Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
26 Ağustos 2024
OY VERDİKLERİMİZ POLONEZ’İ GÖRMEDİ

17 Temmuz’dan bu yana işe iadeleri için direnen Polonez işçilerinin evine konuk olduk. Hem patron hem de yoksullukla boğuşan işçiler, “Asıl suçlu bizi görmezden gelen, sermayenin yanında duran bu iktidar” diyor.

OY VERDİKLERİMİZ POLONEZ’İ GÖRMEDİ

İktidar ve sermayenin sömürü düzenine karşı ülkenin dört bir yanında emekçinin isyanı sürüyor.

İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında sendikaya üye olduktan hemen sonra işten çıkarılan 146 işçinin 17 Temmuz’dan bu yana sürdürdükleri direniş devam ediyor. Polonez işçilerinin tüm baskı ve zorluklara rağmen hakları için sürdürdüğü direniş, emek mücadelesi açısından bir sembol haline geldi.

Fabrikanın önünde işe iadeleri için mücadele eden işçiler, aynı zamanda maddi sıkıntılar sebebiyle geçim mücadelesi de veriyor. Polonez işçileri, gerek patronla gerekse geçim sıkıntısıyla verdikleri mücadeleyi BirGün’e değerlendirdi. Evine konuk olduğumuz işçilerden Murat Ay ve Yasemin Sayım, direnişe başladıkları günden bu yana yaşadıkları sorunları, ailelerini ve geçim sıkıntılarını anlattı.

350 TL’LİK FATURAYI BİLE ÖDEYEMEDİM

Yasemin Sayım, 19 yaşındaki oğlu Berat ile birlikte Polonez fabrikasında işten çıkarılmış 5 çocuklu bir kadın işçi. Evin geçimini sağlayan tek kişi, inşaat işçisi olan eşi. Ancak onun maaşı, 7 kişilik aileyi geçindirmek için yetersiz kalıyor. Sayım, “Evde çalışan sadece eşim kaldı. Ancak onun maaşıyla geçinmemiz mümkün değil. Günlük sadece ekmeğe 120 TL gidiyor, ayda ise 3 bin 600 TL ediyor” diyor.

Sayım, 8 bin TL kira ödedikleri iki odalı evlerinde her gün 7 kişiyi doyurmanın ne kadar zor olduğundan yakındı. “Günlük sadece ekmeğe 120 TL gidiyor, bu da aylık 3 bin 600 TL yapıyor. Bir kişinin maaşıyla olacak iş değil bu. Devletten en azından çocuk parası talep ettim ama karşılaştığım bürokratik engeller yüzünden bu talebimi yerine getiremedim” diye de ekliyor.

Sayım, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mücadele ederken, elektrik faturası gibi borçları ödeyememekten şikayetçi. 350 TL’lik elektrik faturasını ödeyemediklerini belirten Sayım, “Sadece fatura değil, televizyon ve çamaşır makinesi almıştık taksitle, ödeyemediğimiz için alacaklılarımız arayıp duruyorlar. Açamıyorum, çünkü ödeyecek durumumuz yok” diyor.

Yaklaşan okul sezonu ise aileyi daha da zorluyor. 13 yaşındaki ikizleri için kırtasiye masraflarını nasıl karşılayacaklarını bilemediğini ve geçtiğimiz yıllarda çalışmasına rağmen okul masraflarına yetişemediğini anlatarak, “Geçen sene alt, üst olarak 600 TL’ye satılan formaları çocuklarıma alamamıştım, formaları öğretmenleri aralarında para toplayarak aldı. Bu dönem fiyatlar ne kadar oldu ve nasıl alacağız bilmiyorum. Okulların açılmasına kısa bir süre kaldı ve çocuklarımın hiçbir eksiğini tamamlayamadım. Sendikamız sağolsun para yardımı yapacağını söyledi. Ancak 12 bin TL şu an hangi eksiğimize gidecek bir fikrim yok” diye konuşuyor.

