TÜRK-İŞ’TEN 81 İLDE “GEÇİNEMİYORUZ” EYLEMİ
Türk-iş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, 81 ilde “Zordayız, Geçinemiyoruz” başlığıyla eylem yaparken, ortak basın metninde ek zam talebinin bahsi geçmedi.
Türk-İş “Zordayız, geçinemiyoruz” ve “Vergide adalet istiyoruz” başlıklarıyla 81 ilde basın açıklaması düzenledi. Ancak ortak basın metninde ek zam talebinin bahsi geçmedi. İşçilerin ek zam talebiyle bastırması sonucu Başkanlar Kurulunu toplayan Türk-İş önüne koyduğu eylem planının ilkini gerçekleştirdi.
Sabah saatlerinde temsilcilik önlerinde başlayan eylemlerde okunan ortak basın açıklamalarında, aylardır binlerce işçinin geçinememe karşısında “ek zam”, “ara zam”, “sözleşmelerin yenilenmesi” talebi ise yer almadı.
Eylemlerde, “Geçinemiyoruz, vergide adalet istiyoruz, işçiden fedakârlık beklemeyin, işçinin dayanacak gücü kalmadı, enflasyon oranları kabul edilemez, gerçek enflasyon oranları açıklansın, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalı, KÇP yürürlük başlangıç tarihleri, acil ek çerçeve protokolü yapılmalı, kıdem tazminatının gaspına hayır, emeklinin hakkı” gibi vurgular öne çıktı.
İzmir’de Türk-İş 3.Bölge Temsilciliği önünde bir araya gelinen eyleme Türk-İş İzmir tüm şubelerinden temsilciler, şube başkanları, işçiler ve emekliler yoğun katılım gösterdi. Eylemde sıklıkla “Vergide adalet istiyoruz”, “Şimşek şaşırma sabrımızı taşırma”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe” ve “Kıdemde tavan kaldırılsın” sloganları atılırken, basın metnini ise Türk-İş 3.Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak okudu.
Yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı istihdam ile birlikte toplumun büyük çoğunluğunun yaşam şartlarının ağırlaştığını belirterek sözlerine başlayan Çakmak, “Mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Bugün burada, yaşanan sorunlara dikkate çekmek ve bir an önce harekete geçilmesi için uyarıda bulunmak için toplandık. İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı.
Büyükşehirlerde ev kiraları ortalama 15 bin liraya ulaştı. İşçiler çocuklarının eğitim masraflarını şimdiden kara kara düşünüyor. Yılbaşından günümüze kadar iğneden ipliğe her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, işçinin emeklinin, yoksulun geliri yerinde saydı.
Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır” diye konuştu. Çakmak “ Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler, Topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemelidir” diyerek şöyle devam etti: Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir.
Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Yılda bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. İşçiler hem kaynaktan kesilen doğrudan vergi hem de harcamalar yoluyla dolaylı vergi ödemektedir. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir.