ermesinden başlıyarak üç ay içinde başvurulursa mümkündür. Özel nitelikteki mevzuatla toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak şartiyle, işten ayrılma tarihinden başlıyarak beş yıl geçmişse, bu hak düşer.

“Yönetim kurulundaki veya başkanlıktaki görevleriyle ilgili cürümlerinden dolayı hüküm giymiş olanlar, bu haktan istifade edemezler.

“2. İşçi teşekküllerinin yönetim kurullarında veya başkanlığında görev almaları dolayısiyle kendi rızalariyle işlerinden ayrılan işçiler, sosyal sigorta primlerini veya aidatlarını işverene düşen primlerle veya aidatla birlikte ödemeye devam etmek şartiyle, eski işyerlerindeki sigortalılık haklarını devam ettirebilirler.

“3. 1 ve 2 nci bentlerde yazılı olan haklardan teşekkül şubelerinin yönetim kurulu üyeleriyle başkanları da istifade ederler.

“4.a) Bir işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde taraf işçi federasyonunun mensubu olan veya o toplu iş sözleşmesinde taraf bulunan işçi sendikalarından o işyerinde en fazla üyeye sahibolan sendika; o işyerindeki işçilerin salt çoğunluğunu temsil etmese dahi, söz konusu işyerinde, toplu iş sözleşmesinde başkaca hüküm yoksa:

“i) İşyerindeki işçi sayısı elliyi aşmıyorsa, en çok iki;

“ii) İşyerindeki işçi sayısı elli ilâ ikiyüz arasında ise, en çok dört;

“iii) İşyerindeki işçi sayısı ikiyüz ile bin arasında ise, en çok altı;

“iv) İşyerindeki işçi sayısı binden fazla ise, en çok sekiz temsilci gösterebilir.

“Bu sayılar, toplu iş sözleşmesi ile yarıdan aşağı olarak tesbit edilemez.

“Bu temsilcilerden biri baştemsilci olarak atanır.

“b) (a) fıkrasında yazılı vasfı haiz olmamakla beraber, işyerindeki işçiler arasında en çok üyesi bulunan sendika, (a) fıkrasında gösterilen sayıların yarısını aşmamak şartiyle, işyeri temsilcisi gösterebilir. Bunlardan biri baştemsilci olarak atanır.

“c) (a) ve (b) fıkralarında söz konusu temsilci ve baştemsicilerin ve bu kanuna göre kurulu işçi teşekküllerinin işyerinde çalışan başkanı, yönetim kurulu üyesi, haysiyet divanı üyesi veya denetçilerinin hizmet akitlerinin işveren tarafından 19 uncu madde hükümlerine aykırı olarak feshedildiği, 31 inci maddenin 3 üncü bendi gereğince verilen hükmün kesinleşmesi suretiyle sâbit olursa, 19 uncu maddenin 3 üncü bendi hükümleri saklı kalmak kaydiyle, feshedilmiş olan hizmet akdi, işçinin, yukarda söz konusu hükmün kesinleştiği tarihten başlıyarak bir ay içinde yazıyla işverenden istemesi takdirinde, yürürlükten kalkmış olduğu tarihe kadar geriye yürümek şartiyle yeniden ve kendiliğinden yürürlüğe girer.”

274 sayılı Sendikalar Kanunu, 20. madde hükümlerinin işverenlerce ihlal edilmesi durumunda aşağıdaki cezanın verilmesini öngörüyordu:

“Madde 31/4. 20 nci maddenin 1 inci bendi hükmüne aykırı hareket eden işveren veya işveren vekili, beşyüz liradan kibin liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilir. İşverenin veya işveren vekilinin 20 nci maddenin 1 inci bendi hükmünü aynı maddenin 3 üncü bendine aykırı hareket etmek suretiyle ihlâl etmesi halinde de aynı ceza verilir.

274 sayılı Sendikalar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce 3008 sayılı İş Kanunu hükümleri gereğince seçilmiş ve atanmış olan işyeri işçi temsilcilerinin görevlerinin, 274 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca yeni temsilciler seçilinceye kadar devam edeceği de, Geçici Madde 2 ile düzenlendi.

274 sayılı Sendikalar Kanununun 20. maddesinin 4/a bendi, 17 Temmuz 1964 gün ve 508 sayılı Kanunla (Resmi Gazete, 1.8.1964) aşağıdaki şekilde değiştirildi:

“Madde 20/4/a: Bir işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde, taraf işçi federasyonunun mensubu olan veya o toplu iş sözleşmesinde taraf bulunan işçi sendikalarından o işyerinde, en fazla üyeye sahip olan sendika, o işyerindeki işçilerin salt çoğunluğunu temsil etmese dahi, söz konusu işyerinde, toplu iş sözleşmesinde başkaca hüküm yoksa:

“I – İşyerindeki işçi sayısı elliyi aşmıyorsa, en çok iki;

“II – İşyerindeki işçi sayısı ellibir ile ikiyüz ise, en çok dört;

“III – İşyerindeki işçi sayısı ikiyüzbir ilâ bin ise, en çok altı;

“IV – İşyerindeki işçi sayısı binden fazla ise, en çok sekiz temsilci gösterebilir.