AİLEME YARDIM ETMEK İÇİN OKUMADIM

Annesiyle beraber kod-46 suçlamasıyla işten çıkarılan 19 yaşındaki Berat Sayım, işten çıkarıldıktan sonra aile bütçesine katkıda bulunamadığını ve yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Ailesinin maddi durumu yüzünden eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan Sayım, “Annem ve babam, ben ve dört kardeşime bakmakta zorlandığı için kendimi çalışmak zorunda hissettim. Evde üç kişinin çalışmasına rağmen evi zor geçindiriyorduk, ben çalışmasam da bu şartlar altında zaten okuyamazdım” ifadelerini kullandı.

Sayım ailesinin fertleri kendi aralarında görev paylaşımı yaparak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Evin büyük kızı olan 2O yaşındaki Sayım, akşam işten ve okuldan gelecek aile üyeleri için yemekler yapıyor, evi temizliyor. Annesine neden kızınız okumuyor diye sorduğumuzda, “Nasıl okusun, bir kişinin evde kalması gerekiyor. Küçük iki çocuğum var, geri kalanımız çalışıp ekmek getirme derdinde. 7 kişinin yemeği, çamaşırı, bulaşığı ne olacak” cevabını verdi.

KİMSE AİLESİNDEN MAHRUM EDİLEMEZ

Evine konuk olduğumuz bir başka işçi Murat Ay da benzer sorunlardan şikayetçi. “Bu direniş süreci ne kadar sürecek bilmiyorum” diyen Ay, “Ancak ben bu yaşıma kadar kimseden para istemiş, boyun eğmiş bir insan değilim. Ben ve eşim bir kuru ekmeğe talimiz. Ancak kızımı ve oğlumu kimseye muhtaç edemem. Çocuklarım eksiklik hissetmesinler diye gerekirse geceleri bulaşıkçılık yaparım, sabahları fabrikaya arkadaşlarımla beraber hakkımı aramaya giderim” ifadelerini kullandı.

Murat Ay, işini severek yapmasına rağmen fabrikanın adaletsiz yönetim politikalarına ve işçilere uygulanan baskılara daha fazla dayanamadığını belirtti. “Arkadaşlarımın uğradığı haksızlıklara ve bizi yöneten kişilerin kötü davranışlarına, eve tam bir maaş sokmak için gece gündüz kaldığım mesailere dayanamadım” diyerek yaşadıkları maddi, manevi zorluklara rağmen asla mücadelesinden vazgeçmeyeceğini vurguladı.

Murat Ay’ın Eşi Nebahat Ay, konuşmaya dahil olarak, “146 işçinin sendika mücadelesi vermesinin sebebi; bu fabrikada o işçilerin haklarının yenmesi. Eşim evde işini asla konuşmaz. Eşim neredeyse 6, 7 ay ailesiyle kahvaltı yapmadı. Ona darılıp kızıyordum. İşini seviyor diye bu kadar mesai yapıyor sanıyordum. Ancak yeni öğrendim ki vergi kesintileri yüzünden daha fazla mesai yaparak tam maaş almak için uğraşıyormuş. Kimsenin bir insanı ailesinden bu kadar mahrum etmeye hakkı yok” ifadelerini kullandı. Eşinin sözleri üzerine Murat Ay, “Asıl suçlu bizi görmezden gelen, sermayenin yanında duran devlet” dedi.

KIZINI DÜŞÜNMEKTEN GECELERİ UYUYAMIYOR

Eylül ayında kızını başka bir şehre üniversite okumaya göndermeye hazırlanan Ay, “Kızımın cebine harçlık koyamazsam, bu beni bitirir. Geceleri düşünmekten uyuyamıyorum, evin içinde dört dönüyorum. Benim için en büyük kâbus, çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamamak. Kızım yaz boyunca bana destek olmak için çalıştı. Ancak üniversiteye başlarken bu şekilde ailesinin mağdur edilmesine üzülüyor, bana belli etmese de benim ne yapacağımı düşünüyor, biliyorum” sözleriyle aslında kendinin ve diğer işçi arkadaşlarının içinde bulunduğu çaresizliği dile getirdi.

Eşi Nebahat Ay ise, evde tek çalışan eşinin işsiz kalmasının aileyi nasıl etkilediğini gözyaşlarıyla anlattı:

“Evde tek çalışan eşim olunca, evdeki herkes onun getireceği paraya bakıyor. Bu hafta pazara çıkamadım, çocuklarıma harçlık veremedim. Eşim çalışamazsa evi geçindirebilmemiz söz konusu değil. Oğlum küçük ancak kızım her şeyi anlıyor. Kızım İlk defa bizden ayrılacakken bunlar yaşanıyor. ‘Tam üniversiteye başlayacağım vakitte neden böyle oldu?’ diye hayıflanıp, üzülüyor. ‘Babam beni götürebilecek mi, kalacağım yurdun ücretini ödeyebilecek mi?’ diye kaygılanıyor. Küçük oğlum ise okula yeni başlayacak. İlk yıl okul masraflarının ne kadar çok olduğunu biliyorum. Ancak nasıl karşılayacağız bunları bilmiyorum.

En çok paraya ihtiyacımız olduğu dönemde işveren 9 yıllık işçisi olan eşimi bir gece, bir mesajla atıverdi ve hırsız damgası vurarak. 122 kişiyi bir gecede yakalayıp, hırsızsınız diye atamazlar. Bu yasalar, bu devlet nerede” dedi.

ÜLKEYİ YÖNETENLER SORUNLARIMIZA YABANCI

İşçiler, devlete karşı duydukları hayal kırıklığını açıkça dile getiriyor. “Vergi politikaları işçiyi de işvereni de aynı sıkıyor, ama devlet hep işverenin arkasında duruyor” diyen Murat Ay, devleti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştiriyor. “AKP’ye yıllarca destek verdik, ama artık bu desteğin karşılığını göremiyoruz. Erdoğan’ı canım kadar severdim ancak şu an anlıyorum ki bu sevgim anlamsız. Bundan sonra gerekirse oyumu yakarım, AKP’ye vermem. İşçinin değil zenginin yanında duran bir devletle karşı karşıyayız” sözleri, işçilerin öfkesini ve hayal kırıklığını yansıtıyor. İşçilerle çoğunun AKP’yi desteklediğini ancak Polonez direnişinin bu kadar ses çıkarmasına rağmen AKP’ye verdikleri desteğin karşılığını göremediklerini belirtiyorlar.

Polonez işçileri, yaşadıkları bu geçim sıkıntıları ve devletin ve yöneticilerin duyarsız tutumu karşısında umutsuzluğa kapılsalar da mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirterek her şeye rağmen haklarını aramaya devam edeceklerini söylüyor ve tüm Türkiye’ye gösteriyorlar.

KAYNAK Birgün
DİĞER HABERLER
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?
FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ARALIK AYI YORUMU NE KADAR DOĞRU?

Merkez Bankası politika faizini yüzde 50’de sabit tutmakla birlikte Para Politikası Kurulu metninde önceki metinlere göre epeyce bir değişiklik yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasındaki değişiklikler ağırlıklı olarak faiz indirimi için aralık ayına işaret edildiği şeklinde yorumlandı.

LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
LİPTON FABRİKASINDA ÜYE EĞİTİMLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

20-21 Kasım 2024 tarihlerinde, Fındıklı ve Ardeşen’deki Lipton Çay Üretim Fabrikalarında çalışan üyelerimize yönelik eğitim programı düzenlendi. Programın açılışı, Genel Eğitim Sekreterimiz Engin Öz ve Dosan Şube Başkanı Mustafa Yüksel tarafından gerçekleştirildi.

ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?
ÜCRETLER NİYE Mİ ÖNGÖRÜLEN ENFLASYONA ENDEKSLENEMEZ?

Yıl sonuna yaklaştıkça giderek daha çok tartışılan bir konu var. “Ücretler gelecek dönem için öngörülen enflasyona endekslenerek mi belirlense, yoksa geride kalan dönemin enflasyonu dikkate alınarak mı?”

“ASGARİ” İNSANCA OLMALI
“ASGARİ” İNSANCA OLMALI

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş başkanları, emekçilerin temel hak ve taleplerini Meclis’e taşıdı.