“Bu sayılar, toplu iş sözleşmesi ile yarıdan aşağı olarak tesbit edilemez.

“Bu temsilcilerden biri baştemsilci olarak atanır.”

274 sayılı Sendikalar Kanununda, 29.7.1970 gün ve 1317 sayılı Kanunla (Resmi Gazete, 12.8.1970) önemli değişikler yapıldı. Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi tarihinde çok önemli eylemlerden biri olan 15-16 Haziran 1970 gösterileri, bu kanunun TBMM’de kabulü sürecinde gerçekleşti. Değiştirilen maddelerden biri, “işçi teşekkülü idareciliği ve temsilcilerinin teminatı” konusundaki 20. maddeydi.

274 sayılı Sendikalar Kanununun 20. maddesi, 1970 yılında aşağıdaki biçimde değiştirildikten sonra, bu kanunun yürürlükten kalktığı 1983 yılına kadar aynen korundu.

“Madde 20. 1 – İşçi teşekküllerinin yönetim kurullarında veya başkanlığında görev alarak kendi talepleri ile işyerlerinden ayrılan işçiler teşekküllerdeki görevlerini seçime girmemek, seçilmemek veya çekilmek suretiyle son bulması üzerine işe alınmalarını, istedikleri takdirde işveren talep tarihinden itibaren en geç bir ay içinde o andaki şartlarla eski işlerine veyahut eski işlerine uygun bir diğer işe diğer isteklilere tercih ederek almaya mecburdur. Bu takdirde ücret ve işten çıkarılmada işçinin eski kıdem hakları saklıdır.

“Bu hakkın kullanılması teşekküldeki görevin sona ermesinden başlıyarak üç ay içinde geçerlidir. Özel nitelikteki mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak şartiyle işten ayrılma tarihinden başlıyarak idarecilik süresince bu hak devam eder.

“Yönetim kurulundaki ve başkanlıktaki görevleriyle ilgili fiillerinden dolayı hüküm giymiş olanlar, bu haktan istifade edemezler.

“2 – İşçi teşekküllerinin yönetim kurullarında veya başkanlığında görev almalarından dolayı kendi rızaları ile işlerinden ayrılan işçiler Sosyal Sigorta primlerini veya T.C.Emekli Sandığı aidatlarını işverene düşen payla birlikte ödemeye devam ederek eski işyerlerindeki sigortalılık ve emeklilik haklarını devam ettirebilirler.

“3 – 1 ve 2 nci bentlerde gösterilen haklardan teşekküllerin şube ve mahalli sendika yönetim kurulu üyeleri ile başkanları da istifade ederler.

“4 – Bir işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde taraf işçi federasyonunun üyesi işçi sendikası veya o toplu iş sözleşmesinde taraf işçi sendikası, toplu iş sözleşmesi yoksa işkolunda yetkili sendika,

“İşyerinde işçi sayısı 50 yi aşmıyorsa en çok 2; 50 ilâ 200 arasında ise en çok 4; 200 ilâ 1000 arasında ise en çok 6; 1000 den fazla ise en çok 8, birisi baştemsilci olmak üzere, işyeri sendika temsilcisi tayin eder.

“5 – İşyeri sendika temsilcisinin akdi işveren tarafından feshedilirse temsilcinin talebi üzerine ilgili bölge çalışma müdürlüğü temsilciyle işvereni uzlaştırmaya teşebbüs eder. Uzlaşma olmadığı takdirde durum tutanakla tespit edilerek bu yer için yetkili il hakem kuruluna sunulur. Kurul temsilcinin işine iadesine karar verirse işinden çıkarıldığı tarihten başlamak üzere ve sendika tüzüğünde belirtilen temsilcilik süresinin devamınca iş gördürülmemiş olsa bile ücreti ve diğer bütün hakları işveren tarafından ödenir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma halinde de uygulanır.

“Bölge çalışma müdürlüğü, temsilcinin veya üyesi bulunduğu sendikanın başvurma tarihinden itibaren en geç 6 işgünü içerisinde uzlaştırmaya teşebbüs eder.

“Taraflar uzlaşamaz veya uzlaştırma çabası akamete uğrarsa durum 3 işgünü içerisinde Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından il hakem kuruluna bildirilir.

“İl hakem kurulu uzlaşmaya varılamadığını gösteren tutanağın alınmasından itibaren en geç 15 işgünü içerisinde gerekli incelemeyi yaparak kararını verir. Kurulun bu konudaki karası kesin olmakla beraber işçinin kanundan ve toplu iş sözleşmesinden doğan haklarından dolayı mahkemeye başvurmak hakkı saklıdır.”

DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.